Türkiye Çelik Üreticileri Derneği’nin (TÇÜD) yaptığı açıklamaya göre, Türkiye’nin ham çelik üretimi bu yıl Ağustos ayında yıllık %2,9 düşüşle 2,8 milyon mt seviyesinde yer alırken, ülkenin ham çelik üretimi Ocak-Ağustos döneminde yıllık %12,1 düşüşle 21,6 milyon mt olarak kaydedildi.
Yılın ilk sekiz ayında Türkiye’de nihai mamul tüketimi yıllık %17,4 artışla 26,1 milyon mt olurken, yalnızca Ağustos ayında Türkiye’nin nihai mamul tüketimi %19,5 artışla 2,8 milyon mt seviyesinde yer aldı.
Ağustos ayında Türkiye’nin çelik ihracatı %25,4 düşüşle 1 milyon mt olurken, bu ihracatın değeri %33,4 düşüşle 775,8 milyon $ seviyesinde yer aldı. Yılın ilk sekiz ayında ülkenin çelik ihracatı yıllık %41,8 düşüşle 6,4 milyon mt seviyesinde yer alırken, bu dönemdeki ihracatın değeri %49,1 düşüşle 5,3 milyar $ oldu.
Türkiye’nin çelik ithalatı bu yıl Ağustos ayında yıllık %17 artışla 1,3 milyon mt, bu ithalatın değeri ise %8,9 düşüşle 1,1 milyar $ seviyesinde yer aldı. Ocak-Ağustos döneminde ise ithalat %21,4 artışla 12,4 milyon mt olurken, bu ithalatın değeri %5,2 düşüşle 10,6 milyar $ seviyesinde kaydedildi.
Yılın ilk sekiz ayında çelik ürünleri ticaretinde ihracatın ithalatı karşılama oranının geçtiğimiz yılın aynı döneminde kaydedilen %93,3’ten %50 seviyesine gerilemesi dış ticaret açığının Türkiye ekonomisi ve çelik sektörü açısından sürdürülemez boyutlara ulaştığını ortaya koydu.
TÇÜD’e göre, Ocak-Ağustos döneminde ülkenin filmaşin ithalatı yıllık %99 oranında olağanüstü bir artış göstererek 537.500 mt seviyesine yükseldi. Öte yandan iç piyasadaki ekonomik durgunluk nedeniyle ihracata yönelen Çin’den yapılan sıcak rulo sac ithalatı yılın ilk sekiz ayında yıllık %162 artışla 1,4 milyon mt oldu. İhracat segmentine bakıldığında, Avrupa’daki zayıf talep ve girdi maliyetleri açısından Türkiye’ye kıyasla avantajlı olan Çin ile Orta Doğu ülkelerinin piyasalardaki varlıklarını artırmaları nedeniyle Türkiye’nin AB ve ABD’ye çelik ihracatında düşüş gözlendi.
Dernek yılın son çeyreğine girilirken Türkiye’ye karşı uygulanmakta olan korumacı yaklaşımların esnetilmesine yönelik gerekli adımların atılması, enerji maliyetlerinin düşürülmesi ve ithalatta yaşanan olağanüstü artışların önüne geçilmesi için dahilde işleme rejiminin yurt içi girdi tedarikini teşvik edecek bir çerçeveye oturtulmasının büyük önem taşıdığını ifade etti.