Demir-çelik sektörü Eylül’de ihracat artışını sürdürerek küresel dalgalanmalara karşı dirençli bir görünüm sergiledi. Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliğinin (ADMİB) verilerine göre bu yılın Eylül ayında Türkiye demir ve demir dışı metaller sektörünün ihracatı yıllık %8,6 artışla 1,1 milyar $ olurken, çelik sektörü yıllık %2,1 artışla 1,5 milyar $’lık ihracat gerçekleştirdi. Bununla birlikte yılın ilk dokuz ayında demir ve demir dışı metaller sektörünün ihracatı yıllık %6,3 artışla 9,9 milyar $ olurken, çelik sektörünün ihracatı yıllık %2,1 artışla 12,5 milyar $ seviyesinde yer aldı. Bu iki sektör 21,4 milyar $’lık ihracat hacmiyle Türkiye'nin toplam ihracatının yaklaşık %11'ini oluşturdu.
Eylül ayında Türkiye’nin demir-çelik ihracatında ilk sırada yer alan pazar İtalya oldu. İtalya’yı sırasıyla Romanya, Almanya, Bulgaristan ve İngiltere takip etti. Ayrıca söz konusu ayda ABD, İtalya, Belçika ve Yunanistan’a yapılan ihracat sırasıyla %53, %54, %57 ve %62 artış kaydedildi.
Öte yandan Eylül ayında Akdenizli çelik üreticilerinin demir ve demir dışı metal ihracatı yıllık %5,3 artışla 66 milyon $, çelik ihracatı ise %4 düşüşle 231 milyon $ oldu. Ocak-Eylül döneminde ise ADMİB’in demir ve demir dışı metaller sektöründen yapılan ihracat %7,7 artışla 596 milyon $ olurken, çelik sektöründen yapılan ihracat ise %6,5 düşüşle 1,6 milyar $’a geriledi. Eylül ayında Akdeniz’in demir-çelik ihracatında ilk sırada yer alan pazar İtalya oldu. İtalya’yı sırasıyla Romanya, Almanya, Fas ve Irak takip etti. Ayrıca söz konusu ayda Ukrayna ve Suudi Arabistan’a yapılan ihracat sırasıyla %327 ve %258 artarken, Fas’a yapılan ihracatta %249 artış kaydedildi.
Eylül ayında sektörün küresel dalgalanmalara rağmen hem üretim hem de ihracatta istikrarlı bir direnç sergilediğini belirten ADMİB Başkanı Fuat Tosyalı, Avrupa'daki talep toparlanmasının ve Türkiye’nin bölge içi lojistik avantajlarının etkisiyle son çeyrekte ülkenin ihracatında daha güçlü bir ivme bekliyor. Küresel rekabette önümüzdeki dönemin belirleyici faktörünün çevreye duyarlı üretim olacağını vurgulayan Tosyalı, sürdürülebilirlik odaklı yatırımların ve verimlilik projelerinin artması gerektiğini belirtti. Küresel piyasadaki korumacılık eğilimleri ve özellikle Çin gibi üreticilerin neden olduğu haksız rekabetten söz eden Tosyalı, hükümetin aldığı tedbirlerin kapsamının genişletilmesi ve stratejik bir yaklaşımla uygulanmasının önem taşıdığını gerektiğini dile getirdi. 2026 yılı itibarıyla başlayacak Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması kapsamında ihracata eklenecek karbon maliyetlerinin yanı sıra AB’nin kota tonajını indirip vergileri artırmasının Türkiye çelik sektörünün rekabet gücünü baltaladığını söyleyen Tosyalı, AB ile müzakere edilmesi gerektiğini söyledi ve “Çelik gibi stratejik bir sektörde atılacak her adım çok önemli olacak ve tüm diğer sektörleri ve ülke ekonomimizi etkileyecektir,” diye ekledi.
