Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (IEEFA), çelik üretiminden kaynaklanan sera gazı emisyonunu azaltmanın çözümü olarak görülen karbon yakalama ve depolama teknolojisinin sektördeki görünümünün giderek daha kasvetli hale geldiğini belirtti. Öte yandan Nippon Steel, ArcelorMittal ve BHP gibi büyük çelik üreticileri ve madenciler, aksi kanıtlanmasına rağmen karbondan arındırma hedeflerine ulaşmak konusunda büyük rol oynayacağını düşündükleri karbon yakalama, kullanma ve depolama teknolojisine yatırım yapma konusunda ısrarcı olmaya devam ediyor.
Karbon yakalama, kullanma ve depolama teknolojisine ilişkin en büyük engel, kömürle faaliyet gösteren yüksek fırınlı çelik tesislerinde düşük karbonlu çelik üretimi gerçekleştirmek için birden fazla karbon yakalama merkezine ihtiyaç duyulması ve dolayısıyla maliyetlerin önemli ölçüde artması. Dünyanın hiçbir yerinde yüksek fırın bazlı çelik üretimine yönelik ticari ölçekte karbon yakalama, kullanma ve depolama tesislerinin faaliyete geçmediğini belirten IEEFA, kömür bazlı çelik üretim tesislerinde yeterli karbon yakalama teknolojisinin hiçbir zaman mali açıdan uygun olamayabileceğini ifade etti.
2030 yılına kadar doğrudan indirgenmiş demir tesislerinin kapasitesi yıllık 96 milyon mt’a ulaşırken yüksek fırın bazlı üretime yönelik ticari ölçekli karbon yakalama, kullanma ve depolama teknolojisi ise yıllık yalnızca bir milyon mt seviyesinde kalacak. Düşük karbonlu demir ve çelik üretiminin yapı taşı olan yeşil hidrojenin maliyeti de yüksek olsa da yeşil hidrojen, hem maliyet hem de emisyon azaltımı açısından karbon yakalama, kullanma ve depolama teknolojisine daha iyi bir alternatif olarak öne çıkıyor.
