Türkiye Çelik Üreticileri Derneğine (TÇÜD) göre Türkiye 2025’in ilk sekiz ayında küresel çelik üretiminde yedinci sıraya, Avrupa’da ise birinci sıraya yükseldi. TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, korumacılık önlemlerinin sektörü zorladığını ve yerel üretim desteklerinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
“Türkiye çelik sektörü geniş bir coğrafyaya ihracat yapıyor”
Türk çelik sektörünün Avrupa'dan Amerika'ya, Orta Doğu'dan Afrika'ya uzanan geniş bir coğrafyaya ihracat yaptığını söyleyen Yayan, sektörün 180'in üzerinde ülkeye çelik ihraç ederek küresel tedarik zincirinde özel bir konuma sahip olduğunu vurguladı. Yayan, Ancak Çin’in dünya çelik üretimindeki payının %50’nin üzerinde olmasının, Türkiye dâhil tüm ülkelerde sektörleri küresel dalgalanmalara açık hale getirdiğini ifade etti.
Korumacılık önlemleri ihracatı zorluyor
TÇÜD Genel Sekreteri, ABD’nin %50’ye varan gümrük vergileri ile AB’nin çelik ürünlerine yönelik kotaları %47 azaltma planının, dünya çelik piyasalarının büyük bir kısmını dış tedarike kapatabileceğini söyledi.
Yayan, bu durumun başta Çin ve Uzak Doğu ülkeleri olmak üzere büyük üreticilerin Türkiye pazarına yönelmesini kaçınılmaz hale getirdiğini dile getirdi.
TÇÜD’e göre AB Komisyonunun planladığı yeni önlemler:
- Serbest ticareti fiilen imkânsız hale getirebilir,
- AKÇT Serbest Ticaret Anlaşması’ndaki karşılıklılık ilkesini zedeleyebilir,
- Türkiye’nin AB’ye ihracat kanallarını daraltabilir.
Dernek, bu durumun, Türkiye’nin en büyük pazarı olan AB’ye satışlarda kayıplara ve kapasite kullanım oranlarının düşmesine yol açabileceği uyarısında bulundu.
TÇÜD’den politika önerileri
TÇÜD, mevcut korumacı yaklaşımların yerine adil ticareti destekleyecek politikalar geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Dernek, Türkiye’nin Gümrük Birliği ve STA kapsamında üçüncü ülkelerle eşit tutulmaması; kota tahsislerinde geçmiş ihracat performansına dayalı esneklik sağlanması; menşe beyanı zorunluluklarının ticareti fiilen kısıtlamayacak şekilde düzenlenmesi; Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması uygulamasının serbest ticaret ilkeleriyle uyumlu yapılandırılması gerektiğini ifade etti.
Yeşil dönüşüm ve katma değerli üretim yatırımları
Yayan, uzun vadede korumacı tedbirlerin sektörde yatırım iştahını azaltma riski taşıdığına dikkat çekti. Türkiye çelik sektörünün tüm zorluklara rağmen rekabet gücünü koruyarak katma değerli üretime ve yeşil dönüşüm yatırımlarına odaklandığını dile getiren Yayan’a göre sektör, özellikle otomotiv, savunma, enerji ve gemi inşa sanayilerine yönelik özel nitelikli çelik üretimine hız vermiş durumda. Bu yatırımlar, Türkiye’nin sadece üretim miktarını değil, ürün çeşitliliğini ve uluslararası rekabet gücünü de artırıyor.
Türkiye’de çelik üretiminde kapasite kullanım oranı %63 seviyesinde, ithal girdinin toplam tüketim içindeki payı ise %48 olduğunu bildiren Yayan, bu oranların, yerel üretimi destekleyen teşviklerin güçlendirilmesi, enerji maliyetlerinin dengelenmesi ve çevre yatırımlarına yönelik finansman kolaylıklarının sağlanmasıyla Avrupa’daki %20 oranına çekilmesi gerektiğini belirtti.
