Avustralyalı madencilik devi BHP, küresel ekonomik ve emtia görünüm raporunun Ağustos sayısını yayımladı. Raporda politika değişiklikleri, vergiler ve endüstriyel müdahalelerin yılın gidişatını şekillendirdiğine ve ticaret akışları ile yatırım kararlarını etkilediğine dikkat çekti. Bununla birlikte küresel ticaretteki belirsizliklere rağmen demir cevheri ve çelik üretiminde kullanılan koklaşabilir taş kömürünün yanı sıra çelik talebinin, özellikle gelişmekte olan pazarlarda güçlü seyrini sürdürdüğünü vurguladı.
305 milyon mt demir cevheri üretimi hedefleniyor
Bu yılın ilk yarısında demir cevheri fiyatları, bir önceki yılın ilk altı ayına kıyasla nispeten yatay seyretti. Çin’de yüksek fırın kapasite kullanımındaki artış, hava koşullarına bağlı olarak tedarikte yaşanan aksamalar ve Çin’deki yerel demir cevheri madenlerinde yapılan güvenlik denetimleri piyasayı destekledi. Bu durum, Çin’in büyük limanlarındaki demir cevheri stoklarının azalmasına yol açtı. Deniz yoluyla tedarikin kısa vadede normale dönmesi öngörüldüğünden, Çin’deki liman stoklarının önümüzdeki yıl yeniden artması bekleniyor. Çin’in altyapı harcamaları ve Hindistan’ın artan çelik üretimi talebi desteklerken, Gine’deki Simandou projesi ve Brezilya’daki kapasite artışlarının arz fazlası riski yarattığı dile getirildi.
Öte yandan BHP, 2025 yılında Batı Avustralya’daki demir cevheri operasyonlarında 290 milyon mt üretim ile rekor kırdığını paylaştı. 2028 yılına kadar bu rakamın 305 milyon mt’a çıkmasını beklediğini ifade etti.
Arz fazlası koklaşabilir taş kömürü fiyatları üzerinde baskı kuruyor
2025 yılında koklaşabilir taş kömürü piyasası arz fazlası nedeniyle zayıfladı. Fiyatlar düşse de Çin’in politikalarını gevşetmesi ve yeni yüksek fırın kapasitelerinin devreye girmesi ile fiyatlarda bir miktar toparlanma beklendiği aktarıldı.
Öte yandan BHP, kârının neredeyse üçte ikisi oranında vergi yükü oluşturan Queensland eyaletindeki kömür telif ücretleri konusunda da uyarıda bulundu. Yüksek ücretler sebebiyle eyaletteki faaliyetlerini yeniden gözden geçirmek zorunda kalabileceğini söyledi.
Küresel çelik ve pik demir dinamikleri
Çin, çelik üretimini üst üste altı yıl 1 milyar mt seviyesinin üzerinde tuttu. Bunu altyapı ve imalat sanayilerine yönelik politika desteğinin yanı sıra gelecekteki ticaret engelleri öngörülerek öne çıkarılan ihracat faaliyetleri destekledi. Hindistan, Avrupa ve Asya pazarlarındaki zayıflığı telafi ederek büyümenin öncüsü oldu.
Çin’in pik demir talebinin, hurda kullanımının artması ve karbonsuzlaşma çalışmaları nedeniyle kademeli olarak azalması bekleniyor. Buna karşılık Hindistan ve diğer gelişmekte olan ekonomilerdeki hızlı sanayileşme, pik demir talebini güçlü tutacak.
Çin
Çin çelik sektörü, gayrimenkul sektöründeki zayıflığa rağmen büyük ölçekli altyapı projeleri ve imalat gibi ekonominin diğer alanlarının desteğiyle istikrar kazanıyor. Tibet’te inşa edilecek hidroelektrik barajı gibi büyük projeler tek başına 11 milyon mt çelik talebi yaratacak. Hükümetin yüksek kaliteli çelik ve hurda kullanımına verdiği öncelik de uzun vadeli talebi yeniden şekillendiriyor.
Hindistan
Hindistan, önümüzdeki 25 yıl içerisinde çelik talebindeki artışı destekleyecek en büyük pazar olacak. Kentleşme, sanayileşme ve altyapı genişlemesinin desteğiyle çelik tüketiminin dört kat artması bekleniyor. Bu durum, Çin’deki durgunluğunu dengeleyerek uzun vadeli demir cevheri ve kömür talebini artıracak.
Uzun vadeli mega trendler
BHP’ye göre 2050 yılına kadar çelik talebine yön verecek unsurlar arasında kentleşme ve yaşam standartlarındaki artış, altyapı yatırımları ve sermaye yenilenmesi, karbon nötr üretime geçiş ve hurda ve hidrojen bazlı yeşil çelik teknolojileri yer alıyor. Üretim yöntemlerinin değişmesine rağmen söz konusu unsurların desteğiyle demir cevheri ve kömür talebi sürecek.
Riskler ve fırsatlar
Ticaretteki korumacılık, arz fazlası ve yüksek vergiler risk teşkil ediyor.
Hindistan’ın hızlanan talebi, küresel yeşil çelik girişimleri, hidrojen bazlı indirgeme teknolojisi ve gelişmekte olan pazarların kentleşmesi ise fırsat sağlıyor.
