Eurometal Çelik Günü & YİSAD Yassı Çelik Konferansı, 5 Mart Salı günü SteelOrbis iş birliğiyle İstanbul Marriott Hotel Asia’da gerçekleşti. 300’e yakın katılımcının ilgi gösterdiği konferansın açılış konuşmalarını YİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Metin Tayfun İşeri ile Eurometal Yönetim Kurulu Üyesi Alexander Julius yaptı.
Tayfun İşeri, küresel demir-çelik ticaretinin son beş-altı yılını korumacılık önlemlerinin şekillendirdiğini söyleyerek sözlerine başladı. Üreticiler daha önceden küreselleşmeyi konuşurken, yaşanan değişimle birlikte artık bölgeselleşmenin ön plana çıktığını ifade etti. Dönemin ABD başkanı Donald Trump’ın 2018 yılında getirdiği %25 oranındaki 232. Madde vergileriyle bu sürecin başladığını dile getiren İşeri, AB’nin de buna paralel olarak çok istekli olmasa da çelik ticaretine kotalar getirmek zorunda kaldığını aktardı. Korumacılığın başladığı süreci ve yarattığı fırsatları ABD’li üreticilerin çok iyi değerlendirdiğini; yıllardır yapmadıkları yatırımları hayata geçirdiklerini, 10 milyon mt’un üzerinde yeni kapasite devreye aldıklarını ve geliştirmedikleri tesislerini yenileriyle değiştirdiklerini vurguladı. İşeri, bu konuda AB’nin geride kaldığını ancak Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması kapsamında yeşil dönüşüme, dolayısıyla elektrik ark ocaklarına yatırımlara başladığını ve AB hükümetlerinin yerel çelik üreticilerini fonladığını kaydetti. İşeri, 2023 yılının sonuna doğru Orta Doğu’da başlayan jeopolitik gerginliklerin ticareti farklılaştırdığını, fırsatlar yaratmasına rağmen genel bir olumsuzluğa sebebiyet verdiğini; Süveyş Kanalı kapanırken Panama Kanalı’ndan geçecek gemilerin sayısının azaltılmasıyla çeşitli sıkıntıların baş gösterdiğini ekledi. Son olarak, enflasyon ve yüksek faiz gibi etkenlerin bu yıl da talebi olumsuz etkileyecek gibi durduğunu söyleyerek sözlerini tamamladı.
İkinci açılış konuşmasını yapan Eurometal Yönetim Kurulu Üyesi Alexander Julius, organizasyon ve faaliyetlerinin kapsamı hakkında bilgiler verdi. Türkiye’nin Avrupa çelik sektörü açısından çok değerli bir kaynak olduğunu vurguladı.
Julius, Avrupa’nın çelik ihracatı yapan başlıca oyunculardan biri konumundaki Türkiye ile kurduğu ortaklıktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. AB’ye yapılan ihracatın koruma önlemleri, antidamping vergileri ve enerji maliyetleri sebebiyle geçtiğimiz yıl %36 azalmasına rağmen Türkiye’nin 3,33 milyon mt ile ithalatta ikinci sırayı koruduğunu aktardı. Türkiye’nin karbonsuzlaşmayı oldukça desteklediğini ve elektrik ark ocaklı üretim oranının %72 olduğunu belirten Eurometal yetkilisi, bu alandaki gelişmiş teknolojileri sayesinde Türkiye’nin çelik sektöründe başlıca bir oyuncu ve Avrupa’nın büyük tedarikçi ortağı olduğunu da kaydetti.