15 Ekim Salı günü Atakaş Çelik’in ana sponsorluğunda Hatay, Anemon Hotel İskenderun’da 350’ye yakın katılımcıyla gerçekleşen SteelOrbis Piyasa Sohbetleri toplantısında 2023 yılında yaşanan depremden etkilenen bölge özelinde çelik sektörünün güncel durumu ve geleceği ele alındı. Toplantının diğer sponsorları ise Duferco Çelik, ArslanGroup, Artımet, DFC ve KılıçGrup oldu.
Açılış konuşmasının ardından Atakaş Çelik Yurt İçi Satış Müdürü İsmail İzci, Atakaş Çelik’in son dönem faaliyetlerine ve kapasitelerine ilişkin bilgiler paylaştı. Yıllık 500.000 mt galvanizli sac kapasitesine sahip olan Atakaş Çelik, geçtiğimiz ay devreye alınan 200.000 mt’luk ikinci galvanizli hattında galvanizli sac, siyah tavlanmış sac ve soğuk tavlanmış sac üretimi gerçekleştiriyor. Hatay’ın Payas ve Sarıseki ilçelerinde birer servis merkezi bulunan şirket soğuk boy kesme ve soğuk dilme hizmetleri veriyor. İzci, üretim tesislerinin konumu sayesinde dünyanın en büyük hammadde tedarikçileriyle birlikte çalışabildiklerini ve iç ya da dış piyasaların ihtiyaçlarına göre deniz ya da kara yoluyla tedarik yapabildiklerini ifade etti. Kriz ortamlarında bile üretim hacmini artırarak Türkiye ve dünyanın çelik talebini karşılayabilen Atakaş Çelik’in değişen şartlara hızla uyum sağlayabildiğini belirten İzci, özellikle ihracat kanadında Akdeniz ve Orta Doğu ülkeleri ile ticari ilişkilerin sürekliliğini sağlamakta başarılı olduklarını söyledi.
Mesut Özdöl moderatörlüğünde gerçekleşen panelde konuşan Atakaş Çelik Genel Müdürü Cem Üstün, 2024 yılına dair faaliyetlerin ve beklentilerin nasıl olduğuna yönelik soruya 2023 yılının Atakaş Çelik’in 2016’da faaliyetlerine başlamasından beri ilk defa küçülme yaşadığı yıl olduğunu belirterek yanıt verdi. Üstün’e göre faaliyetlerine %100 kapasite kullanımı ile devam eden Atakaş Çelik deprem nedeniyle üretimini %8-9 düşürdü. 2024’te yeniden tam kapasiteyle çalışmaya başlayan Atakaş Çelik’in yeni hatlarında farklı katma değerli üretime başlandığını ifade eden Üstün, ciro büyümese bile tonajların %15 artabileceğini belirtti. Üstün, “2024’te bir çelik sektörü temsilcisine sorulduğunda en çok şikayet ettiği şey kârlılık olacaktır. İşler düzeldi ancak üreticilerin kâr marjları kafa kafaya. Hatta bazı üreticiler zarar ediyor bile olabilir. Tonaj olarak değil ama kârlılık olarak çok sıkıntılı bir sene geçiriyoruz,” ifadelerini kullanan Üstün, 2024 yılının geri kalanında para politikalarının da sıkılaşmasıyla satış bakımından da daralma görülebileceğini ve bunu bertaraf etmenin tek yolunun ihracat olduğunu öne sürdü.
Panel sektörünü temsilen söz alan Teknopanel A.Ş. Ticaret Direktörü Fatih Aydın, 9 aylık verilere bakıldığı zaman 2024 yılının bütçesini yaparken 9 milyon metrekarelik sandviç panel üretim hedefi belirlediklerini ifade etti. Faaliyetlerine Türkiye’nin büyümesi ile doğru orantılı bir şekilde %4 büyüme ile devam ettiklerini söyleyen Aydın, hacim ve ticaret olarak sorun yaşamasalar da yaşadıkları en büyük problemin kârlılık olduğunu ve finansal açıdan alınan önlemler nedeniyle parlak bir dönem geçirdiklerini söyleyemeyeceklerini belirtti. Türkiye’de planlama ve rekabetin daha doğru olduğu, kapasite fazlasının önüne geçildiği bir ekonomiye ihtiyaç duyulduğunu belirten Aydın, 2025’in ilk çeyreğinde ticaretin daha da rahatlayacağını düşündüğünü ifade etti. İhracata yönelik olarak ise, Güney Afrika’nın hedefledikleri pazarlardan biri olduğunu ve çevresel riskleri fırsata çevirmek gerektiğini ifade etti.
Ekinciler Holding Grup Pazarlama Müdürü Kaan Özülü, Türkiye’de kapasite fazlası sorununa değinerek ülkenin çok planlı hareket edemediğini ve 2025’te kapasitelerin, özellikle de yassı çelik kapasitelerinin artmaya devam edeceğini söyledi. 5-10 senelik dönemlere bakıldığında dünya genelinde kapasitelerin arttığını belirten Özülü, Türkiye özelinde hem vasıflı çelik üretilmediğinin hem de düzgün planlama yapılamadığının altını çizdi. İnşaat demiri fiyatlarında yassı mamullere kıyasla görülen artışa dikkat çeken Özülü, 2024’ün ikinci yarısında talepte çok büyük bir artış olduğunu, yalnızca TOKİ’nin deprem bölgesinde 300.000 adet konutun inşaatına başladığını ve 300.000 adet konutun daha planlandığını ifade etti. Ekinciler Holding temsilcisi, kârlılık konusunda diğer konuşmacıların yorumlarına katılarak hammadde maliyetlerinin yukarı yönlü hareket ettiğini belirtti.
Panelin ardından Sagam Strateji Danışmanlık Kurucusu Murat Sağman, dünya ve Türkiye ekonomisine dair yaptığı sunumda dünya çapında jeopolitik risklerin devam ettiğini, yüksek enflasyonu indirmenin Türkiye’de büyümeyi durdurmadan mümkün olmadığını ve yüksek enflasyon ve yavaşlayan ekonominin belirleyici olacağı bir döneme girdiğimizi ifade etti.