Alman elektrik ark ocaklı çelik üreticileri, enerji fiyatları, ithalat baskısı ve hurda arzına ilişkin endişelerin rekabet güçlerini hızla zayıflatması sebebiyle hükümete acil eylem çağrısı yaptı. Almanya Çelik Federasyonu (WV Stahl) tarafından düzenlenen üst düzey bir toplantıda orta ölçekli şirketler, metal işçileri sendikası IG Metall ve üst düzey sektör temsilcileri bir araya gelerek elektrik ark ocaklı çelik üretiminde karşılaşılan güncel zorlukları ve 6 Kasım tarihinde düzenlenen Çelik Zirvesi’nde verilen taahhütleri değerlendirdi.
WV Stahl Başkanı Gunnar Groebler, elektrik ark ocaklı çelik tesislerinin döngüsel ekonominin bel kemiğini oluşturduğunu ve Almanya'nın karbonsuzlaşma stratejisinin merkezinde yer aldığını vurguladı. Rekabetçi olmayan elektrik fiyatları, azalan talep ve artan ithalat baskısının sektörü zayıflattığı konusunda uyarıda bulundu. Ayrıca nihai önlemler alınmadığı takdirde yatırım planlarının, üretim tesislerinin ve on binlerce istihdamın risk altında kalacağını söyledi.
Almanya sanayisinde elektrik ark ocaklı çelik üretiminin rolü
Elektrik ark ocaklı çelik üretimi bugün Almanya’nın toplam çelik üretiminin yaklaşık %30’unu oluşturuyor ve yaklaşık 32.000 kişiye doğrudan istihdam sağlıyor. Bu üretim rotasının devam ettirilmesi ve iklim hedefleriyle uyumlu hale getirilmesi için yeni teknolojilere yatırım yapılması gerekiyor. Ancak üreticiler, yüksek elektrik fiyatları ve şebeke ücretleri, düşük üretim seviyeleri, yüksek kalite hurdaya erişimde belirsizlik ve küresel kapasite fazlasından kaynaklı artan rekabetle karşı karşıya.
Tüm bu baskılar, özellikle ana enerji kaynağı olarak elektriğe bağımlı olan elektrik ark ocaklı çelik tesislerini maliyet açısından dezavantajlı konuma getiriyor.
Sanayi elektriği için rekabetçi fiyatlar talep ediliyor
Sektör, küresel düzeyde rekabetçi sanayi elektrik fiyatları sağlanmasını talep ediyor. Elektrik ark ocaklı üreticiler, rekabet gücünü korumak için fiyatların şebeke ücretleri, vergiler ve harçlar dahil olmak üzere 30-60€/MWh seviyesinde yer alması gerektiğini dile getirdi.
Şirketler, şebeke ücretlerinde beklenen indirimi memnuniyetle karşılasa da uzun vadeli fiyat istikrarın çok önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca sektör liderleri, elektrik fiyatı tazminatının kapsamının genişletilmesi ve AB devlet yardımı çerçevesinin revize edilmesinin yanı sıra elektrik fiyatı desteğinin tüketimin tamamı için geçerli olmasını ve mevcut mekanizmalarla uyumlu hale getirilmesini talep etti.
Ticaret önlemleri güçlendirilmeli ve SKDM etkili şekilde uygulanmalı
Toplantıda ticaret politikaları da ön plana çıktı. Sektör temsilcileri, artan ithalat baskısına karşı koyulması için AB ticaret önlemlerinin güçlendirilmesi gerektiğini savundu. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’ndaki (SKDM) yasal boşlukların kapatılması, çelik üreticileri için ihracat desteği sağlanması, SKDM’nin kapsamının çelik yoğun nihai mamulleri kapayacak şekilde genişletilmesi ve SKDM referans değerlerinin adil olması gerektiğinin altı çizildi.
Şirketler, bu eksiklikler giderilene kadar karbon yoğun ithalata karşı rekabet gücünü korunması için ücretsiz tahsisatın devam etmesinin gerektiğini vurguladı.
Uzun vadede hurda arzı güvence altına alınmalı
Hurda arzı ve kalitesinin, elektrik ark ocaklı çelik üretiminin geleceği için stratejik bir diğer mesele olduğu kaydedildi. Üreticiler, Avrupa’da hurda akışının daha sıkı bir şekilde izlenmesini ve AB düzenlemelerinin tutarlı bir şekilde uygulanmasını istedi. Ayrıca Almanya’nın elektrik ark ocaklı çelik üretiminde yaşanan artış göz önünde bulundurulduğunda Ömrünü Tamamlamış Araçlar Direktifi’nin revize edilmesi ve hurdanın resmi olarak stratejik hammadde olarak tanımlanması gerektiği aktarıldı.
Yerel üretim güçlendirilmeli ve yeşil çelik için öncü pazarlar oluşturulmalı
Sektör paydaşları, yerel çelik üretiminin güçlendirilmesi ve yeşil çelik için öncü pazarların desteklenmesi gerektiğine de dikkat çekti. Kamu alımlarında sürdürülebilirlik kriterlerinin devreye alınmasının ve AB’nin öncelikli alım programlarının kullanılmasının endüstriyel dayanıklılığı artırabileceğini ve Avrupa tedarik zincirlerinde düşük emisyonlu çelik ürünlerin benimsenmesini hızlandırabileceğini dile getirdi.
Son olarak elektrik ark ocaklı çelik üretiminin her yıl yaklaşık 10 milyon mt karbon salımını önlediği ve 10 milyon mt’dan fazla hurdayı geri dönüştürdüğü paylaşıldı.
