SteelOrbis 5. Türk Çelik Piyasası Konferansı, 295 farklı kuruluştan 560'ı aşkın katılımcıyı bir araya getirerek, Erdemir ana sponsorluğunda, 26 Kasım tarihinde İstanbul'da gerçekleşti. Konferansın açılışı, SteelOrbis'in geçen yılı değerlendirmesiyle başladı. Konferansın ilk sunumunu ise Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği (DÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan yaptı. Yayan sunumunda, dünya genelindeki çelik üretim trendlerinin yanı sıra, Türk çelik üreticilerinin durumunu değerlendirdi.
Veysel Yayan sunumunda, 2009 yılında 25,3 milyon mt seviyesinde olan Türkiye'nin toplam ham çelik üretiminin bu yıl %12'nin üzerinde bir artışla 28,5-29 milyon mt seviyesine ulaşmasının beklendiğini, Türkiye'nin bu yıl, dünyanın en çok çelik üreten dokuzuncu ülkesi konumuna eriştiğini belirtti. Yapılan yeni yatırımlarla, Türkiye'nin gelecek yıllarda sekizinci sıraya yükselebileceği Yayan'ın öngörüleri arasında yer aldı. Bununla Birlikte Veysel Yayan, 2010 yılında Türkiye'nin kriz öncesi dönemde kaydedilen en yüksek üretim seviyelerine ulaşmış olmasına karşın, bunun kapasite artışlarından kaynaklandığını, kapasite kullanım oranlarının ise halen kriz öncesi seviyelerin altında kaldığını sözlerine ekledi.
2010 yılında Türkiye'nin yassı çelik üretimine yönelik ham çelik üretiminin, devreye giren yeni yatırımlar sayesinde yaklaşık %40 artmasının beklendiğini belirten Yayan, yassı çelik üretimine yönelik ham çelik üretiminin, toplam ham çelik üretimindeki payının bu yıl %23,9 seviyesine yükseldiğini, geçen yıl ise bu oranın %18 seviyesinde olduğunu açıkladı. Bununla birlikte, 2010 yılının ilk on ayında Türkiye'nin yassı çelik tüketiminin, önceki yıla göre %59,6 oranında artması, otomobil sektörü gibi yassı ürün tüketen sektörlerdeki toparlanmanın yanı sıra, yassı çelik yatırımlarının, yassı çelik tüketen sektörler üzerinde teşvik edici etki yarattığını göstermekte.
Veysel Yayan, Türkiye'nin elektrik ark ocaklı üretim yapısının, bu üretim tipinde gaz salımının yüksek fırınlı üretime göre oldukça düşük olması nedeniyle daha çevreci olması itibarıyla artık bir dezavantaj olarak görülmediğinin altını çizdi. Ancak bu durumun aynı zamanda Türkiye'nin hurda ithalatına bağımlılığını da artırdığını belirten Yayan, 2009 yılında 15,6 milyon mt seviyesinde olan Türkiye'nin hurda ithalatının 2010 yılında 18,2 milyon mt seviyesine ulaşması beklenirken, ülkenin yerli hurda arzının 6,4 milyon mt seviyesinde kaldığını açıkladı. Yayan, hurda, demir cevheri ve ferroalyaj üretimini artırmaya yönelik yatırımların gündemde olduğunu, ancak bu yatırımların hayata geçme sürecinin zaman alacağını da sözlerine ekledi.
Öte yandan, Veysel Yayan, Türk çelik endüstrisindeki gelişmelerin, yalnızca ihracatla desteklenmediğini, esas desteğin, bu yıl %8 büyümesi beklenen ekonomi sayesinde artan çelik tüketiminden geldiğini söyledi. Bu yıl Türkiye'nin çelik tüketiminin %25'den fazla artmasının beklendiğini dile getiren Yayan, bunun ekonomik büyümenin yanında, kısmen de baz etkisinden kaynaklandığını açıkladı.
Türk çelik endüstrisindeki yeniden yapılanma sürecinin son iki yılda hız kazandığının altını çizen Yayan, yapılan yeni yatırımlar sayesinde Türkiye'nin 2015 yılına kadar yassı çelik ve yapısal çelik alanında kendine yeter hale geleceğini söyledi. Yayan son olarak, uluslararası piyasalardaki zayıf talebe karşın, Türkiye'nin güçlenen çelik tüketiminin çelik sektöründeki büyümeyi desteklemesinin beklendiğini belirtti.