Avrupa Komisyonu, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (SKDM) açıklarını kapatmak ve etkinliğini artırmak amacıyla kamuoyu istişaresi başlattığını duyurdu. 26 Ağustos 2025 tarihine kadar devam edecek istişarelerde SKDM’nin kapsamının nihai mamulleri kapsayacak şekilde genişletilmesine, SKDM’nin ihlaline karşı ilave önlemler getirilmesine ve elektrik emisyon hesaplama kurallarının revize edilmesine yönelik geri bildirim toplanacak.
Bu sayede karbon sızıntısının azaltılması ve hem AB hem de AB dışında karbonsuzlaşmanın teşvik edilmesi hedefleniyor.
| Odaklanılan konular | Amaç |
| Nihai mamuller | Tedarik zincirlerinde karbon sızıntısını önlemek |
| Hile önlemleri | SKDM maliyetlerinden kaçınmak için yapılan ürün sınıflandırma manipülasyonunu engellemek |
| Elektrik emisyonları | AB dışındaki ülkelerin karbonsuzlaşma çabalarının daha doğru yansıtılması |
Komisyon, şirketlerin üretim faaliyetlerini iklim kuralları çok sıkı olmayan ülkelere taşımasından kaynaklı karbon sızıntısının, tedarik zincirlerinin sonraki aşamalarına kayma ihtimalinden endişe duyuyor. SKDM’nin kapsamının genişletilmemesi halinde karbon ayak izi düşük olan AB’li üreticiler, karbon yoğun ithalatın baskısı altında kalma riskiyle karşı karşıya kalıyor. Bu durum, iklim hedeflerini ve rekabet gücünü zayıflatıyor.
Bununla birlikte bazı üreticilerin, SKDM kapsamına giren ürünleri hafifçe modifiye ederek kapsama girmeyen ürünler olarak sınıflandırması veya ücretlerden kaçınmak için ürünleri aracı ülkeler üzerinden yönlendirmesi gibi SKDM’yi ihlal eden uygulamaları da ele alınacak. Komisyon, uyumluluk için ürün sınıflandırılmalarının ve raporlama kurallarının sıkılaştırılmasını öneriyor.
SKDM kapsamında emisyonlarda elektriğin payını hesaplarken fosil yakıt bazlı varsayılan değerler kullanılıyor ancak bu hesaplanırken AB dışındaki ülkelerin enerji üretiminde yaptığı karbonsuzlaşma çalışmaları göz ardı ediliyor. İthalatçıların, varsayılan değerleri kullanmak yerine gerçek emisyonlarını bildirme seçeneği olsa da çoğu sektör paydaşı gerekliliklerin çok karmaşık olduğunu savunuyor. Bu durumun, AB üyesi olmayan ülkelerin karbonsuzlaşma çalışmalarına ket vurabileceği düşünülüyor.
