EUROFER: Ekonomik belirsizlik önümüzdeki dönemde de devam edecek

Çarşamba, 17 Ocak 2024 10:29:38 (GMT+3)   |   İstanbul
       

Alessandro Sciamarelli Avrupa Çelik Üreticileri Birliği (EUROFER) Ekonomik Araştırma ve Piyasa Analizi Direktörü 

Alessandro Sciamarelli

Avrupa Çelik Üreticileri Birliği (EUROFER) Ekonomik Araştırma ve Piyasa Analizi Direktörü 

Ukrayna’daki savaşın etkileri ile artan enerji ve emtia fiyatlarının oldukça yüksek enflasyon baskısı ile birleşmesine rağmen, AB’de reel ekonomik büyüme 2022 yılında %3,5 oldu (%3,3 büyüme tahmin ediliyordu). EUROFER’in 2023 yılında AB için ekonomik büyüme tahminleri, bir önceki beklentiye göre hafifçe aşağı yönlü güncellendi. (%0,7’den %0,6’ya, Avrupa Komisyonu’nun Eylül 2023’teki raporuna göre %0,8 büyüme beklentisi). Ancak 2024 yılı için ekonomik belirsizlik hala devam ediyor, bu yüzden de EUROFER’in büyüme beklentisi %1,1 seviyesinde yer alıyor (Komisyon’un ise %1,4). Ekonominin beklenenin üzerinde bir direnç göstermesi ve hizmet sektörlerinin katkısının düşüşte olsa da olumlu olması sayesinde AB 2023 yılında ekonomik resesyondan kaçabildi. Yine de enflasyon etkisinin tarihi yüksek seviyelerde olması ve parasal sıkılaşma politikası (Avrupa Merkez Bankası politika faiz oranını rekor seviye olan %4,50’ye çıkardı) sebebiyle büyüme beklentisi kritik durumda. 2024’e bakıldığında AB’de ekonomik büyümenin bir miktar hızlanması ancak aşağı yönlü risklerin devam etmesi bekleniyor. Bu riskler arasında Ukrayna’daki savaş, devam eden yüksek enflasyon ve faiz oranları, son olarak da ekonomik güven ve enerji fiyatları üzerinde etki etmesi beklenen İsrail-Filistin savaşına bağlı olarak Orta Doğu’da ortaya çıkan jeopolitik görünüm bulunuyor. Bu faktörlerin etkisinin AB ekonomilerinde farklı şekilde hissedilmesi bekleniyor. Almanya’da 2023 yılında %0,5 ile resesyon, 2024 yılında ise %0,3 ile mütevazı bir toparlanma bekleniyor. İsveç’te de 2023 yılında %0,6 ile gerileme, 2024 yılında ise %1 büyüme olacağı tahmin ediliyor. Fransa ve İtalya için ise 2023 yılı ekonomik büyüme beklentileri %0,8 olurken 2024 yılı için sırasıyla %0,6 ve %1 büyüme bekleniyor. İspanya’nın ekonomik büyüme beklentileri ise 2023 yılı için %2,1, 2024 yılı için ise %1,7 seviyelerinde yer alıyor.

IMF’in son Küresel Ekonomik Görünüm raporunda (Ekim 2023) küresel ekonomik büyüme 2023 yılı için %3,5, 2024 için %2,9 seviyelerinde yer alırken euro bölgesi için 2023’te %0,7, 2024’te %1,2 büyüme bekleniyor. IMF Almanya için 2023 yılında %0,5 düşüş, 2024 yılında ise %0,9 artış tahmin ediyor. OECD’nin son görünüm raporunda (Eylül 2023), euro bölgesi ekonomik büyüme beklentisi 2023 yılı için %0,6, 2024 yılı için %1,1 seviyelerinde yer alırken Almanya için 2023 yılında %0,2 gerileme, 2024 yılında ise %0,9 büyüme tahmin ediliyor.

Parasal sıkılaşma politikalarının sektör ve ekonomi üzerindeki etkileri henüz tam anlamıyla hissedilmiş değil. Enflasyonun hedef seviye olan %2’nin (Avrupa Komisyonu’na göre %3,2) üzerinde kalması ekonomik büyüme beklentilerini sınırlayacağı için beklentiler yüksek faiz oranlarının devam edeceği yönünde.

2023 genelinde, yüksek enflasyon oranlarının hane halkı gelirini azaltması sebebiyle iç piyasa talebinin ekonomik büyümeye sunduğu katkı çok mütevazı oldu. Bu durum, pandemi süresince yapılan hane halkı birikimleri ile dengelendi. Ekonomik büyümeye en fazla katkının hizmet sektöründen gelmeye devam etmesi beklenirken imalat sektörünün, 2021 yılında ve 2022’nin ilk çeyreğinde görülen pandemi sonrası iyileşmenin tersine zayıf kalması bekleniyor.

2023’ün ikinci çeyreğinde AB ekonomisi, 2022’nin son çeyreğinde görülen %0,1’lik düşüş ve 2023’ün ilk çeyreğindeki %0,2 artışın ardından yatay kaldı. Almanya’da 2022’nin son çeyreği ve 2023’ün ilk çeyreğinde sırasıyla %0,4 ve %0,1 düşüş kaydedilmesiyle ve ikinci çeyreğinde büyümenin yatay kalmasıyla teknik resesyon görülmüş oldu. Yıllık bazda bakıldığında AB’nin ekonomik büyümesi, ilk çeyrekte %1,1, ikinci çeyrekte %0,4 olmak üzere daha yavaş olsa da devam etti.

En büyük AB ekonomileri arasında 2023’ün ikinci çeyreğinde, en büyük darbeyi, yüksek enflasyon ve parasal sıkılaşma politikası sebebiyle, başta otomotiv olmak üzere, imalat sektörü etkilenen Almanya aldı. Öte yandan diğer büyük euro bölgesi ekonomileri daha iyi performans gösterdi: Hem İspanya hem de Fransa, pozitif büyüme kaydetti (çeyreklik bazda her ikisi de %0,5; yıllık bazda ise sırasıyla %2,2 ve %1). İmalat sektörü Almanya ile büyük ölçüde entegre olan İtalya’da ise, ekonomik anlamda kötüleşme görüldü, ekonomik büyüme çeyreklik bazda %0,4 gerilerken yıllık bazda %0,4 arttı. İmalat sektörünün zayıf seyredeceğine işaret eden son göstergelere paralel olarak AB ekonomilerinde büyüme hızı 2023’ün son çeyreği ve 2024 yılının başlarında ivme kazanacak. 2022’nin son çeyreği ve 2023’ün ilk çeyreğine ilişkin ekonomik büyüme verisi, mevcut döngünün dip seviyesini işaret ederken ekonomik görünüm oldukça belirsiz, kırılgan bir büyüme ise bazı aşağı yönlü faktörlere bağlı. 

2022 yılının ikinci yarısında görülen keskin düşüş ve TTF Doğal Gaz Fiyatı Endeksi’nin Ağustos 2022’de ulaştığı 342€/MWh (2021 ortalamasının 20 katı) olan tepe noktasından düşüşü sonrasında, enerji fiyatları son haftalarda yeniden önemli bir endişe kaynağı haline geldi. Fiyatlardaki düşüşte, ekonomik yavaşlama sebebiyle gaz talebinin düşük olması, ılımlı kış koşulları, AB’nin getirdiği tavan fiyat uygulaması ve Rusya’dan gelen gaz yerine diğer tedarikçilerden sıvılaştırılmış doğal gaz alımına geçilmesi gibi faktörler etkili oldu. Ancak son haftalarda doğal gaz fiyatları 52€/MWh seviyesine çıktı. Ayrıca Orta Doğu’daki son gelişmeler ve devam eden jeopolitik gerginlikler, küresel talep düşük olsa da petrol fiyatlarında artış görülebileceğine işaret ediyor, bu da ekonomik büyümenin önüne geçebilir.

İlk başta geçici olduğu düşünülen enflasyon sorunu başlıca endişe haline geldi ve AB’de 1985’ten beri görülmemiş seviyelere ulaşarak 2022 yılının Ekim ayında %11,5 ile tepe noktasını gördü. Ağustos ayı verileri (%5,9) enflasyonun büyük oranda yavaşladığını gösterdi. Ancak AB üyesi ülkeler arasında halen büyük farklar görülüyor: Eylül ayında İspanya’da Haziran ayında %1,6 olarak kaydedilen enflasyon oranı %3,2 ile yeniden hızlanırken Hırvatistan ve Slovenya’da %7’nin üzerinde kaldı. En büyük avro bölgesi ekonomileri arasında, Almanya’da enflasyon %4,3, Fransa’da %5,6, İtalya’da %5,7 seviyelerinde kaydedildi. Enerji fiyatları büyük oranda azalmış olsa da çekirdek enflasyon 2022’nin Ekim ayında kaydedilen %5 seviyesinden 2023’ün Ağustos ayında %5,3 seviyesine çıktı. Bu da enflasyona ilişkin gelişmelerin dış etkenlerden ziyade iç etkenler ile şekillendiğini gösteriyor. Fiyatların 2023 ve 2024 yılında yavaşlaması bekliyor. EUROFER, 2023 yılında enflasyonun %5,9, 2024 yılında ise %2,5 seviyelerinde yer alacağını tahmin ediyor. Bu da, biraz gevşeme görülse de enflasyonun 2023 yılı boyunca görülen tarihi yüksek seviyelerde kalmaya devam edeceği anlamına geliyor.

Son 35 yılda görülen en yüksek enflasyon oranına bağlı olarak gelişmiş ekonomilerdeki merkez bankaları hiper genişlemeci para politikalarını tersine çevirmek zorunda kaldı. Avrupa Merkez Bankası, politika faizi oranını Temmuz 2022’den bu yana sıfırdan %4,50’ye çıkardı, son artış 2023’ün Eylül ayında yapıldı. Yeni artış beklenmiyor ancak reel faiz oranları negatifte kaldı, enflasyonun da Avrupa Merkez Bankasının 2023 yılı için hedeflediği %2’nin oldukça üzerinde kalacağı düşünülüyor. Özellikle yüksek borcu olan ekonomiler için borçlanma maliyetleri yükseleceğinden bu durum, AB üyesi devletlerin kamu harcamaları gibi destekleyici mali politikalar için manevra alanını kaçınılmaz olarak daraltacak. Devam eden olumsuz faktörler, ekonomik görünümün kötüleşmesi ve ekonomiye kamu desteği ihtiyacına rağmen 2023’ün sonuna kadar askıya alınan İstikrar ve Büyüme Paktı, 1 Ocak 2024 itibarıyla yeniden yürürlüğe girecek.

Ukrayna’daki savaşın sert etkileri ve genel ekonomik görünümün kötüleşmesi 2023 yılında görünür çelik tüketimini etkilemeye devam etti. 2022 yılında görülen %7,2’lik gerilemenin ardından, devam eden gerginlikler, enerji fiyatları ve yüksek enflasyona ilişkin belirsizlikler ve kötüleşen ekonomik görünüm, 2023 yılında görünür çelik tüketimini olumsuz etkiledi.

2023 yılı görünür çelik tüketimi için bir önceki tahminde %3 olarak açıklanan düşüş beklentisi %5,2 olarak revize edildi. Bu da son beş yıldaki dördüncü yıllık gerileme anlamına geliyor. 2024 yılında sektöre yönelik görünüm ve artan çelik talebine ilişkin olumlu gelişmeler olursa, görünür çelik tüketiminin %6,2 olan artış beklentisinin %7,6 olarak gerçekleşebileceği bildiriliyor.

Çelik talebinin genel gelişimi oldukça yüksek orandaki belirsizlikten etkilenmeye devam ediyor. Görünür çelik tüketimindeki çeyreklik değişimlerin ancak 2023’ün dördüncü çeyreğinde görülmesi bekleniyor.

2023’ün ikinci çeyreğinde reel çelik tüketimi %1,3 düşerken, ilk çeyrekte kaydedilen düşüş %0,9 olmuştu.

Reel çelik tüketimi 2021 yılında %9,6 ile güçlü bir toparlanma göstererek 2022 yılının tamamında da %2 ile artışını sürdürdü. 2023 yılında %0,3 artış göstermesi beklenen reel çelik tüketiminin 2024 yılında yeniden hız kazanarak %1 artması öngörülüyor.

2019 ve 2020 yıllarında, COVID ile imalat ve ticaretteki düşüşler sonucunda çelik kullanan sektörlerde görülen belirgin yavaşlama sebebiyle gerileme kaydedildi. 2019’un sonunda başlayan stok eritme trendi, 2020 yılı boyunca sürdü. Bu durum ancak çelik talebindeki büyümenin devam etmesi beklenen 2021 yılının ilk çeyreğinde tersine döndü. Zayıf talep koşulları, Ukrayna’daki savaşın etkileri, yüksek enflasyon ve küresel sektörel görünüm ile enerji fiyatlarına ilişkin belirsizlik sebebiyle 2023 yılının ilk iki çeyreğinde devam etti. 2022 yılında reel çelik tüketimi %2 arttı, 2023 yılı için %0,3 ve 2024 yılı için %0,2 artış bekleniyor.

2023 yılının ikinci çeyreğinde, görünür çelik tüketimi önceki çeyrek %11,3 gerilemenin ardından üst üste beşinci çeyrekte %7,6 azaldı. Toplam çelik tüketimi 35,6 milyon mt oldu ve 2023 yılının ilk çeyreğine kıyasla bir iyileşme gösterdi. Yine de 2021 ve 2022 yıllarının ilk yarısında görülen seviyelerin altında kaldı. AB’nin görünür çelik tüketimindeki bu düşüş 2022 yılının ikinci çeyreğinde başladı ve bu durumda savaştan kaynaklanan aksaklıklar, enerji fiyatlarındaki sert artışlar, üretim maliyetleri ve enflasyon gibi artan ekonomik belirsizlik rol oynadı. Talep, 2022 yılının ikinci yarısında ciddi anlamda kötüleşti ve yüksek enflasyondan kaynaklanan ekonomik belirsizlik sebebiyle bu olumsuz görünümün en az 2023 yılının üçüncü çeyreğine kadar devam etmesi bekleniyor.

Yerel sevkiyatlar 2023 yılının ikinci çeyreğindeki zayıf talepten dolayı ardı ardına beşinci kez %6,5 geriledi. 2021 yılında sevkiyatlar, 2020'deki %9,6’lık keskin düşüşün ardından %11,9 gibi önemli bir toparlanma kaydetti. Sevkiyatlarda 2019 yılında da %4,2’lik bir artış görüşmüştü. Yılın son iki çeyreğindeki olumsuz gelişmelerin bir sonucu olarak, 2022 yılında yerel sevkiyatlarda %7,9’luk bir gerileme gözlendi.

Çelik talebinde devam eden gerileme doğrultusunda, AB'ye dış piyasalardan yapılan yarı mamul dahil çelik sevkiyatları da 2023 yılının ikinci çeyreğinde %10,2 azaldı. Bu düşüş hızı önceki çeyrekte görülen %26,6’lık düşüşün altında kaldı. İthalattaki son düşüşler temel olarak zayıf talepten kaynaklandı. Bu nedenle ithalatın görünür çelik tüketimi içindeki payı %28 ile 2023 yılının ikinci çeyreğinde bile tarihsel olarak oldukça yüksek seviyelerde kaydedildi.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline ve ortalamanın üzerindeki enerji fiyatlarına rağmen AB’de çelik kullanan sektörlerin üretimi 2023 yılının ikinci çeyreğinde artmaya devam ederek beklenmedik bir direnç gösterdi. Çelik Ağırlıklı Sanayi Üretim Endeksi (SWIP), 2023 yılının ilk çeyreğinde kaydedilen %2,6 artışın ardından %0,8 yükseldi.

Geçtiğimiz yılın ikinci çeyreğinde tüm sektörlerin üretiminde beklenenden daha fazla artış görülmesinde otomotiv, makine mühendisliği ve ulaşım sektörlerinde devam eden olumlu gelişmeler beraberinde ev aletleri, boru ve metal eşya sektörlerindeki üretimin azalması rol oynadı. İnşaat sektörü beklendiği üzere resesyona girdi ve %0,5’lik artışın ardından %2,5 gerileyerek üst üste üç çeyrek düşüş göstermiş oldu. SWIP’te pandeminin ardından başlayan pozitif trend, 2022 yılının ikinci yarısında çelik kullanan sektörlerde üretimi etkileyen yüksek enerji fiyatlarının üretim maliyetlerini artırması, bileşen arzındaki sıkıntı ve düşük üretim gibi faktörlere rağmen devam etti.

Özellikle yüksek enflasyon ve ardından AB Merkez Bankası’nın faiz oranını artırmasına bağlı olarak AB’de ekonomik ve endüstriyel görünümün kötüleşmesinin şu ana dek çelik kullanan sektörlerin üretimi üzerinde sınırlı bir etkisi oldu. AB’de çelik tüketiminin %35’ini oluşturan inşaat sektörü tek önemli istisna olarak öne çıkıyor.

Ekonomik belirsizliğin devam etmesi önümüzdeki çeyreklerde de büyümeyi etkileyecek. AB sanayi sektörünün 2022 yılının dördüncü çeyreği ve geçtiğimiz yılın birinci çeyreği gibi tarihin en zorlu çeyreklerini atlatmış olmasına rağmen 2023 yılının kalanına enerji fiyatlarındaki belirsizlik, zayıf talep, enflasyon ve yüksek faiz oranlarının neden olduğu ekonomik zorluklar şekil verecekmiş gibi duruyor.


Etiketler: Avrupa Birliği 

Benzer Haber ve Analizler

EUROFER: AB’nin nihai mamul ihracatı Ocak-Şubat döneminde %2 azaldı

30 Nis | Çelik Haberler

EUROFER: AB’nin Türkiye’den çelik ithalatı Ocak-Şubat döneminde sertçe yükseldi

30 Nis | Çelik Haberler

EUROFER: EUROFER: AB’nin görünür çelik tüketimindeki artış yavaşlayacak

29 Nis | Çelik Haberler

Yuan Wenjiong: Zayıf iç piyasa talebi ve konut sektöründeki zorluklar Çin çelik piyasasını olumsuz etkiliyor

29 Nis | Çelik Haberler

Alexander Gordienko: Çin’in çelik ihracatı tekrar 2015 yılındaki rekor seviyelere çıkabilir

29 Nis | Çelik Haberler

Thyssenkrupp Steel %20 hissesini enerji şirketi EPCG’ye devredecek

29 Nis | Çelik Haberler

Romanya’da yassı mamul fiyatları cansız talebe rağmen yatay

26 Nis | Yassı Ürünler ve Slab

Avrupalı sıcak rulo sac üreticileri fiyatlarını artırmaya çalışıyor, ithalat fiyatları daha da yükseldi

26 Nis | Yassı Ürünler ve Slab

Güney Avrupa uzun mamul piyasası cansız talebin etkisiyle yatay

26 Nis | Uzun Ürünler ve Kütük

İtalya’da yerel hurda fiyatları yatay seyrederken beklentiler olumlu

26 Nis | Hurda ve Hammadde