IREPAS tüccarlar komitesi Avrupa’nın kota değişikliğinde Türkiye’yi hedef aldığı konusunda hemfikir

Salı, 24 Eylül 2019 14:08:15 (GMT+3)   |   İstanbul
       

Tüccarlar komitesi başkanı Duferco’dan Wilhelm Alff, sektördeki temel sorunun ABD ile Çin arasındaki ticari gerilimin bitip bitmeyeceği olduğunu söyledi. Yöneticiler değişmediği sürece gerilimin de muhtemelen devam edeceğini ifade eden Alff, “Her halükarda sonuç çok değişmeyecek, çünkü Çin ABD piyasasında aktif değil” dedi. ABD’nin Türkiye’den ithal inşaat demirine uyguladığı antidamping vergilerini düşürme ihtimalini yorumlayan Alff, bu olsa bile Türk üreticilere avantaj sağlamayacağını çünkü Türk üreticilerin ABD’li inşaat demiri üreticileri ve hiçbir vergi uygulanmayan Meksika’dan ithal inşaat demiri teklifleriyle rekabet edemeyeceklerini belirtti. Ticari engellerin varlığında tüccarların rolünün daha da önem kazandığını çünkü tüccarların riskleri göze aldığını ifade etti.

Alff, elektrik ark ocaklarının yüksek fırınlara kıyasla 40-50$/mt’luk bir fiyat avantajı bulunduğunu, tüccarlar komitesinin ise hurda fiyatlarındaki düşüşün sona yaklaştığına inanarak bu farkın yakın zamanda daha dengeli olmasını beklediğini söyledi.

Öte yandan, Türk çelik sektörünün kapasite kullanım oranlarını yaklaşık %50’ye düşürmesine dikkat çeken Alff, piyasadaki mamul miktarında önemli bir düşüş olduğunu belirtti. ABD ve Avrupa’nın Türk üreticilere kapalı olmasından dolayı Türk üreticilerin Uzak Doğu, Yemen, İsrail ve Afrika pazarlarına yöneldiklerini söyleyen Alff, şimdiden Uzak Doğu pazarına hakim olan Çinli üreticilerden bir miktar pay kapmayı başardıklarını ifade etti. Çinli çelik üreticilerinin üretimlerini artırmalarına rağmen, bunun çoğunun iç piyasalarında kullanıldığını veya stokta tutulduğunu belirtti.

Alff’e göre, Çin uzun mamullerde piyasadan tamamen çekilmeyecek, fakat kesinlikle Türkiye ve Orta Doğu’dan verilen fiyat teklifleriyle rekabet etmekte zorluk yaşayacak. Türkiye’nin bugün Güneydoğu Asya bölgesinde daha iyi bir pozisyonda olduğunu söyleyen Alff, yine de bunun istekten ziyade gereklilikten dolayı olduğunu ifade etti.

Alff, son olarak, AB’nin koruyucu vergiler konusunda yaptığı değişikliğe değindi. Bu değişikliklerin özellikle Türkiye’yi hedef aldığı konusunda hemfikir olduklarını belirten Alff, AB’nin kotayı belirlerken Türkiye’nin AB’ye en fazla ihracat yaptığı yılı hesaplamanın dışında tuttuğunu ve bunun sonucunda Türkiye’ye nispeten daha düşük bir kota verdiğini söyledi. Ayrıca, bazı ülkelere muhtemelen hiç dolduramayacakları kotaların neden verildiğini de anlamadıklarını vurguladı.


Etiketler: Avrupa Konferanslar 

Benzer Haber ve Analizler

Türk çelik sektörü karbon emisyonunu 2053’e kadar %99 azaltmayı hedefliyor

19 Mar | Çelik Haberler

Türkiye 2053 net sıfır emisyon hedefi için yol haritaları oluşturdu

19 Mar | Çelik Haberler

Uwe Hadwich: Türkiye elektrik ark ocaklı çelik üretimi sayesinde karbonsuzlaşmada avantajlı konumda

05 Mar | Çelik Haberler

Prof. Roland Döhrn: Çelik sektörü için ekonomik koşullar halen zorlu

05 Mar | Çelik Haberler

Anthony de Carvalho: Kapasite fazlası karbonsuzlaşmayı zora sokuyor

05 Mar | Çelik Haberler

Veysel Yayan: Türkiye’de 2024 yılında ihracatın yükselmesi ve ham çelik üretiminin 40,4 milyon mt’u geçmesi bekleniyor

05 Mar | Çelik Haberler

Ayhan Uçar: Yeşil dönüşümle hurda değerlenecek, Türkiye hurda temininde sıkıntı yaşayabilir

05 Mar | Çelik Haberler

Yassı mamul sektörü ithalat sorununu çözmek için katma değerli ürünlere yatırımı artırmalı

05 Mar | Çelik Haberler

Yassı çelik sektörü Eurometal Çelik Günü & YİSAD Yassı Çelik Konferansı’nda buluştu

05 Mar | Çelik Haberler

Bursa PS: Kapasite yatırımları sürüyor, 2024 yılına dair beklentiler farklı

21 Şub | Çelik Haberler