Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Adnan Aslan, 2019 yılı beklentilerini dile getirdiği açıklamasında, Türkiye’nin üretim gücünün yanında ihracat ve pazar bilgisinin de en önemli artıları olduğunu, kaliteli ürünleri rekabetçi fiyatlarla sunabildiğini ve bu durumun ihracatta önemli bir avantaj sağladığını ifade etti. Aslan ayrıca, bu yıl ihracatın 2018 yılı seviyesine ulaşamayarak 15-16 milyon ton seviyesine gerileyebileceğine dikkat çekti.
ÇİB Başkanı, AB'nin kota uygulamasına ilişkin ise, "AB'nin Türkiye'ye inşaat çeliği ve filmaşinde temmuz ayına kadar tanıdığı kotayı daha mart ayında doldurmuş olacağız. AB'nin diğer ülkelere tanıdığı kota dolmazsa, Türk ihracatçıları mayıs ayından sonra o kotayı kullanabilecek; ancak bu, kaybımızı telafi etmeye yetmeyecektir" açıklamasında bulundu.
2019 yılında ihracatta yeni pazarlara ulaşma konusunun en önemli hedefleri olduğunu anlatan Aslan, bu kapsamda özellikle Güneydoğu Asya, Batı Afrika ve Latin Amerika’nın kendileri için önemli olduğunu belirtti.
ABD'nin temmuz ayında %25 ek verginin üzerine koyduğu artı %25 verginin ihracatı önemli oranda düşürdüğünü belirten Aslan, mevcut durumda bu vergilerle ihracat yapmanın çok zor olduğunu, fakat vergilerin her an kalkabileceği yönünde de bir beklentileri bulunduğunu ifade etti.
Öte yandan, bu yıl Çin'in büyüme verilerinin iyi gelmediği ve ülkenin ihracata dönebileceği, bu durumun 100 milyon tonun üzerine çıkacak bir ihracat miktarı yaratarak küresel bazda sıkıntıya sebep olacağı belirtildi. Aslan, açıklamasında, geçtiğimiz yıl Türk çelik sektörünün ABD’ye yapılan ihracatı telafi etmek için Uzak Doğu’ya yönelerek başarı kaydettiğini, fakat Çin’in etkisiyle Singapur ve Hong Kong gibi pazarlarda zorlanılabileceğini söyledi. Ayrıca Hindistan, Katar ve Suudi Arabistan’ın da bölgeye ihracat yaparak Türkiye’nin ciddi rakipleri konumuna geldiklerinin altını çizdi.
ÇİB Başkanı, son dönemde İran’dan Türkiye’ye yapılan çelik ihracatının kalite sorunları yarattığını kaydetti. Aslan, “Türkiye’de üretilen inşaat çeliğinde TS708 ve G belgesi aranmasına karşın ithal gelen inşaat çeliklerinde bu seviyede bir sertifikasyon ve denetim aranmıyor. Buna rağmen ülkemize gelen her üç kamyondan biri Türkiye standartlarına uygun olmadığı için testleri geçemeyip geri dönüyor. Yüz metrekare bir ev için dört ton çelik kullanılıyor. İran'dan gelen bir kamyon çelikle altı daireli bir apartman yapabilirsiniz. Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan bir ülke için bu çok dikkat edilmesi gereken bir konu.” ifadelerini kullandı.