Türkiye Çelik Üreticileri Derneği’nin (TÇÜD) yaptığı açıklamaya göre bu yılın Şubat ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi yıllık %5,6 düşüşle 2,9 milyon mt olurken, yılın ilk iki ayında ham çelik üretimi yıllık %3,7 düşüşle 6,1 milyon mt’a geriledi.
Söz konusu ayda Türkiye’nin nihai mamul tüketimi yıllık %18,6 artışla 3,4 milyon mt, Ocak-Şubat döneminde ise yıllık %9,8 artışla, 7 milyon mt seviyesine çıktı.
Şubat ayında Türkiye’nin çelik ihracatı yıllık %3,2 artışla 1,2 milyon mt olurken, bu ihracatın değeri yıllık %6,4 düşüşle 790,1 milyon $ seviyesinde kaydedildi. Yılın ilk iki ayında ülkenin çelik ihracatı yıllık %11,8 artışla 2,3 milyon mt, bu ihracatın değeri ise yıllık %2,8 artışla 1,5 milyar $ oldu. İhraç edilen ürünlere bakıldığında, Ocak-Şubat döneminde yassı ve uzun mamul ihracatı sırasıyla yıllık %15,6 ve %5,3 artışla yine sırasıyla 907.347 mt ve 1,3 milyon mt oldu. Yarı mamul ihracatı ise 99.182 mt seviyesinde yer aldı.
Türkiye’nin çelik ithalatı Şubat ayında yıllık %17,6 artışla 1,3 milyon mt seviyesinde yer alırken, bu ithalatın değeri yıllık %3,8 artışla 940,1 milyon $ oldu. Ocak-Şubat döneminde ülkenin çelik ithalatı yıllık %21,6 artışla 3,1 milyon mt, bu ithalatın değeri ise yıllık %7,8 artışla 2,1 milyar $ seviyesinde yer aldı. İthal edilen ürünlere bakıldığında, yılın ilk iki ayında yassı ve uzun mamul ithalatı sırasıyla yıllık %14,3 artış ve %2,7 düşüşle yine sırasıyla 1,49 milyon mt ve 198.290 mt olurken, yarı mamul ithalatı 1,37 milyon mt seviyesinde kaydedildi.
Yılın ilk iki ayında çelik ürünleri ticaretinde ihracatın ithalatı karşılama oranı geçtiğimiz yılın aynı döneminde kaydedilen %76,18 seviyesinden %72,63 seviyesine geriledi.
Açıklamaya göre bu yılın Ocak-Şubat döneminde Türkiye’nin ABD’ye ihracatı yıllık %80,6 düşüşle 14.700 mt’a geriledi. Türkiye’nin Uzak Doğu/Güney Asya bölgesine yönelik ihracat yıllık %37,6 düşüşle 20.500 mt seviyesinde kaydedilirken, söz konusu bölgeden yapılan ithalatın yıllık %28,5 artışla 1,6 milyon mt’a yükselmesi Türkiye’nin Uzak Doğu ülkeleriyle çelik dış ticaretindeki açığı büyüttü.
Küresel korumacılık önlemlerinin artmasıyla ticaretin giderek bölgeselleştiğini ifade eden TÇÜD, ABD’nin vergileri artırma yönündeki kararının ardından AB’nin ticaret sapması olacağı gerekçesiyle birçok ülkeye ayrılan kotaları sınırlamasının Türkiye’nin AB’ye yönelik ihracatında baskı oluşturacağını belirtti. Dernek, giderek artan korumacılık önlemleri karşısında benzer ticaret politikalarının yürürlüğe konulmasının ve yurt içindeki tüketim artışının iç piyasadan karşılanmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.
