Türkiye çelik sektörü, üretim verimliliğinin artan maliyetlerin baskısı altında kaldığı göz önüne alındığında küresel piyasada rekabet gücünü koruma mücadelesini sürdürüyor. Diğer küresel çelik tedarikçilerinin birçoğu ya enerji fiyatlarında hiç artış görmedi ya da artışların ticari faaliyetleri üzerindeki etkisi nispeten daha düşük ve dengelenmesi mümkün oldu. Yüksek üretim maliyetine ek olarak, Türk çelik üreticileri sınırlı yerel ticaret ve kapasite kulanım oranının düşmesine neden olan yüksek maliyetler nedeniyle aktif ihracatı sürdürmek konusunda zorlanıyor.
Bu hafta Dubai’de düzenlenen Orta Doğu Demir ve Çelik Konferansı’nda gerçekleşen panelde artan elektrik fiyatlarının elektrik giderlerinin maliyet yapısındaki payını %7’den %25-27’ye yükselttiği belirtildi. Konferanstaki kaynaklar, durumun Ukrayna’daki savaşın küresel enerji piyasası üzerindeki etkilerinden çok, Türkiye hükümetinin “ağır sanayiyi sübvanse etmemek konusunda siyasi bir tercih” yapmasıyla ilgili olduğunu kaydetti.
Türk üreticilerin esnekliğinin çok daha düşük olmasıyla birlikte, maliyetleri artık rakiplerine göre daha yüksek. Özellikle Türkiye’de sanayi sektörü için elektrik fiyatı kilovat başına 4-5 sentten 20-22 sente yükseldi. Öte yandan Çolakoğlu Metalürji’nin değerlendirmelerine göre, Uzak Doğu’da fiyatlar yaklaşık 10 sent, AB’de ise yaklaşık 16-30 sent seviyelerinde yer alıyor. Baştuğ Metalürji, “Artan rekabet, küresel pazardaki kapasite fazlası ve düşük talep nedeniyle maliyetleri yüksek fiyatlarla dengelemek kolay değil,” dedi.
Girdi maliyetlerinin 55-60$/mt yükselmesine neden olan artan elektrik fiyatlarına ek olarak, doğal gaz fiyatları da büyük sıkıntı yarattı. Çolakoğlu Metalürji’nin yetkilisi, “Bugün gelecek ayın fiyatlarını bilmiyoruz, bu nedenle maliyeti hesaplayıp müşteriye bir teklif veremiyoruz,” dedi.
Ayrıca, küresel korumacılık, diğer ülkelerin rekabetçi fiyatlardan ihracat yapması gibi birçok sorunla karşı karşıya kalan Türkiye, ihracat pazarlarındaki varlığını sürdürmekte zorlanıyor. Bu da daha önce piyasada olmayan ve şimdi yerel pazarlarındaki kötü görünüm nedeniyle ihracat yapmak zorunda kalan piyasa oyuncularının yurt dışındaki varlığının artmasına neden oluyor. Bu oyunculardan biri olan Mısır döviz elde etmek için hammadde ihracatını artırmak zorunda kaldı. Bu nedenle talep zayıflarken, piyasadaki rekabet önemli ölçüde arttı.
Türkiye çelik sektörü temsilcileri, uzun mamul ihracatının bu yılın ilk 10 ayında %16 düştüğünü belirtirken, sadece inşaat demiri satışlarında %20 gibi büyük bir düşüş kaydedildi. Türkiye’nin inşaat demiri kapasite kullanımı aynı dönemde %10 azaldı. M Steel yetkilisi, “Söz konusu enerji krizinden Körfez ülkeleri ve Uzak Doğu etkilenmedi, etkilenen yalnızca Türkiye ile AB oldu ve bu kriz savaş bitene kadar sürecek,” dedi. Üretimin azaltılması söz konusu koşullar altında üreticilerden beklenen bir tepki. Türkiye’de kurulu kapasitenin iç piyasa için fazla olduğu ve büyük bir kısmının ihraç edilmesi gerektiği göz önüne alındığında önümüzdeki dönemde daha fazla kapasite düşüşü duyulması bekleniyor. Ancak üretimi azaltmak kolay değil. Baştuğ Metalürji, “Satış yapılacak pazar yoksa daha büyük kayıplara yol açmamak için üretimi azaltmak zorundasınız. En az kayıpla faaliyetlerimize devam etmeye çalışıyoruz ancak çalışanlarımıza karşı sorumluluklarımız var. Bu nedenle bu kararı vermek kolay değil,” dedi.
Panelistler genel olarak Türkiye çelik sektörü için 2023 yılının ilk yarısının zorlu geçeceği, ikinci yarıda birtakım toparlanmaların görüleceği ve sektörün 2024 yılında güçlenmeye devam edeceği konusunda hemfikir. Talep tarafına bakıldığında, Türkiye hükümetinin seçim öncesinde inşaat faaliyetlerini hızlandırmayı hedefleyeceği düşünülüyor ancak finansman bir engel teşkil etmeye devam ediyor. Devreye alınacak yeni kapasiteler göz önüne alındığında, yassı mamul tarafında orta vadede sıkıntılar özellikle sıcak rulo sac olmak üzere uzun mamule kıyasla daha ciddi olabilir. M Steel, “Devletin yassı mamul talebini artıracak olan beyaz eşya ve otomotiv ürünlerinin tüketimini ve üretimini teşvik etmesi gerekiyor,” dedi.