Davutoğlu Metal Firma Sahibi Can Sönmez ile ihracat atılımlarını konuştuk. Sönmez, “Artık tüm dünyayı Türkiye gibi görüyoruz” diye konuştu.
Firmanızın faaliyetleri hakkında okuyucularımıza bilgi verebilir misiniz?
2003’te kurulduk, 2012’den bu yana Davutoğlu Metal Ltd ismiyle hizmet vermeye devam ediyoruz. İnşaat demiri başta olmak üzere inşaat sektörüne yönelik mamul satışları yapıyoruz. Ürün gamımızda inşaat demiri, kangal, profil, sac, lama ve sıcak ve soğuk hadde ürünleri bulunuyor. Bu sene krizin inşaat sektörünü vurmasından dolayı sac ve profili de bünyemize kattık. Mamul kısmını biraz daha genişlettik. Hem metal pazarına hakim olmak hem de ekonomik durumun seyrini biraz değiştirmek bir katkı daha sağlamak için bu işe de yöneldik.
Bu sene piyasanın mevcut durumundan kaynaklı ülkemizin ihracata ihtiyacı olduğunu gördük. Firmaların da buna ihtiyacı var artık. Dış pazara yönelmeye başladık bunla ilgili çalışmalarımız var.
İhracatta da aynı ürünlerle mi devam edeceksiniz?
Evet, belli bir ürün grubuyla sınırlı kalmayacağız. Dışarıdan gelen talebe göre tüm ürünlerimizi ihracat piyasalarına sunuyoruz. Eğer yurt dışından talep gelirse galvanizli, galvanizsiz ürün, boru, boy kesme gibi ürünleri de sunmaya çalışacağız. Bu sene iç piyasanın daralmasına bağlı olarak, Türkiye’deki mevcut firmaların düştüğü sıkıntılardan, olası risklerden biraz daha uzaklaşmak için dış pazara odaklandık.
Özellikle AB pazarını mı hedefliyorsunuz? Başka alternatif pazarlar hangileri?
Şu an AB ile başladık ama Asya ve Afrika da potansiyel olarak baktığımız pazarlar arasında. Dünya pazarına hakim olmayı düşünüyoruz. Avrupa’dan bir talep geldi o talebi değerlendirdik. İlk numuneleri gönderdik, denendi, şu an da çalışmalarımıza devam ediyoruz. Belirlediğimiz tek bir bölge yok, artık tüm dünyayı Türkiye gibi görüyoruz, herkesin de öyle görmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Yurt dışında ofis açmayı düşünüyor musunuz?
Evet kesinlikle. Daha rahat ve daha hızlı hizmet ve çözüm sunabilmek adına Avrupa’da merkezlerin olması gerekiyor. Hakim olduğumuz pazarlara ofislerimizi açacağız.
Mevcut piyasa koşullarında talebin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dış pazarla ilgili bir sorun yok, herkesin buna yönelmesi gerekiyor, ülkenin de buna çok ihtiyacı var. Hatta bence devletin ihracata ek teşvikler getirmesi lazım. Al-satçı için dilse bile üretici ve makinacıdan iç piyasadaki kar vergilerini daha düşük alabilir. Böyle olunca daha çok ihracata yönelen olacaktır. Böylece bundan sonraki krizlerde de bu kadar etkilenmeyeceğiz.
İç pazarda şöyle bir durum var; bankaların firmalar üzerindeki finans yükü çok fazla, o yüzden artık içerde para dönmüyor, finans ve kaynak sıkıntısı var. Depocular ve tüccarlar da finans yükünü çekmemek ve kurların dengesizliğinden zarar görmemek için alımını bağlantıyı yaptıktan sonra yapıyor ve direkt sevk ediyor. Artık çok elzem durumlar olmadıkça depolar boş kalıyor.
Sizinle daha önceki sohbetimizde inşaat demirindeki gümrük vergisinin kaldırılmasına ilişkin endişelerinizi dile getirmiştiniz. Galiba bu endişelerinizde haklı çıktınız. 2019 başı itibarıyla %10 gümrük vergisi geri getirildi. Bu durum hakkında ne söylemek istersiniz?
İç pazar haliyle etkilendi ama bu vergi İran’dan gelen malzemeyi durdurmuyor, İranlı satıcı %10’luk vergiyi kendi karşılıyor. Hala Türkiye’ye malzeme girişi oluyor. Bu engellenmedikçe, bu gelen vergi, sorunu çözmeyecektir. İç piyasada haddeciler de büyük sıkıntı çekeceklerdir ki çekiyorlar.
Sonuç olarak %10 vergi yetersiz. Türkiye’nin iç piyasadaki üreticiyi koruması lazım yoksa üreticiler büyük zarar görecek, çalışan çıkarmak zorunda kalacak, vardiyalar düşecek. O yüzden bir an önce buna önlem alınması lazım.
Geçtiğimiz yıl boyunca kurdaki hareketler faaliyetlerinizi nasıl etkiledi? Davutoğlu Metal olarak finansal açıdan ne gibi tedbirler alıyorsunuz?
Biz pek döviz borcuna girmedik o yüzden bir kayıp yaşamadık ama inşaat müteahhitlerinden kaynaklı bir kaybımız oluştu ama erken görmemizden dolayı tolere ettik bir şekilde. Biz de herkes gibi kısmen etkilendik ama büyük sorunlar yaşamadık.
Davutoğlu Metal 2018 yılını nasıl geçirdi, 2019 yılından neler bekliyorsunuz?
2018’i bölümlere ayırmak daha iyi olacak. 2018’de çok farklı şeyler oldu. Altıncı aya kadar, bütün sektörün performansı çok iyiydi diyebiliriz. İç piyasaya ürün veren tüccarların hiçbiri, yıllarca dış pazarı düşünmedi. İç piyasada satışlar oldukça iyiydi. Altıncı aydan itibaren, kriz kendini göstermeye başladıktan sonra bu durum tersine dönmeye başladı. Çoğu firma geçici bir şey olduğunu düşünerek şokun geç farkına vardı. Türkiye’nin devleri de etkilendi.
Bence 2019 bir yenilenme süreci, yeniden yapılanma süreci olacak. Türkiye, altıncı ayda bir hamle gösterip terse dönüşü yakalayabilirse, büyüme ivmesine doğu gidebiliriz diye düşünüyorum ama tam tersi de olabilir. Büyüme ivmesi de iyi yatırımlar doğru kararlar ve ekonomik çözümlerle olacaktır. Türkiye’nin potansiyeli, bulunduğu konum bu imkanı sağlıyor.
Okuyucularımıza son olarak neler söylemek istersiniz?
SteelOrbis’i çok yakından takip ediyoruz. Herkesin de muhakkak takip etmesi gerekiyor. Gündeme, piyasaya çok hakim bir platform, güncel, her yerde bulamayacağınız bilgi ve gelişmeleri SteelOrbis’de yakalayabilirsiniz, herkese tavsiye ederim.
