Avrupa’nın teknoloji sektörlerini temsil eden ticaret birliği Orgalim, Avrupa Komisyonunun çelik ithalatına yönelik açıkladığı yeni düzenlemelerin son kullanıcı sektörlerin maliyetlerinde ciddi artışlara yol açacağı uyarısında bulundu. Birlik, Avrupa Komisyonu tarafından küresel çelik kapasite fazlasının etkilerini sınırlandırmak amacıyla hazırlanan yeni çelik koruma önlemlerinin, amacının aksine malzemeye erişimi kısıtlayarak ve idari yükleri artırarak çelik kullanan sanayi sektörlerinde maddi zarara sebep olacağını vurguladı.
Orgalim, yeni koruma önlemlerinin AB’li çelik üreticilerini desteklemek amacıyla hazırlanmış olmasına rağmen özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeleri olumsuz etkileyeceğini söyledi. Yeni düzenlemelerin, Avrupa teknoloji sektörlerinin halihazırda düşüş yaşadığı bir dönemde açıklandığına dikkat çekti. 2024 yılında söz konusu sektörlerin cirosunun %5,6, istihdamının %1,2 ve yatırımlarının %3,2 düştüğünü vurguladı.
Birlik, 2018 yılından bu yana yürürlükte olan mevcut çelik koruma önlemlerinin, rekabetçi fiyatlara erişimi sınırlandırdığını, özel çelik kalitelerinin arzını kısıtladığını ve ithalatçılar üzerinde ağır bürokratik yükler oluşturduğunu ifade etti. Bu koşulların, koruma önlemlerinin uygulanmaya başladığı tarihten bu yana AB’de ortalama demir-çelik fiyatlarında %40’tan fazla artışa sebebiyet verdiğini aktardı.
Yeni düzenlemenin temel unsurları
Orgalim, yeni düzenlemeleri şu an yürürlükte olan koruma önlemlerinden “çok daha kısıtlayıcı” olarak nitelendirdi. Yeni düzenlemelerle toplam ithalat kotasının %47 azaldığını, kota aşıldığında uygulanacak vergilerin %25’ten %50’ye çıkarıldığını ve kullanılmayan kotaların devredilmesine olanak tanıyan mekanizmanın kaldırıldığını dile getirdi. Ayrıca menşe bildiriminin zorunlu hale getirilmesinin ithalatçılar üzerindeki belge yükünü ve uyum baskısını artıracağını aktardı.
Kota aşımında ödenecek vergilerin maliyeti %1.200 artabilir
Birliğe göre yeni koruma önlemleriyle birlikte kota aşımında ödenecek vergilerin maliyetleri, 2024 yılında kaydedilen yaklaşık 700 milyon €’ya kıyasla %660 artarak 5,4 milyar € seviyesine çıkabilir. İthalatçıların kota tahsisatlarının sadece yarısını kullandıkları daha gerçekçi varsayımlar üzerinden yapılan hesaplamalar doğrultusunda maliyetler %1.200 artışla 9,3 milyar € seviyesine yükselebilir.
Ayrıca ithalattan kaynaklı rekabetin azalması sebebiyle yerel fiyatların daha da yükselebileceği, zaten yüksek enerji maliyetleriyle karşı karşıya olan son kullanıcı sektörlerin maliyetlerinin daha da artacağı, tedarik zincirinde aksamalar yaşanabileceği ve talebin zayıflayabileceği ifade edildi.
AB’nin diğer politikalarının etkileri
Orgalim, yeni düzenlemelerin etkisinin tek başına değerlendirilemeyeceğine dikkat çekti. Son kullanıcı sektörlerin, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), Emisyon Ticaret Sistemi kapsamındaki ücretsiz tahsisatların aşamalı olarak kaldırılması ve çelik sektörü için yakında yürürlüğe girecek olan Sürdürülebilir Ürünler için Eko Tasarım Tüzüğü'nün yeni sürdürülebilirlik yükümlülükleri gibi önemli yasal değişikliklerle karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Bununla birlikte Avrupa Komisyonu tarafındna yapılan değerlendirmenin bu önlemlerin toplam etkisini tam olarak yansıtmadığını ve son kullanıcı sektörlerin rekabet gücü önündeki riskleri hafife aldığını dile getirdi.
Orgalim’in önerdiği değişiklikler ve çok taraflı çözüm çağrısı
Birlik, yeni düzenlemelerin yürürlüğe girmesi halinde ortaya çıkacak olumsuz etkileri hafifletmek, endüstriyel rekabet gücünü korumak, temel çelik kalitelerine erişimi sağlamak ve idari baskıyı azaltmak amacıyla sekiz öneride bulundu.
Bu öneriler şu şekilde; kritik ürün kategorilerine muafiyet sağlanması, verginin %25 seviyesinde tutulması, AB’de üretimi yetersiz olan ürünlerin kotalarının artırılması, İngiltere ve İsviçre tedarik zincirlerinde aksaklıkların önlenmesi, kotaların yıllık olarak uygulanması, kullanılmayan kotaların devrine olanak tanıyan mekanizmanın yeniden yürürlüğe koyulması, menşe bildirimi kurallarının basitleştirilmesi ve yönetmeliğin etkilerinin yıllık olarak değerlendirilmesi.
Orgalim, AB’li politika yapıcılara yeni koruma önlemlerini askıya alma ve bunun yerine benzer görüşlere sahip ortak ülkelerle çok taraflı bir yaklaşım benimseme çağrısında bulundu. Uyumlu vergiler, kotalar ve karbon fiyatlandırma çerçeveleri aracılığıyla yürütülecek koordine bir eylemin, Avrupa’nın teknoloji sektörlerine orantısız zarar vermeden küresel çelik kapasite fazlasını ele almanın tek etkili yolu olduğunu savundu. Ayrıca yeni önlemlerde değişiklik yapılmadığı takdirde sektörlere “kalıcı zarar” verileceğini, aynı zamanda Avrupa’da rekabet gücünün, inovasyonun ve endüstriyel istihdamın zayıflayacağını ekledi.
