27-29 Nisan tarihlerinde Atina’da düzenlenen SteelOrbis 2025 Bahar Konferansı & 92. IREPAS Toplantısı kapsamında gerçekleşen panelde konuşan IREPAS Başkanı ve aynı zamanda üreticiler komitesi başkanı Murat Cebecioğlu, üzerinde en çok durulan konunun vergiler ve bu vergilerin ticarete etkileri olduğunu ifade etti. Cebecioğlu’na göre küresel piyasa tamamen bilinmezlik içinde olduğu ve kimse geleceğe yönelik bir tahminde bulunamadığı için ticaret zorlaşıyor.
Çin’in ihracatına değinen Cebecioğlu, iç piyasası zayıf bir performans göstermeye devam ettiği için ihracata bağlı olması ve fiyatlarının diğer ihracatçılara kıyasla oldukça düşük seyretmesi nedeniyle Çin’in küresel piyasada fiyatları baskı altında tutan en büyük faktörlerden biri olarak kalacağını belirtti. Bununla birlikte, açıklanan teşvik paketi piyasayı pek desteklemediği için Çin, Türkiye gibi birçok ülkeye kütük satışı yapıyor. Cebecioğlu’na göre Çin’de çelik üretiminin %50’sini devlete bağlı üreticiler gerçekleştirdiğinden ihracat piyasalarına düşük fiyatlar verilebiliyor. Dolayısıyla, Çin ihracata ve fiyatları baskılamaya devam edecek.
Hammadde, yarı mamul ve nihai mamul fiyatlarının yakında dip seviyeyi görüp görmeyeceğine dair yöneltilen bir soruyu yanıtlayan komite başkanı, fiyatların dip seviyeye yakın olduğunu, aynı pazarlara satış yapmayı hedefleyen tedarikçilerin Çin ile rekabet edebilmek için fiyatlarını düşürmek zorunda kalacağını belirtti. Ancak Türk tedarikçilerin, fiyatlarını Çin’in seviyelerine indiremeseler de sevkiyat süresi avantajına sahip olduklarını ifade etti. Cebecioğlu, fiyatların toparlanmasına yönelik beklentilere dair ise, “Büyük değişiklikler gerekiyor ancak bunların olacağını düşünmüyorum,” ifadelerini kullandı.
Kütüğün fiyat açısından hurdaya karşı rekabetçi bir alternatif olduğunu belirten IREPAS başkanı, fiyatlar bu seviyelerde kaldığı sürece Türkiye’nin kütük alımlarına devam edeceğini ve Asya’dan yapılan sevkiyatlar için teslim süreleri 2-3 kat daha uzun olsa bile kütük alımının çok daha kârlı olduğunu söyledi.
Körfez ülkelerinin çelik ticaretinde ithalatçı konumundan ihracatçı konumuna geçmesini yorumlayan Cebecioğlu, ihracat yapmalarının kapasite fazlasından kaynaklandığını ve başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerine, Kuzey Afrika’ya ve İsrail’e satış yaptıklarını belirtti. Bu ihracatın devam edip etmeyeceğinin ise bölgedeki altyapı projelerinin önümüzdeki dönem nasıl şekil alacağına ve bu projelerden kaynaklı çelik talebinin ne kadarının iç piyasadan karşılanacağına bağlı olacağını, aksi halde ihracatın devam edeceğini söyledi. Bununla birlikte Suriye’de durum nispeten normalleştiğinden Türkiye’nin güneyinde bulunan üreticilerin Suriye’ye ihracat yapmak için daha fazla fırsatı bulunuyor. Cebecioğlu, “Şimdiden bunun işaretlerini görüyoruz. Suriye’ye 200.000 mt’luk ihracat yapıldı ve yılın ikinci yarısında 750.000 mt daha ihraç edilmesi bekleniyor. Normalleşme devam ederse bu tonaj 2 milyon mt’a kadar çıkabilir. Bölgedeki potansiyel Türkiye’nin güneyindeki üreticiler için iyi bir fırsat sunuyor,” ifadeleriyle konuşmasını noktaladı.
