Gökhan Erdem Çolakoğlu Metalurji A.Ş. Satış ve Pazarlama Direktörü
2023 yılı çelik sektörü ve küresel piyasalar için nasıl geçti?
2023 yılı küresel çelik üretimi ve ticareti açısından bölgelere göre farklı seyirler izleyen bir yıl oldu. Özellikle Uzak Doğu’da çelik üreticisi ülkelerde çelik üretim miktarları artma eğilimi gösterirken diğer bölgelerde oranlar farklı da olsa genel bir değerlendirme ile çelik üretim miktarlarının azaldığı bir yıl geçirdik. Bu üretim artışları sonrasında Uzak Doğu çelik ihracatçıları diğer bölgelere göre daha rekabetçi maliyet yapıları ve artan üretimleri ile ihracat hacimlerini yükselttiler. 2023 yılının Türkiye için önemli sonuçlarından biri çelik ihracat pazarlarında ulusal ticaretin önünde yer alan kota, çeşitli vergi uygulamaları ve yaptırımlar sonrasında ihracat miktarlarında gerileme ve bunun sonrasında net çelik ithalatçısı konumuna geçilmesi oldu.
2024 yılı için neler bekliyorsunuz?
2024 yılı öncesindeki süreçlerde küresel başlıklar olarak pandemi, talepte daralma, korumacılık önlemlerinin artması, yüksek enerji maliyetleri ana başlıklar iken bölgelere göre farklı etkide olsa da ekonomilerde durgunluk ana gündem maddeleriydi. Özellikle 2023 yılının son aylarından itibaren işaretleri oluşmaya başlayan normalleşme aşamaları ile 2024 yılının 2023 yılına göre çelik talebi açısından daha güçlü bir yıl olacağını söyleyebiliriz. Bu etkinin sonucu olarak Türkiye çelik üretiminin 2023 yılına göre 2024 yılında hem üretim miktarı olarak hem de ihracat miktarları olarak daha yüksek seviyelere ulaşacağını düşünüyoruz. Öncesinde olduğu gibi özellikle Türkiye imalat sektörünün gelişiminin devam etmesi ile bu sektörün ihtiyaçlarına odaklanacağımız, dünyanın pek çok bölgesinde kalitesi ispatlanmış ürünlerimizi imalat sanayiinin ihtiyaçları doğrultusunda sürekli geliştirmeye devam edeceğimiz bir yıl olacağını da söyleyebiliriz.
İlave olarak, karbon emisyonunun azaltılması ve yeşil çelik üretimine geçiş için çalışmalara ve yatırım planlarına hız verileceği, bu süreçte yenilenebilir enerji kullanımının artırılması, dijitalleşme ve veri yönetimi uygulamaları ile sürdürülebilirlik konusunun öne çıkarak sektöre entegre edilmesi ile birlikte daha da gelişme kaydedileceği, sınırda karbon düzenlemesi mekanizmasına yönelik hazırlıkların hızlanacağı ve bu konuların sektörün gündeminde kalmaya devam edeceği beklenmektedir.