Paslanmaz Çelik Sanayi Derneği (PASSAD) Genel Sekreteri Dr. Erdem Şireli, Türkiye’de yaklaşık 5 milyar $’lık bir büyüklüğe ulaşan paslanmaz çelik sektörünün 2026 yılına yönelik beklentilerini ve yerel üretimin korunmasına ilişkin stratejik öncelikleri değerlendirdi. Paslanmaz çeliğin sanayideki kritik rolüne dikkat çeken Şireli, yeni yatırımlar ve istihdamın sürdürülebilirliği açısından devlet destekli koruma mekanizmalarının önemini vurguladı.
Son yıllarda artan dampingli ithalat nedeniyle rekabet gücü zayıflayan sektörün, 2026 yılında yerel sanayiyi güçlendirecek düzenlemelerin gecikmeden hayata geçirilmesini beklediğini belirten Şireli, paslanmaz çeliğin savunma sanayisinden otomotive, mutfak eşyalarından enerji ve sağlık sektörlerine çok sayıda sanayi kolu için stratejik bir girdi olmaya devam ettiğini ifade etti.
Dampingli ithalat baskısı
Uzak Doğu ve Asya menşeli ürünlerin düşük fiyatlarla iç piyasaya girmesinin piyasa dengelerini bozduğunu dile getiren Şireli, bu durumun yerel üreticilerin üretim ve yatırım kararlarını olumsuz etkilediğini belirtti. Artan ithalat baskısı ve fiyat kırma uygulamalarının haksız rekabet yarattığını kaydeden PASSAD genel sekreteri, antidamping vergisi içeren stratejik koruma önlemlerinin sektörün yeniden güç kazanmasında belirleyici olacağı görüşünü paylaşıyor.
Yerel üretim vurgusu ve 2026 vizyonu
Paslanmaz çelik gibi kritik bir hammaddede dışa bağımlılığın azaltılmasının ancak güçlü bir yerel üretimle mümkün olacağını belirten Şireli, bunun da adil rekabet ortamının sağlanmasına bağlı olduğunu ifade etti. Türkiye’yi paslanmaz çelik konusunda bölgesel bir üretim ve tedarik merkezi haline getirmeyi hedeflediklerini dile getiren Şireli, PASSAD’ın sektörün tüm paydaşlarıyla birlikte bu hedef doğrultusunda çalışmalarını sürdüreceğini aktardı.
