Yaz tatili öncesi son oturumunu gerçekleştiren Almanya Federal Konseyi (Bundesrat), Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin Çelik ve Metal Eylem Planı’nın hızla uygulanmasını isteyen önergesini kabul ettiğini açıkladı. Aynı zamanda ulusal çelik zirvesi düzenlenmesini talep eden önerge, Saarland, Bremen ve Aşağı Saksonya eyaletlerinin de desteğini aldı.
Almanya Çelik Federasyonu (WV Stahl) Genel Müdürü Kerstin Maria Rippel, önergeyi memnuniyetle karşıladı. Rippel, federal hükümetin koalisyon anlaşmasında verdiği taahhütleri yerine getirmesi ve Almanya çelik sektörünün geleceğini güvence altına almak amacıyla Çelik ve Metal Eylem Planı’nın uygulanmasına destek vermesi gerektiğini vurguladı.
Almanya çelik sektörünün karşı karşıya olduğu zorluklar
1. Dış ticaretin acilen korunması gerekli
Alman çelik üreticileri, artan ithalat baskısı ve küresel kapasite fazlasıyla karşı karşıya. Bu durum üretim verimliliğinde ve rekabet gücünde keskin bir düşüşe yol açıyor. AB’de tüketilen çeliğin yaklaşık 1/3’i ithal ediliyor, ABD çelik ithalatına %50 vergi uyguluyor, yerel talep şimdiye kadarki en düşük seviyelerde yer alıyor ve üretim tesisleri kapasitelerinin altında faaliyet gösteriyor. OECD, 2027 yılına kadar küresel çelik kapasite fazlasının, 2024 yılında kaydedilen 600 milyon mt’a kıyasla 700 milyon mt’un üzerine çıkacağını öngörüyor. Dolayısıyla yerel üreticileri ve istihdamı korumak için AB düzeyinde güçlü ve uzun vadeli ticaret savunma önlemlerine ihtiyaç duyuluyor.
2. Rekabetçi elektrik fiyatları şart
Almanya’da yüksek elektrik ve şebeke maliyetleri elektrik ark ocağı ile çelik üretimini olumsuz etkiliyor. Almanya’nın sanayiye yönelik elektrik fiyatları küresel fiyatların oldukça üzerinde yer alıyor. Şebeke ücretleri için uzun zaman önce açıklanan indirim henüz hayata geçirilmedi. Yaşanan gecikmeler, rekabet gücünü ve iklim hedeflerini olumsuz etkiliyor. Fransa ve İtalya’daki sanayi elektrik fiyatlandırma modellerinin acilen uygulanması ve şebeke ücretlerinin düşürülmesi ehemmiyet taşıyor.
3. Yerel büyüme için yeşil dönüşüm
Almanya’da ekonomik büyümeyi teşvik etmek ve çelik sektörünün stratejik dayanıklılığını artırmak için Almanya ve AB’de üretilen düşük emisyonlu hammaddeler için öncü pazarların oluşturulması gerekiyor. Özellikle Almanya’nın altyapı ve iklim için ayırdığı fon, politikaların iç piyasada değer yaratmaya odaklanması halinde ekonomiyi canlandırma fırsatı sunabilir.
Sektör zamanın daraldığı konusunda uyarıyor
Rippel, harekete geçilmemesi halinde ortaya çıkacak ekonomik ve sosyal riskler konusunda ciddi uyarılarda bulundu. Geç kalınan her ayın Almanya’nın rekabet gücünü zayıflattığına ve binlerce istihdamı tehlikeye attığına dikkat çekti. Ayrıca yerel talebi canlandırmadan ve adil rekabeti sağlamadan Almanya ve AB’nin yeşil çelik ve sürdürülebilir ürünlerde küresel liderliğini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı.
