İtalyan çelik üreticileri birliği Federacciai’nin 18 Eylül’de Milan’da gerçekleştirilen senelik toplantısında, Federacciai başkanı Antonio Gozzi, İtalyan çelik sektörünün birleşme gibi görünen bir büyüme döneminden geçtiğini açıkladı. Gozzi, son yıllarda Almanya'nın ardından Avrupa'nın en büyük ikinci çelik sektörü olan İtalyan çelik sektörünün onurunu korumak için savaştıklarını belirtti.
Büyüme ve özellikle iç talep büyümesine yönelik bir ekonomik politika vizyonu desteklediklerini açıklayan Gozzi, ihracat İtalyan ekonomisinin önemli bir unsuru olsa da büyük bir sanayi ülkesinin sadece ihracat ile ayakta kalamayacağını savundu. Hem somut hem de somut olmayan altyapıların uygulanmasında ciddi bir gecikme yaşandığını açıklayan Gozzi, bu gecikmenin ülkenin genel rekabet gücü üzerinde ciddi anlamda risk oluşturduğunu belirtti. Gozzi, kendi görüşlerinin de hesaba katılması için Brüksel’de savaştıklarını ve savaşacaklarını açıkladı.
Gozzi, adil uluslararası ticaret kurallarını savunmaya kararlı olduklarını belirtirken, serbest piyasayı savunduklarını ve korumacılık ile ticari engellere karşı olduklarını açıkladı. Ancak Gozzi, piyasa kurallarına uymayanların ve damping veya teşvik gibi yollarla diğer ülkeleri hiçe sayarak konumlarını koruyanların, İtalyan çelik sektörüne girmesinin engellenmesi gerektiğini savundu.
ABD’nin ulusal güvenlik nedenlerinden dolayı çelik ithalatına (yıllık yaklaşık 26 milyon mt) sınırlarını kapatma tehdidinde bulunduğunu hatırlatan Gozzi, Avrupa Parlamentosu ve bazı üye ülkelerin duruşuna rağmen, Avrupa Komisyonu’nun bu duruma cevabının belirsizlik ve muğlaklıktan oluştuğunu belirtti.
Cezayir sorununun devam ettiğini belirten Gozzi, Cezayir ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki Serbest Ticaret Anlaşmasının 2017 yılında açıkça ihlaliyle, Cezayirli yetkililerin ithalat izinleri vasıtasıyla inşaat demiri ithalatını yarıya düşürdüğünü ve bunun İtalyan şirketlerine ciddi zararlar verdiğini açıkladı.
Gozzi’ye göre, AB ve Türkiye arasındaki kontrollerin asimetrik olması hala bir sorunken, Türkiye sınırları içindeki gümrük kontrollerinin etkinliği ve doğruluğu konusunda herhangi bir güvence vermeden, AB-Türkiye gümrük birliğinin genişletilmesini talep etmeye devam ediyor. Gozzi, bu durumun, AB’nin antidamping vergisi getirdiği ülkelerden yapılan ithalatta sahtecilik yapılmasına sebep olabileceğini savundu.
Gozzi, uluslararası ticaret ve koruma önlemlerinin önümüzdeki yıllarda da en önemli meselelerden biri olmaya devam edeceğini ve Avrupa'nın şu ana kadarki yaklaşımından farklı bir yaklaşım sergilemesinin gerekeceği zor bir mesele olacağını belirtti.