Türkiye Çelik Üreticileri Derneği’nin (TÇÜD) yaptığı açıklamaya göre Türkiye’nin ham çelik üretimi bu yılın Mart ayında yıllık %2,8 düşüşle 3,13 milyon mt'a, yılın ilk üç ayında ise yıllık %3,4 düşüşle 9,25 milyon mt’a geriledi.
Söz konusu ayda Türkiye’nin nihai mamul tüketimi yıllık %23,2 düşüşle 2,6 milyon mt, Ocak-Mart döneminde ise yıllık %7,3 düşüşle 9,06 milyon mt seviyesine indi.
Mart ayında Türkiye’nin çelik ihracatı yıllık %31,3 artışla 1,48 milyon mt olurken, bu ihracatın değeri yıllık %18,6 artışla 1 milyar $ seviyesinde kaydedildi. Yılın ilk üç ayında ülkenin çelik ihracatı yıllık %18,5 artışla 3,79 milyon mt, bu ihracatın değeri ise yıllık %8,4 artışla 2,55 milyar $ oldu. İhraç edilen ürünlere bakıldığında, birinci çeyrekte yassı ve uzun mamul ihracatı sırasıyla yıllık %22,6 ve %11,2 artışla yine sırasıyla 1,57 milyon mt ve 2,06 milyon mt oldu. Yarı mamul ihracatı ise 152.533 mt seviyesinde yer aldı.
Türkiye’nin çelik ithalatı Mart ayında yıllık %23,6 düşüşle 1,17 milyon mt seviyesinde yer alırken, bu ithalatın değeri yıllık %24,5 düşüşle 885,5 milyon $ oldu. Ocak-Mart döneminde ülkenin çelik ithalatı yıllık %4,6 artışla 4,23 milyon mt, bu ithalatın değeri ise yıllık %4,2 düşüşle 3,02 milyar $ seviyesinde yer aldı. İthal edilen ürünlere bakıldığında, yılın ilk üç ayında yassı ve uzun mamul ithalatı sırasıyla yıllık %0,7 düşüş ve %10,4 artışla yine sırasıyla 2,06 milyon mt ve 359.728 mt olurken, yarı mamul ithalatı 1,81 milyon mt seviyesinde kaydedildi.
Yılın ilk üç ayında çelik ürünleri ticaretinde ihracatın ithalatı karşılama oranı geçtiğimiz yılın aynı döneminde kaydedilen %74,74 seviyesinden %84,56 seviyesine yükseldi.
TÇÜD’ün verilerine göre yılın ilk çeyreğinde Türkiye’nin ABD’ye ihracatı 38.000 mt ile neredeyse durma noktasına geldi. Bu durumun olumsuz etkilerini dengelemek amacıyla Türkiye çelik sektörü yeni pazarlara açılma hedefiyle odağını Kuzey Afrika ve Orta Doğu’ya çevirdi. Öte yandan AB Çelik ve Metal Eylem Planı’na hurda kısıtlamalarının dahil edilmesiyle de görüldüğü üzere hurda ticaretinin kısıtlanması küresel bir trend haline geldi. 2030 yılında hurda talebinin, karbondan arındırma çalışmalarıyla %20 artması bekleniyor. Söz konusu kısıtlamalar göz önünde bulundurulduğunda, küresel hurda piyasasında %20 payla en büyük ithalatçı konumunda olan Türkiye'nin, hurda ihtiyacını alternatif pazarlar ve girdiler aracılığıyla karşılamasının yanı sıra yerel hurda üretimini artırmaya yönelik önlemler alması da önem taşıyor. TÇÜD'e göre Türkiye, AB ve ABD tarafından uygulanan önlemlere benzer politikalar uygulamazsa çelik sektörü yapısal tehditlerle karşı karşıya olmaya devam edecek. Bununla birlikte 2025 yılında ithalatın artmaya devam edeceği ve sıkı ekonomi politikalarının tüketimdeki büyümeyi geciktireceği göz önünde bulundurulduğunda, yılın başında öne çıkan iyimser beklentilerin son gelişmeler nedeniyle daha temkinli hale geleceği düşünülüyor.
