9 Aralık Salı günü İstanbul’da düzenlenen SteelOrbis 20. Çelik Konferansı - "Çelik Piyasalarında Yeni Ufuklar"'da konuşan JFE Steel Corporation Küresel İş Geliştirme Müdürü Kazuo Mike Fujisawa, Doğu Asya çelik sektörüne ilişkin mevcut tabloyu ve beklentileri katılımcılarla paylaştı.
Worldsteel tahminlerine değinerek sözlerine başlayan Fujisawa, küresel çelik talebinin 2025’te dip seviyeye ulaştığını ve 2026’da yeniden büyümesinin beklendiğini belirtti. Küresel ticaretteki aksamalara rağmen dünya ekonomisinin güçlü bir görünüm sergilediğini ifade eden Fujisawa, Çin’de çelik talebi gerilerken Hindistan, Vietnam, Mısır ve Suudi Arabistan gibi ülkeler için ekonomik büyüme öngörüleri ve Avrupa piyasasının yeniden canlanma ihtimalinin talepte toparlanmayı destekleyebileceğini dile getirdi. Bununla birlikte yüksek üretim maliyetleri ve çelik yoğun ürünlerin ihracatını baskılayan ticari gerilimlerin talep artışının önünde engel oluşturabileceğini söyledi.
Son beş yılda görünür nihai mamul tüketiminin Çin, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerde zayıfladığını, buna karşılık ASEAN ülkelerinde ve Hindistan’da büyümenin devam ettiğini belirtti.
Çin, Japonya ve Güney Kore’de zayıf görünüm
Çin ekonomisinin büyüme hızının 2022’den bu yana yavaşladığını, gayrimenkul ve sabit varlık yatırımlarındaki gerilemeyle birlikte sanayi üretiminin Ekim ayında son bir yılın en düşük artışını kaydettiğini aktardı. Fujisawa’ya göre Çin’de gayrimenkul sektöründeki durgunluk ve ekonominin yatırım odaklı yapıdan tüketim odaklı yapıya geçişi gibi nedenlerle ülkedeki çelik tüketiminin 2025 ve 2026 yıllarında da düşmeye devam etmesi bekleniyor. Çin’in ham çelik üretimi 2021’den bu yana sınırlı da olsa geriliyor ve iç talepteki cansızlık ihracat baskısını artırıyor. Bu yıl Ocak-Ekim döneminde Çin’in ham çelik üretimi yıllık bazda %3,9 düşerken, çelik ihracatı aynı dönemde %17,3 arttı.
Japonya’da gayri safi milli hasılanın sanayi ve otomotiv sektörü üretimindeki yatay seyrin etkisiyle 2025 ve 2026’da sırasıyla %0,8 ve %0,7 yükselmesi bekleniyor. İnşaat sektöründe ise konut ve ticari bina yatırımları yüksek maliyetler, devam eden iş gücü sıkıntısı ve konutların çevresel performansına ilişkin düzenlemelerdeki değişiklikler nedeniyle zayıf seyrediyor. Bu nedenle ülkede çelik kullanımının 2025 ve 2026’da 48 milyon mt seviyesine kadar gerileyeceği öngörülüyor.
Güney Kore’de inşaat sektörü yatırımlarındaki azalma, iş gücü sorunları ve ABD'nin vergileri nedeniyle ihracatın zayıflaması ekonomiyi baskılıyor. 2025’te gayri safi milli hasıladaki artışın pandemiden sonraki en düşük seviye olan %0,9’da kalacağı, 2026’da ise yerel talebi destekleyen önlemler sayesinde %1,6’ya yükseleceği tahmin ediliyor. Ancak 2025’te inşaat yatırımlarının %8,5, otomotiv üretiminin ise %2 düşmesi bekleniyor. Buna bağlı olarak çelik kullanımının 2026’da yatay seyretmesi öngörülüyor.
Zayıf ekonomik büyümenin getirdiği baskılar ve yeni iş birliği arayışları
Konuşmasının son bölümünde Fujisawa, Çin ekonomisindeki yavaşlamanın birçok Asya ülkesini etkilediğini belirtti. Japonya’nın demografik değişimlerin de etkisiyle “zayıf ekonomik büyüme” dönemine girdiğini dile getirerek “Çelik tüketimi azalıyor, üretimin bir kısmı yurt dışına kaydı. Bu nedenle kapasitemizi küçültmek zorunda kaldık. Ancak bu küçülmenin devam etmesini istemiyoruz. Bu yüzden stratejik ortaklıklar arıyoruz. Hindistan’da geliştirdiğimiz ortaklığın önemli bir fırsat olabileceğine inanıyoruz,” şeklinde konuştu.
Öyle ki Aralık ayı itibarıyla JFE, Bhushan Power & Steel Limited’in (BPSL) satın alınmasına ve Hindistan’ın en büyük demir cevheri üretim bölgesinde maden işletmek için JSW Steel ile %50-%50 ortak girişim kurulmasına yönelik süreci başlattı. Bu adımın JFE’ye güçlü bir maliyet avantajı sağlayacağı düşünülüyor.
