8 Nisan Salı günü İstanbul Marriott Hotel Asia’da SteelOrbis iş birliğiyle gerçekleşen Eurometal Çelik Günü & YİSAD Yassı Çelik Konferansı’nda sunum yapan Belçika merkezli hukuk firması Van Bael & Bellis’in ortağı Fabrizio Di Gianni, Avrupa Birliği’nin ticaret politikasındaki son gelişmeler, Temiz Sanayi Anlaşması ve Çelik ve Metal Eylem Planı hakkında bilgiler paylaştı.
Di Gianni, AB’nin ticaret politikasında yaşanan değişimlere değinerek sözlerine başladı. Mevcut ticaret savunma araçlarının önemli bir rolü olmasına rağmen yeni mevzuatın Türk çelik üreticilerinin Avrupa’ya ihracata ve bu pazardaki konumunu güçlendirmeye devam etmelerinin yanı sıra stratejik avantaj elde etmeleri bakımından da önem taşıdığına dikkat çekti. Yeni ticaret politikasının başlıca hususlarından birinin, endüstriyel büyümenin temelini oluşturan çelik ve alüminyum gibi enerji yoğun sektörlerin karbonsuzlaşmasını amaçlayan Temiz Sanayi Anlaşması olduğunu dile getirdi. Temiz Sanayi Anlaşması’nda üç ana başlık olduğunu söyleyen Di Gianni, bunlardan birinin serbest ticaret anlaşmalarını tamamlayan Temiz Ticaret ve Yatırım Ortaklıkları olduğunu belirtti. Bu ortaklıklar kapsamında temiz enerji tedarik zincirlerinin ve stratejik ticari ilişkinlerin güçlendirileceği, aynı zamanda temiz teknolojilere, yenilenebilir enerjiye ve karbonsuzlaşmaya öncelik verileceğini ifade etti. Bununla birlikte Di Gianni, sektör üzerindeki yükünü azaltırken, karbon yoğun ithalatın denetlenmesini ve küresel karbonsuzlaşmanın teşvikini sağlamak amacıyla Avrupa Komisyonunun Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nı (SKDM) basitleştireceğini kaydetti. SKDM’de yapılacak en önemli değişikliklerden birinin, çoğunluğunu küçük ve orta ölçekli işletmelerin oluşturduğu ithalatçıların %90’ının mekanizmanın kapsamından çıkarılacak olması olarak açıkladı. Ayrıca komisyonun SKDM’nin kapsamını nihai mamulleri ve dolaylı emisyonlarını kapsayacak şekilde genişleteceğine dikkat çekti. Temiz Sanayi Anlaşması’nın, eşit şartlar sağlanması amacıyla mevcut vergilerde düzeltme yapılmasının yanı sıra antidamping vergileri, telafi edici vergiler ve koruma önlemleri gibi ticaret savunma araçlarının özellikle ABD’nin yeni önlemlerinden kaynaklı ticari uyuşmazlıklara bağlı risklerle mücadele için güçlendirilebileceği sinyalini verdiğinin altını çizdi.
Çelik ve Metal Eylem Planı’na da değinen Di Gianni, karbon sızıntısının önlenmesi ve Avrupa’da sanayi kapasitelerinin teşviki ile korunmasının, planın Türk şirketler açısından en önemli kısımları olduğunu söyledi. Karbon sızıntısını önlemek amacıyla SKDM kapsamında çeyreklik emisyon sınırının %80’den %50’ye düşürüleceğini belirtti. Öte yandan komisyonun, hileyi engellemek amacıyla SKDM’nin kapsamını bazı nihai mamulleri kapsayacak şekilde genişletmeyi düşündüğünü dile getirdi. Bununla birlikte soruşturma metotlarının değişeceğine vurgu yapan Di Gianni, normal şartlarda bir ülkeden yapılan ithalatın ciddi maddi zarara sebep olduğuna yönelik kanıt talep edildiğini ancak yeni değişikliklerle birlikte komisyonun maddi zarar tehdidini baz alarak soruşturma açacağının altını çizdi. Bununla birlikte piyasa gözetiminin sıkılaştırılacağını aktardı. Öte yandan daha az vergi kuralında bazı değişiklikler yapılabileceğine dikkat çekti. Ayrıca “eritilmiş ve dökülmüş” kuralının uygulanmasıyla birlikte menşenin, işlenen ülke değil çeliğin eritildiği yer olarak kabul edileceğini vurguladı. Son olarak Van Bael & Bellis yetkilisi, bu yılın üçüncü çeyreğine kadar komisyonun hurda ihracatını sınırlama seçeneğini göz önünde bulunduracağını, bu durumun üçüncü ülkelerdeki geri dönüşümcülerin AB çıkışlı hurdaya erişimini sınırlandırabileceğini ve ihracata yönelik hurda arzında düşüşe yol açabileceğini belirterek sunumunu tamamladı.
