20 Şubat Salı günü Bursa, Crowne Plaza Hotel’de 600 kayıtlı katılımcı ile rekor kıran SteelOrbis Piyasa Sohbetleri toplantısında Türkiye yassı mamul piyasası, otomotiv sektöründeki gelişmeler ve geleceğe yönelik beklentiler ele alındı. Toplantının sponsorları ise Tatçelik, Ağır Haddecilik, Davutoğlu Metal, Parladı Metal, Sezgintaş Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş., STS Group ve TPI Uluslararası Gözetim Hizmetleri Ltd. Şti. oldu.
SteelOrbis Genel Müdürü Murat Eryılmaz’ın açılış konuşmasının ardından Mesut Özdöl’ün moderatörlüğünde gerçekleşen panelde söz alan Borçelik Yurt İçi Satış Müdürü Bülent Özgür Koruyucu, Türkiye kaplamalı çelik ve soğuk rulo sac piyasasına yönelik istatistiksel veriler paylaştı. 2023 yılında Türkiye’nin soğuk rulo sac ithalatının arttığına ve bu artışta Güney Kore’den rekabetçi fiyatlar verilmesi ile ülkeyle yapılan ticaret anlaşmasının rol oynadığına dikkat çekerek, galvanizli sacda da benzer bir tablo olduğunu belirtti. Türkiye’nin kurulu galvanizli sac kapasitesinin 5,2 milyon mt seviyesinde yer almasına rağmen üretimin 3 milyon mt’u ancak bulduğunu belirten Koruyucu, ithalatın 1,1 milyon mt seviyesinde gerçekleştiğini, otomotiv sektöründen gelen talebin çok güçlü olmasından dolayı özel sac kalitelerine duyulan ihtiyaçla birlikte galvanizli sac ithalatında artış yaşandığını ve bu ithalatta ilk sırayı yine Güney Kore’nin aldığını söyledi. Koruyucu, galvanizli sac üretimine yönelik yatırımların devam ettiğini ve kapasitenin 6,5 milyon mt’a kadar çıkmasının beklendiğini aktarırken otomotiv sektörüne ilişkin paylaşımlarda da bulundu. Otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinin 2023 yılına iyi bir başlangıç yapmamasına rağmen otomotiv sektörünün beklenenin üzerinde bir üretim gerçekleştirdiğini, çip krizinin hafiflemesi ve Avrupa’dan gelen taleple birlikte sektörün rahatladığını belirtti. Öte yandan Türkiye’nin ithal sıcak rulo saca yönelik başlattığı antidamping soruşturmasına değinen Koruyucu, Türkiye’de bazı özel kaliteler kullanılması ve bu kalitelerin üretiminin yetersiz olması sebebiyle ithalata duyulan ihtiyaç dikkate alındığında, söz konusu soruşturmanın hem beyaz eşya ve otomotiv gibi bazı sektörleri hem de haddecileri olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Son olarak, seçimlerden sonra iç piyasanın daralmasını ve bu yılın 2023 yılına benzer şekilde geçmesini beklediğini ifade etti.
Çelik servis merkezi olarak faaliyet gösteren ve çoğunlukla otomotiv sektörüne yönelik üretim yapan Parladı Metal’in Yönetim Kurulu Üyesi Bahar Parladı, otomotiv, otomotiv yan sanayi ve beyaz eşya sektörleriyle dönemsel ve uzun vadeli anlaşmalar yaptıklarını belirtti. Parladı, çelik servis merkezleri için gereken yatırımların önemini vurgulayarak, müşterilerin ihtiyaçlarına cevap verme bakımından üreticilerden daha esnek olduklarını söyledi. Bu yılın ikinci yarısından itibaren, özellikle ABD ve AB’de enflasyonun azalacağı beklentileri doğrultusunda, Türkiye’nin çelik ihracatının artmasını ve depreme dayanıklı konut inşaatlarının hız kazanmasıyla daha iyi bir piyasa beklediklerini ifade etti.
Hasçelik Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Adnan Naci Faydasıçok panelde yaptığı açıklamalarda vasıflı çelik sektörüne değinerek sattıkları ürünün katma değerini artırmak için çeşitli süreçlerden geçirildiğini söyledi. Geçtiğimiz yıl 35 milyon € yatırımla Avrupa’nın en büyük krom kaplama tesisini kurduklarını belirten Faydasıçok, bu yıl içerisinde 150 milyon € daha yatırım yaparak ilk çelikhanelerini kuracaklarını ve ürünlerin katma değerlerini artırmak için ısıl işleme yönelik yatırım planladıklarını aktardı. Faydasıçok, Türkiye’nin 2023 yılında yeniden net çelik ithalatçısı konumunda yer almaya başladığını, Avrupa ile ABD kotalar ve 232. Madde vergileri gibi önlemler alırken Türkiye’nin geç kaldığını ve küresel piyasada her ülkenin kendi kabuğuna çekildiğini belirtti. Avrupa’nın sürdürülebilirlik konusunda da çok hızlı adımlar attığını ve Türkiye’nin bu konuda da yavaş davrandığını söyleyerek, sürdürülebilir finansmana erişimin kolaylaştırılması gerektiğini ifade etti.
Panelin ardından MY Eğitim ve Danışmanlık Kurucu Ortağı Mert Yılmaz, “Ekonomide en kötü geride kaldı mı?” başlıklı sunumuyla Türkiye ve dünya ekonomisindeki son durumu değerlendirdi, seçim sonrasına ilişkin beklentiler ile riskleri paylaştı ve katılımcıların sorularını yanıtladı.