3 Aralık Salı günü İstanbul'da 500’den fazla katılımcıyla gerçekleşen 19. SteelOrbis Çelik Konferansı - "Çelik Piyasalarında Yeni Ufuklar"'da konuşan Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan, Türkiye çelik sektörünün genel durumunu ele aldı.
Yayan, dünya çapında çelik üretiminin son 3 yıl içinde duraklama gösterse de halen yüksek seviyelerde yer almaya devam ettiğini ve 2024’ün ilk on ayında 1,55 milyar mt olan küresel üretimdeki en büyük payı Çin’in oluşturduğunu ifade etti. Buna karşın Türkiye’de çelik üretimi, 2022-2023 yılları arasındaki kayıpları telafi eder ölçüde artış kaydetti ve Vietnam’dan sonra çelik üretimini en fazla artıran sekizinci ülke oldu. Bununla birlikte Yayan’ın paylaştığı verilere göre dünya çelik sektörünün üretim tonajı son üç yıl içinde nispeten düşük kalsa da kapasite kullanım oranları yüksek oldu.
Genel anlamda Türkiye ekonomisine ve çelik sektörüne değinen TÇÜD Genel Sekreteri, ülkede çeyreklik bazda giderek daha yavaş artış gösteren gayrisafi milli hasılanın düşüşe geçmemesinin depremden sonra inşaat sektöründe faaliyetlerin hızlanmasından kaynaklandığını söyledi. Ocak-Eylül döneminde %0,6 küçülme kaydeden imalat sektörünün yıl sonuna kadar düşüş göstermesi beklenirken, çelik sektörünün ilk üç çeyrekte %13,8 büyüme ile daha iyi bir performans kaydettiği görüldü. Öte yandan yassı mamul ithalat tonajının yılın ilk on ayında yıllık %17,1 gerilediğine dikkat çeken Yayan, deprem sonrası inşaatların başlamasıyla Türkiye’de yassı mamul ile uzun mamul tüketimi arasındaki farkın daraldığını söyledi.
Türkiye’de filmaşine getirilen koruma tedbirlerinin korkulduğu gibi bir felakete sebep olmadığını öne süren Yayan, filmaşin ithalatının ilk 10 ayda %54,6 düştüğünü, filmaşin fiyatlarının ise bunun aksine aşağı yönlü hareket ettiğini ifade etti. Yayan, hükümetin attığı bu gibi adımların neticelerinin görüldüğünü ve Türkiye çelik sektörünün eskiye göre daha iyi durumda olduğunu söyledi. Yayan’a göre bu politikaların devam etmesi ve yeni tedbirlerin alınması halinde önümüzdeki yıl boyunca ülkedeki çelik üretim kapasitesi yerel tüketimi karşılamak ve ihracatta yeni fırsatları değerlendirmek için kullanılabilir.
Karbonsuzlaşma konusuna değinerek sunumuna devam eden Yayan, Türkiye’nin hem elektrik ark ocak yoğunluklu üretim yaptığı hem de yenilenebilir enerjiye diğer ülkelere kıyasla daha fazla ağırlık verdiği için iki çok büyük avantajı olduğunu ifade etti. “Biz bu işin dışında kalmayacağız,” şeklinde konuşan Yayan, Avrupa Birliği ile gelişen ilişkilerin yeşil çelik dönüşümünde Türkiye’nin gayretlerini olumlu etkilemesini bekliyor.