29-31 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşen SteelOrbis 2022 İlkbahar Konferansı ve 86. IREPAS Toplantısı’nda konuşan Avrupa Geri Dönüşüm Endüstrileri Konfederasyonu Başkanı Olivier Francois, geri dönüşümden elde edilen hammaddelere ilişkin 2021 yılına yönelik istatistikleri paylaştı, atık sevkiyatı düzenlemesine ilişkin revizyon ve bunun hurda ticareti üzerindeki etkileri hakkında konuştu.
AB’deki durum hakkında Francois 2021 yılında geri dönüşümden elde edilen hurdanın toplam 102 milyon mt seviyesinde yer aldığını belirtti. EuRIC başkanı söz konusu yılda AB’de geri dönüşümden elde edilen hurda kullanımının 82,5 milyon mt olduğunu ifade etti.
AB-27 ülkelerinin dünyanın başlıca hurda ihracatçıları olduğunu söyleyen Francois, söz konusu ülkelerin 2021 yılında yıllık %11,5 artışla 19,5 milyon mt hurda ihraç ettiğini belirtti. AB-27 ülkelerini 17,9 milyon mt hurda ihracatıyla ABD ve 8,3 milyon mt ile İngiltere takip etti.
Türkiye’nin çelik üretiminde hurda kullanımında dünya dördüncüsü, hurda ithalatında ise birinci ülke olduğunu söyleyen Francois, ülkenin 2021 yılında 13,1 milyon mt’u AB-27 ülkelerinden olmak üzere toplam 24,9 milyon mt hurda ithal ettiğini belirtti. Bu da Türkiye’nin çelik üretiminin %50’sinden fazlası için AB çıkışlı hurdaya bağımlı olduğunu gösteriyor.
Geçtiğimiz yılın Kasım ayında Avrupa Komisyonu döngüsel ekonomiye geçişi desteklemek, AB’de yeniden kullanılması ve geri dönüştürülmesi için atık sevkiyatını kolaylaştırmak ve yasa dışı atık sevkiyatlarına karşı önlem almak amacıyla atık sevkiyatına yönelik kuralların gözden geçirilmesini önermişti. Atık ihracatının tamamen yasaklanmayacağını, ancak ihracatın alıcı ülkede uygulanan işleme koşullarının AB’dekilere “genel olarak eşdeğer” olduğu durumlar dışında daha katı kurallara tabi olacağını ifade eden Francois, bu koşulların Avrupa Komisyonu tarafından denetleneceğini ve asıl problemin komisyonun isterse söz konusu denetimi geçersiz kılabilecek olması olduğunu söyledi.
Francois, AB’nin atık ihracatı kısıtlamalarının arzda kesintilere ve AB’de hurda arzında fazla verilmesine yol açabileceğini bunun sonucu olarak fiyatların düşmesi, küresel piyasada hurda arzında eksiklik yaşanması ve rekabetin bozulmasıyla Türkiye’nin dezavantajlı konuma gelmesi gibi küresel çelik sektöründe büyük bir dengesizlik yaşanabileceğini ifade etti.
AB Komisyonu’nun söz konusu olası sonuçlara ilişkin etkileri yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söyleyen Francois, bu konunun Dünya Ticaret Örgütü’ne taşınmasının iyi olacağını belirtti.