Çelik İhracatçıları Birliği’nin bugün gerçekleştirdiği basın toplantısında 2023 yılında Türkiye çelik sektörünün durumu değerlendirildi ve 2024 yılına yönelik hedefler ile beklentiler paylaşıldı.
Yılın ilk 11 ayında Türkiye’nin çelik ihracatı miktar bazında yıllık %28,8 düşüşle 13,05 milyon mt ve değer bazında %31,2 düşüşle 13,54 milyar $ seviyelerinde kaydedildi. ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan ihracatta miktar bazında kaydedilen düşüşün koruma önlemleri, Kuzey Afrika’da ihracat yapılan Mısır ve Cezayir gibi ülkelerin net ihracatçı konumuna gelmesi ve navlun ile konteyner fiyatlarının gerilemesiyle Uzak Doğu’da bulunan ülkelerin yeniden pazara girmesinden kaynaklandığını söyledi. Söz konusu dönemde ülkenin çelik ithalatının yıllık %14,8 artışla 17,64 milyon mt’a yükseldiğini bildiren Aslan, ülkenin 2015 yılından bu yana ilk defa özellikle filmaşin olmak üzere nihai mamul açısından net ithalatçı konumuna düştüğünü ifade etti. ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı ithalatta görülen artışın yerel çelik üreticilerine zarar verecek noktaya eriştiğini, diğer ülkelerin çelik sektörlerini korumaya yönelik politikalar uyguladığını ancak Türkiye’nin hala açık pazar konumunda olduğunu belirtti.
Ülkenin 2022 yılında 20 milyon mt’un üzerine çıkan çelik ihracatının 2023 yılının tamamında daha önce hedeflenen 16 milyon mt’a kıyasla 14 milyon mt’a yaklaşacağını ifade eden Aslan, 2024 için ihracat hedefinin 15 milyon mt seviyesinde yer aldığını söyledi.
Üretim hakkında ise Aslan, cansız talep ve yüksek enerji maliyeti nedeniyle ülkede kapasite kullanımının %50-55 oranlarında yer aldığını belirtti. Öte yandan serbest ticaret anlaşması imzalanan ülkelerden yapılan ithalattaki artışın önüne geçilmesi gerektiğini söyleyen Aslan, ithalatta sübvansiyon ihtimali için inceleme başvurusunda bulunduklarını ifade etti.
Daha sonra söz alarak para politikalarının Türkiye’nin başlıca pazarlarında daralmaya yol açtığını belirten ÇİB Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler, Çin piyasasında görülen sıkıntıların çelik sektörünün ihracata yönelmesine neden olduğunu hatırlattı. Ülkede yassı mamul kapasitesinde kaydedilen artışa ve vergilere rağmen ithalatın devam ettiğini, bunun da yabancı tedarikçilerin Türkiye’ye düşük fiyattan satış yapmasından kaynaklandığını bildiren Dalbeler, bu nedenle çelik sektörünün kapasite kısmak zorunda kaldığını ve yeni yatırım planlanamadığını ifade etti. Buna ek olarak AB’nin Rusya’dan ithal slaba yönelik kota süresini uzatması hakkında konuşan Dalbeler, AB’nin Rusya çıkışlı malzeme kullanılarak üretilen nihai mamullerin bölgeye girişini yasaklarken, Rusya çıkışlı yarı mamule hala izin veriyor olmasını ikiyüzlülük olarak nitelendirdi. ÇİB Başkan Yardımcısı ayrıca cevher ve hurdadan üretim gerçekleştiren Türkiye çelik sektörünün Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması karşısında avantajlı olduğunu, emisyon oranlarını düşürmek için yenilenebilir enerji yatırımlarında ciddi bir artış gerektiğini söyledi. Dalbeler’e göre yenilenebilir enerji yatırımları önceliklendirilir ve devlet desteği alınırsa Türkiye çelik sektörü rekabette avantaj kaybetmemiş olur.
