Dünya Çelik Birliği'nin (worldsteel) 16-17 Ekim'de Brüksel’de gerçekleşen 51. yıllık toplantısında açıklanan 2017 ve 2018 yıllarına yönelik worldsteel kısa vadeli görünüm raporunu yorumlayan worldsteel ekonomi komitesi başkanı T.V. Narendran, küresel çelik piyasasında yılbaşından bu yana görülen ilerlemenin umut verici olduğunu söyledi. Narendran, “Döngüsel yükselişin yıl boyunca genişleyip güçlendiğini, bunun sonucunda, MENA bölgesi ve Türkiye dışında hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde beklenenden daha iyi performanslar görüldüğünü gözledik. Nisan ayında açıkladığımız kısa vadeli görünüm raporunda değindiğimiz, yükselen popülizm/korumacılık, ABD politikasındaki değişimler, AB’deki seçimlere yönelik belirsizlikler ve Çin’deki yavaşlama gibi küresel ekonomiye ilişkin riskler, hala devam etmekle beraber, belli bir ölçüde azaldı. Bu da, 2008’deki ekonomik krizden bu yana, en iyi risk dengesini yakaladığımızı gösteriyor. Ancak, Kore’de tırmanan jeopolitik gerilim, Çin’in borç problemi ve çoğu bölgede artan korumacılık risk oluşturmaya devam ediyor.” şeklinde konuştu.
Narendran, dünyanın geri kalanında çelik talebi mevcut gücünü korumaya devam ederken, özellikle Çin’deki yavaş büyüme nedeniyle 2018 yılında küresel büyümenin yumuşamasını beklediklerini aktardı. Dünya çelik talebinin yapısaldan ziyade döngüsel faktörlere bağlı olarak iyi bir gelişme gösterdiğini söyleyen Narendran, Çin’in yerine geçecek bir büyüme motoru olmaması ve teknolojik ve çevresel nedenlere bağlı olarak çelik kullanım yoğunluğunda görülecek uzun vadeli düşüşün gelecekte çelik talebini baskılamaya devam edeceğini belirtti.
Küresel ekonomik hızlanma kısa vadede çelik talebindeki büyüme için iyiye işaret ediyor
Worldsteel ekonomi komitesi başkanı, hem gelişmiş gem de gelişmekte olan ekonomilerin bu yıl daha güçlü bir ekonomik büyüme gösterdiğini, bazı finans piyasalarındaki oynaklık ve borsada fazla değerlenme görülmesi endişesine rağmen dünyanın çoğu bölgesinde piyasa güveni ve yatırım duyarlılığının iyileştiğini ifade etti. Ayrıca, artan korumacılık ve mevcut serbest ticaret anlaşmalarının yeniden düzenleneceğine ilişkin konuşmalara rağmen küresel ticaretin hız kazandığını söyledi.
Gelişmiş ekonomiler toparlanma yolunda ilerliyor
Gelişmiş ekonomilere ilişkin konuşan Narendran, güçlü tüketici harcamaları ve artan piyasa güveni sayesinde ABD ekonomisinin temel göstergelerinin güçlü olduğunu belirtirken, özellikle göç politikalarıyla ilgili olarak AB içindeki mevcut gerilimlerin azalmaya başladığını ve AB ekonomisindeki toparlanmanın daha geniş bir alana yayıldığını dile getirdi. Narendran, “Japon çelik talebi, hükümetin ihracatı destekleyen teşvik paketi ve 2020 Olimpiyat Oyunları nedeniyle beklenenden daha iyi bir performans gösteriyor. Güney Kore’nin çelik talebi ise inşaat sektöründe yavaşlamaya yol açan yüksek tüketici borcu ve durgun gemi inşa sektöründen olumsuz etkileniyor. Kuzey Kore’nin nükleer silah tehdidi ise ciddi ve öngörülemez bir risk oluşturuyor. Nispeten olumlu gelişmeler ışığında gelişmiş ekonomilerde çelik talebinin 2017 yılında %2,3, 2018 yılında ise %0,9 artması bekleniyor.” şeklinde konuştu.
Çin’in tüketimi artarken yatırım azalıyor
Narendran, Çin konusunda ise, Çin ekonomisinin gittikçe yavaşladığını ve tüketim ile desteklendiğini, yatırımın ise azalmaya devam ettiğini söyledi. İnşaat programına hafif bir destek sağlayan hükümetin teşvik paketi 2017 yılın GSYİH büyümesindeki artışa katkı sağladı. Çin’in çelik talebinin 2017 yılında %3 artmasının beklendiğini belirten Narendran, indüksiyon ocaklarının kapatılmasının 2017 yılında ölçülen çelik tüketiminde bir seferlik bir sıçramaya neden olacağını ve artışın %12,4 olacağını ifade etti. Çin’in 2018 yılı çelik talebi görünümünün düşük olduğu, hükümetin ekonominin yeniden dengelenmesi ve çevre korumaya yönelik girişimleri nedeniyle 2017 yılına oranla büyüme gözükmediği bildiriliyor. Gelişmekte olan ülkeler ise küresel toparlanma ve ekonomik reformlardan değişen oranlarda faydalanmaya devam ediyor.
Gelişmekte olan ülkeler güçlenen küresel ekonominin faydasını görüyor
Narendran, gelişmekte olan ülkelere değinerek, Mısır, Brezilya, Arjantin, Meksika ve Hindistan gibi çoğu gelişmekte olan ülkedeki reformlar sayesinde büyüme potansiyellerinin iyileşmesinin beklendiğini aktardı. ASEAN bölgesinde, Vietnam ve Filipinler başta olmak üzere yüksek büyüme oranlarının devam ettiğini, Taylan ve Malezya gibi daha olgun ekonomilerin ise büyüme oranlarının yavaşladığını belirtti. BDT bölgesinde, çelik talebinin 2017-18 döneminde güçlenmesi beklenirken, özellikle Rusya’nın yavaş toparlanmasını sürdürmesi bekleniyor. Türkiye’de çelik talebinin 2018 yılında tekrar büyümeye dönmesi bekleniyor. MENA bölgesinin görünümü ise düşük petrol fiyatları, jeopolitik karmaşa ve yüksek enflasyondan etkilenmiş durumda. Körfez İşbirliği Ülkeleri ise, düşük petrol fiyatlarının neden olduğu piyasa şartlarıyla boğuşmaya devam ediyor. Küresel ekonomideki toparlanmanın olumlu etkilerinin Güney Amerika ülkelerine yansıma hızının yavaş olduğu ifade edilirken, Brezilya’da 2017 yılında çelik talebinin inşaat sektörü nedeniyle toparlanamadığı ancak 2018 yılında daha güçlü bir iyileşme beklendiği belirtiliyor. Çin dışında gelişmekte olan ülkelerde çelik talebinin 2017 yılında %2,8, 2018 yılında ise %4,9 artması bekleniyor.
İyileşen yatırımlar inşaat ve makine sektörlerini destekleyecek
Narendran, gelişmiş ekonomilerde inşaat sektörünün artan gelir ve iyileşen yatırım şartları nedeniyle daha olumlu sinyaller verdiğini söylerken, altyapı yatırımlarının gelişmiş ülkelerdeki altyapı yenileme faaliyetlerinden ek destek göreceğini, öte yandan global otomotiv sektörünün de 2017 yılında Türkiye ve Meksika başta olmak üzere güçlü performans gösterdiğini söyledi. Ancak, ABD ve Çin’de otomotiv sektörünün yavaşlama gösterebileceği ve bu yavaşlamanın 2018 yılında diğer ülkelere de sıçrayabileceği düşünülüyor.