Erdemir Grubu’ndan yapılan açıklamada, 16-17 Şubat tarihlerinde Düsseldorf’ta düzenlenen StahlMarkt 2016 konferansında Türk Çelik Sektörü ve İthalatın Etkileri konulu bir sunum yapan Erdemir Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır’ın, Reuters Haber Ajansı’na açıklamalarda bulunduğu ifade edildi.
Erdemir Grubu’nun 2015 yılı performansını değerlendiren Ali Pandır, yassı ve uzun çelik üretimi arasında hareket etme kabiliyetinin de katkı sağladığı %90’nın üzerindeki yüksek kapasite kullanım oranının, mamul fiyatlarındaki baskıya rağmen 2015 AVFÖK hedeflerini yakalamalarını mümkün kıldığını ve şirketin AVFÖK marjının beklentilere paralel olarak %15-%20 arasında gerçekleşeceğini söyledi. 2015 yılında 8,8 milyon mt ham çelik üretimi gerçekleştiren şirketin ham çelik üretiminin 2016 yılında ise 8,7 milyon mt seviyesinde olacağını belirtti.
Erdemir Grubu’nun 2019’a kadar satın almalar dışında 1 milyar $ yatırım hedeflediğini belirten Ali Pandır, galvanizleme kapasitesini artırmak için yurt içinde satın alma fırsatlarını değerlendirdiklerini aktardı. Pandır, otomotiv sektörüne yönelik ürünlerinin payını ise ikiye katlayarak %20’ye çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Ali Pandır, ambalaj çeliği üretim kapasitesini ikiye katlamak üzere yatırım planlandığını ve gıda ürünlerinde önemli bir ihracatçı olan İran’da bu anlamda fırsatlar gördüklerini aktardı.
Otomobil üreticilerinden gelen çelik talebinin yanı sıra Kuzey Marmara Otoyolu, 3. havaalanı gibi altyapı projelerinin Erdemir çeliğine olan talebi desteklediğini ifade eden Ali Pandır, iç talebin 2016 yılında da güçlü olacağını, ancak fiyatların düz bir seyir izlemeye devam edeceğini beklediklerini söyledi.
Pandır, dünyanın en büyük 10 çelik üreticisi arasında yer alan Türkiye’nin, yaptırımlar yüzünden ihracat seçenekleri sınırlanan ve Karadeniz’den Türkiye’ye kolay erişimden yararlanan Rusya’dan ve Çin’den yapılan ucuz ithalattan zarar gördüğünü belirtti. Çelik üretimini ağırlıklı olarak Türkiye’ye ulaşım ağlarının güçlü olmadığı güney bölgesinde geçekleştiren İran’ın, kısa vadede rekabet açısından endişe verici olmadığını söyleyen Ali Pandır, yine de uzun vadede neler olacağını öngörmenin zor olduğunu, yaptırımlar nedeniyle uyuyan bir aslana benzettiği İran’ın ne zaman yeniden uyanacağını bilmenin mümkün olmadığını ifade etti.