ABD'nin önde gelen yassı üreticileri, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yassı ürünleri için 33$/mt artış açıkladı. Talep hala en büyük engel, ancak stoklar, birtakım alım faaliyetlerinin başlamasını sağlayacak kadar düşük ve fiyat artışının bir kısmının tutunması bekleniyor.
ArcelorMittal, AK Steel ve
Nucor gibi üreticiler, artan hammadde maliyetlerini telafi etmek ve güçlenen talebi karşılamak için fiyat artışlarının gerekli olduğunu belirtmekteler. Yerel yassı üreticileri tarafından yapılan son fiyat artışı kısmen tutunabilmişti.
Yassı ürünlere yönelik artışın ilk çeyrekte gerçekleşmesi beklenmekteydi, ancak zam açıklamaları beklenenden daha erken yapıldı. Birçok alıcı, söz konusu artışın, Ağustos ayında üreticiler tarafından Ekim ayına ilişkin açıklanan 33$/mt'luk artış ile aynı sebeplerden dolayı yapıldığını düşünüyor. Kısaca artışın nedeni, yavaş seyreden pazarı harekete geçirmektedir.
Talebin yükseldiğine dair herhangi bir belirti olmadığı için alıcılar, söz konusu artışa şüpheci yaklaşmakla birlikte, müşterilerin artışları tam olarak kabul edecekleri de kesin değildir. Artışların bir kısmının önümüzdeki haftalarda piyasadan kabul görmesi beklenmektedir; ancak Ekim ayındaki artış gibi söz konusu artışın da kısmen kabul görmesi daha büyük ihtimaldir.
Orta Batı bölgesinde fabrika çıkışı bazında sıcak rulo teklifleri 562-606$/mt aralığında, soğuk rulo teklifleri ise 639-661$/mt aralığında yer almaya devam etmektedir.
Talep açısından yassı ürün alıcıları pazarın şu sıralar “sıkıcı” olduğunu ve üreticilerin, satışlar oldukça yavaş olduğu için fiyatlarını artırdığını belirtiyorlar. Son ekonomik veriler, konut sektörünün 2008 yılında iyi seyretmeyeceğini ve ev aletleri gibi ilgili yassı ürün tüketen sektörlerin de en sonunda zarar göreceğini gösteriyor.
Otomotiv sektörünün önümüzdeki yıl toparlanacağına dair birtakım iyimser tahminler yürütülüyor, ancak Chrysler bu hafta, önümüzdeki yıl üretimini azaltarak, 12.000'e kadar işten çıkarma gerçekleştireceğini ve üretiminden dört aracı çıkaracağını açıklaması ile birlikte
otomotiv için 2008 yılında sakin bir pazar beklenmiyor.
Ancak zayıf taleple bile birlikte Ocak ayındaki fiyat artışı, düşük servis merkezi stokları ve piyasadaki ithal malzeme yokluğu gibi nedenlerden dolayı başarıya ulaşabilir. Son aylarda yassı servis merkezi stokları aylık ve yıllık düşüşler kaydetti (Eylül ayında servis merkezi stokları, Eylül 2006'ye göre tahmini %21 daha düşük seyretti) ve ithal malzeme girişi de gittikçe daha çok azaldı. Denizaşırı üreticilerden uzun vadeli anlaşmalarla bağlanmış ithal malzemeler veya soğuk haddelenmek üzere sıcak ürünler geliyor, ancak trader'lar SteelOrbis'e spot market için şu an herhangi bir ithalat teklifinin bulunmadığını söylemekteler. Yerel tedarikçiler şu an iç piyasadaki tek oyuncu konumundalar.
Dolar'ın diğer para birimlerine göre zayıf seyretmeye devam etmesi beklendiğinden önümüzdeki yıl için yassı ürün arzının daha da sıkışması beklenmektedir ve yüksek seyretmeye devam eden
navlun oranlarının ise ithal malzemeyi iç piyasadan uzak tutması beklenmektedir.
US Steel CEO'su John Surma, şirketin üçüncü çeyreğe ilişkin sonuçlarının açıklanması için düzenlenen basın toplantısında konuyla ilgili görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Oldukça yüksek
navlun oranları, nispeten zayıf seyreden
ABD Doları, yüksek
hurda fiyatları ve deniz yoluyla gelen
demir cevheri fiyatlarında beklenen önemli artış, bizi,
Kuzey Amerika yassı piyasasının bir miktar toparlanma göreceği yönünde ihtiyatlı bir şekilde iyimser tutum içerisine soktu”.
ITC'nin altı ülkeden ithal sıcak rulolara yönelik anti-damping vergilerini devam ettirme kararı da ithalatları uzak tutacak diğer bir faktördür.
Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı piyasadaki genel kanı, yalnızca piyasanın durgun seyretmesi halinde yerel fiyatların önümüzdeki yıl yükselmeyeceği yönündedir. Öte yandan üçüncü çeyrekte GSYİH büyümesinin %3.9 kadar yüksek bir oranda gerçekleşeceğine yönelik tahminlerle birlikte son ekonomik veriler bu tip bir senaryoyu desteklememektedir. Ancak dördüncü çeyrekte GSYİH büyümesinin %1'den fazla olması beklenmediğinden John Surma, “ihtiyatlı bir şekilde iyimser” olma konusunda haklı.