ABD OCTG borusu üreticilerinden yapılan açıklamada, Hindistan ve Türkiye'den ithal OCTG borusuna yönelik antidamping vergisi ve telafi edici vergi soruşturmaları ile Güney Kore, Ukrayna ve Vietnam'dan ithal OCTG borusuna yönelik andtidamping soruşturmalarının "kritik şartlar" kapsamına girmesi için başvuruda bulundu.
ABD Ticaret Bakanlığı, soruşturmanın kritik şartlar kapsamına alınması için söz konusu vergi soruşturması başvurusunun ardından, başvurudan önceki bir zaman dilimine oranla ithalatta %15 ve üzeri artış şartı arıyor.
ABD OCTG borusu üreticileri, vergi başvurusuna ilişkin söylentilerin 2013 mart ayında çıktığını ve mayıs ayında piyasa genelinde konuşulmaya başladığını, bu yüzden de vergi başvurusu öncesi ve sonrasına ilişkin karşılaştırılacak dönemlerin mayıs-eylül 2013 arası ve aralık 2012-nisan 2013 arası olması gerektiğini ifade ediyor.
En son verilere göre, söz konusu dönemde, Hindistan'dan yapılan OCTG ithalatı %50,92, Güney Kore'den yapılan OCTG ithalatı %20,54, Türkiye'den yapılan OCTG ithalatı %25,76, Ukrayna'dan yapılan OCTG ithalatı %20,25 ve Vietnam'dan yapılan OCTG ithalatı ise %23,96 artış gösterdi. Her bir ülkeden yapılan ithalattaki artış oranı soruşturmanın "kritik şartlar" kapsamına girmesi için gereken %15'lik minimum artış oranının üzerinde bulunuyor.
Telafi edici vergi ve antidamping vergisinin geriye dönük uygulanabilmesi için hem Ticaret Bakanlığı'nın hem de Uluslar arası Ticaret Komisyonu'nun "kritik şartlar" konusunda olumlu karar bildirmesi gerekiyor. Nihai kararlar ise önümüzdeki yıl açıklanacak.
"Kritik şartlar" antidamping vergisi ve telafi edici vergi soruşturmalarında belli koşullar sağlandığı takdirde vergilerin geriye dönük uygulanması anlamına geliyor. Kritik şartların sağlandığına yönelik kararın çıkması halinde, vergilerin normalde uygulamaya konacağı tarihten önceki 90 gün içerisinde kullanılmak üzere depodan çekilmiş ya da tasfiye edilmemiş ithal mallara yönelik geriye dönük vergi uygulanır. Mevzuatta bulunan "kritik şartlar" hükmü ithalatçıların vergi soruşturması başvurularının hemen ardından yüklü sevkiyatlar yaparak antidamping vergisi veya telafi edici vergi yaptırımlarından kaçmasını önleme ve bu gibi yüklü sevkiyatların etkilerini hafifletme amacı taşıyor.