Avrupa Komisyonu AB çelik sektörünü küresel kapasite fazlası ve adil olmayan ticaret uygulamalarına karşı koruyacak yeni bir ticaret savunma mekanizması üzerinde çalışırken, Finlandiyalı paslanmaz çelik üreticisi Outokumpu mevcut çelik koruma önlemlerinin 2026’nın Temmuz ayında sona ermesinden önce Brüksel’in daha etkili tedbirler alması gerektiğini vurguladı. Şirket, Asya’dan düşük fiyatlardan yapılan ithalatın ve ABD’nin getirdiği vergilerin yol açtığı ticari bozulmaların risklerine dikkat çekti.
Avrupa çelik sektörüne yönelik baskılar
Avrupa çelik sektörü, özellikle Asya kaynaklı küresel kapasite fazlası ve Çin gibi ülkelerdeki piyasa bozucu destekler nedeniyle zorluklarla karşı karşıya. Bu sorunlar, ABD’nin çelik ithalatına uyguladığı %50 vergiler ile daha da ağırlaşıyor. Söz konusu vergiler nedeniyle, kapasite fazlası olan ülkeler ürünlerini ABD yerine AB’ye yönlendiriliyor.
Outokumpu CEO’su Kati ter Horst, Avrupalı çelik üreticilerinin düşük kapasite kullanım oranları, zayıf talep ve düşük fiyatlı ithalatın yarattığı rekabetçilik nedeniyle zorlu koşullardan geçtiğini belirtti. Ter Horst, güçlü koruma önlemlerinin sadece adil rekabeti güvence altına almak için değil aynı zamanda Avrupa’nın ulaşım, altyapı, savunma ve temiz teknoloji alanlarındaki bağımsızlığını sağlamak açısından da kritik olduğunu vurguladı.
Outokumpu’nun önerisi: Daha sıkı kotalar
Outokumpu, mevcut koruma önleminin yerine küresel vergi-kota sistemi getirilmesini ve bazı mevcut önlemlere eklemler yapılmasını öneriyor:
- Çeliğin eritildiği ve döküldüğü ülke bazında kotalar.
- Kota aşıldığında ithal edilen her mt başına %50 vergi uygulanması.
- Kullanılmayan kotaların bir sonraki döneme aktarılmaması.
Outokumpu’ya göre yeni kotalar 2012-2013 gibi talebin zayıf olduğu dönemler referans alınarak tekrar düzenlenmeli.
Düzenli incelemeler ve acil durum mekanizmaları
Koruma önlemlerinin etkili kalabilmesi için Outokumpu, şu unsurların sisteme dâhil edilmesini öneriyor:
- Kotaların ve vergilerin, reel talebi ve ithalat miktarını göstermesini sağlamak için dönemsel incelemeler.
- AB’de sağlıklı kapasite kullanımını ve kârlılığı koruyacak şekilde vergilerin etkinliğinin kontrol edilmesi.
- Ani talep değişimi durumunda acil durum incelemeleri.
Outokumpu, bu şekilde hem esnek hem de katı bir koruma sisteminin ticaret akışını yeniden dengeleyeceğini, AB'li üreticileri koruyacağını ve karbonsuzlaştırma faaliyetlerini kolaylaştıracağını savunuyor.
