Strateji danışmanlık şirketi EY-Parthenon’un “Yeşil Çelik Talebinin Açığa Çıkarılması: Hindistan’ın Otomotiv, Altyapı ve İnşaat Sektörlerinin Değerlendirilmesi” başlıklı raporuna göre, Hindistan’da yeşil çelik talebinin 2029-30 mali yılına kadar 4,49 milyon mt seviyesine ulaşması bekleniyor. Bu yükseliş, başta inşaat, altyapı ve otomotiv sektörlerinden gelen taleple güçlü bir ivme kazanacak.
Şu anda Hindistan’da yeşil çelik tüketimi neredeyse yok denecek kadar az. Ancak rapor, ülkenin kilit sektörlerde karbonsuzlaşmaya yönelmesiyle önümüzdeki yıllarda talebin keskin şekilde artacağını öngörüyor.
Sektör bazlı tahminler
2029-30 mali yılına kadar Hindistan’da yeşil çelik talebinin 2,52 milyon mt’unun inşaat, 1,5 milyon mt’unun altyapı ve 480.000 mt’unun otomotiv sektöründe gelmesi bekleniyor. Bu talebi karşılamak için Hindistan’ın yeşil hidrojen bazlı doğrudan indirgenmiş demir (DRI) teknolojisinin yanı sıra elektrik ark ocakları gibi sürdürülebilir çelik üretim yöntemlerini yaygınlaştırması gerekiyor.
Talebin 2034-35 mali yılına gelindiğinde 24,89 milyon mt’a, 2039-40 mali yılında ise 73,44 milyon mt’a çıkması öngörülüyor. Bu büyüme, özellikle Hindistan’ın altyapı geliştirme ve otomotiv üretimindeki yeşil dönüşümüne bağlı olarak gerçekleşecek.
Yeşil çeliğin maliyeti yüksek ancak düşüyor
Yeşil hidrojen bazlı DRI ile üretilen yeşil çeliğin şu anki maliyeti metrik ton başına yaklaşık 210$ seviyesinde bulunuyor. Bu durum, inşaat projelerinin maliyetini %3,7, altyapı maliyetlerini %5,2 ve otomotiv üretim maliyetlerini %4,1 artırıyor.
Ancak yeşil hidrojen fiyatlarının düşmesi ve teknolojinin yaygınlaşmasıyla maliyetlerin hızla azalması bekleniyor. 2030 yılına kadar maliyetin 7$/mt’a gerilemesi, 2035-40 döneminde ise tüm sektörlerde maliyet artışının %1’in altına inmesi öngörülüyor.
Buna karşılık, karbon vergilerinin artması geleneksel yüksek fırın ve bazik oksijen fırınlarında üretim maliyetlerini yükselttiği bu durum düşük emisyonlu yeşil çelik çözümlerine geçişi daha da teşvik edecek.
