Latin Amerika Çelik Birliği (Alacero) ile 2022 yılı değerlendirmelerini ve 2023 yılı beklentilerini konuştuk.
2022 yılı sektör ve küresel piyasalar açısından nasıl geçti?
Latin Amerika ve Karayipler’de ekonomik faaliyetler pandeminin üçüncü yılına büyüme beklentisiyle başladı. Uluslararası Para Fonu’na göre, gayrisafi yurt içi hasılanın 2022 yılını 2021 yılında kaydedilen %6,9’a kıyasla %3,5 büyüme ile kapatması bekleniyor. Bölgedeki büyüme çoğunlukla uluslararası ticaret bloklarına ve sanayi sektörlerinin toparlanmasına yönelik iç politikaların belirsizliğini koruması nedeniyle yavaş gerçekleşti.
Latin Amerika ülkeleri pandeminin olumsuz etkileriyle mücadele etmeye devam ederken, Ukrayna’daki savaş tedarik zincirindeki sorunları körükledi ve yakıt ile gıda fiyatlarının artmasına yol açtı. Artan emtia fiyatları nedeniyle pandemi sonrasında enflasyon daha da yükseldi. Benzin maliyetinin 2021 yılı boyunca istikrarlı bir şekilde artması toplu taşımacılığı, hükümet bütçelerini ve tarım sektörünü olumsuz etkiledi. Ham petrol fiyatı, Rusya’nın Şubat ayının sonunda Ukrayna’yı işgali ve Batı ülkelerinin getirdiği yaptırımlar sonucunda daha da fırladı. Yüksek enerji fiyatları hükümet bütçeleri üzerinde baskı oluştururken, siyasetçiler fiyat artışlarını sınırlayarak (Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro), vergileri düşürerek (El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele) veya ödenekleri artırarak (Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador veya Arjantin Devlet Başkanı Alberto Fernandez) maliyetleri düşürmeye çalıştı. Söz konusu politikalar diğer sosyal harcamalara ayrılan bütçelerin farklı harcamalara yönlendirilmesi gibi dezavantajlar yaratıyor. Sonuç olarak, enerji fiyatlarındaki artışın etkisi enerji ticareti dengesi (net ihracatçı konumundaki ülkeler olumlu etkileniyor) ve rafinaj kapasitesine (yenilenen rafinaj altyapısı ve avantajlı iç piyasa fiyatlarına sahip ülkeleri olumlu etkiliyor) bağlı olarak değişiyor.
ABD politikalarının etkisi
ABD dolarının dünyanın en güçlü para birimleri karşısında değer kazanması 2022 yılının en önemli ekonomik olaylarından biri olarak öne çıkıyor. ABD doları çoğunlukla ABD Merkez Bankası’nın (FED) enflasyonu kontrol altına almak amacıyla faiz oranlarını sertçe yükselmesinden kaynaklı değer kazandı. Ülkedeki yüksek faiz oranları artan kârlılığa bağlı olarak yatırımcıları dolar cinsinden yatırım yapmaya çekti. Latin Amerika ülkeleri gibi gelişmekte olan ekonomiler yerel para birimlerinin değer kaybetmesi nedeniyle bu süreçten özellikle daha olumsuz etkilenme eğilimi gösteriyor.
Bu nedenle Latin Amerika’da yerel para birimlerinin değer kaybı FED’in sıkı para politikası uygulamaya başladığı 2022 yılının Mayıs ayından bu yana daha da belirginleşti. Bazı durumlarda toplamda devalüasyon, 2022 yılının ilk dört ayında para birimlerinde kaydedilen kazancın tersine dönmesine neden oldu. Savaş emtia fiyatlarını etkilemeye devam etse de ABD dolarının değer kazanması hammadde fiyatlarını düşürüyor. ABD doları cinsinden tahvillerden kazanç, emtiadan zarar etme pahasına da olsa yatırımcıları cezbediyor.
Latin Amerika çelik sektörü
Yukarıda da bahsedildiği gibi Latin Amerika çelik sektöründe talebin hafifçe azaldığı görülüyor. 2021 yılında yıllık %25,8 artışla 74,9 milyon mt seviyesinde yer alan görünür çelik tüketiminin yılın ilk 8 ayına bakıldığında 2022 yılını %9,5 düşüşle 67,8 milyon mt seviyesinde kapatacağı öngörülüyor. Kuzey Amerika’daki tüketimde %1,2 artış beklenirken, Avrupa Birliği ve İngiltere’nin toplam görünür talebinin bu yıl yaklaşık %3,5 azalması bekleniyor.
Bu nedenle Latin Amerika’nın 2022 yılını 2018-2019 yıllarının ortalaması olan kişi başına 150 kilogram tüketim ile kapatacağı düşünülüyor. Meydana gelen sert düşüşe rağmen kişi başına ortalama küresel tüketimde bölgenin payının %46 olması dirençli bir tablo çiziyor. Dünya genelinde ise tüketimin bu yıl yalnızca %3,7 veya kişi başına 226 kilogram düşerek pandemi öncesindeki son iki yılın ortalaması olan kişi başına 228 kilogramın altına inmesi bekleniyor.
Ham çelik üretimi, 2022 yılı beklentisi olan 62,8 milyon mt’un gerçekleşmesi halinde 2021 yılına kıyasla %2,8 düşüş kaydedecek. 2022 yılı toparlanma anlamında iyimser beklentilerle başlamış olsa da Rusya’nın Ukrayna’yı işgali toparlanmanın ve tedarik zincirlerindeki ivmenin yavaşlamasına yol açan siyasi, ticari ve yapısal belirsizlikleri de beraberinde getirdi.
2021 yılında 55,9 milyon mt seviyesinde yer alan haddelenmiş mamul üretiminin 2022 yılında %1,1 düşüşle 55,3 milyon mt seviyesine gerilemesi bekleniyor. Bir önceki yılı güçlü bir toparlanmayla kapatan Latin Amerika, iç piyasaların verdiği destek ve itici güç olarak bölge dışından ithalata olan bağımlılığın azalmasıyla üretimini yüksek seviyelerde tutabileceğini göstermiş oldu. Dolayısıyla 2021 yılında piyasada görülen değişikliklerin sonrasında hafif bir daralma görülmesi normal bir durum.
Savaşın gelişmekte olan ve gelişmiş ekonomilerdeki yapısal krizi artırdığı ve çelik üretim rotaları ile dünya çapındaki karbon ayak izinin yeniden gözden geçirilmesi ihtiyacını ortaya çıkardığı gözleniyor.
Çin Çelik Piyasası
Çin ekonomisi Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) beklentilerini karşıladı ve 2022’de ülkenin gayri safi yurt içi hasılasının %3,2 büyümesi bekleniyor. Ancak 2021 yılında Çin’in ham çelik üretimi ve tüketimi sırasıyla yıllık %3 ve %5,4 düşüşle 1,03 milyar mt ve 992 milyon mt seviyelerinde kaydedildi. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü verilerine göre, 2021 yılında Çin’in ham çelik üretim kapasitesi 2016’dan beri bunu azaltmasına yönelik karşılaştığı baskı nedeniyle yıllık %0,1 düşerek 1,16 milyon mt seviyesinde yer aldı.
Çin piyasasının gerilemesi, özellikle Çin’in küresel kapasite fazlasındaki payının 2020’de kaydedilen %16’dan 2021’de %26’ya çıktığını gören diğer küresel pazarlar için oldukça önemliydi. 2021’de Çin’in dünyanın toplam ham çelik üretimindeki payı 2020’de kaydedilen %57’ye kıyasla %53 seviyesinde yer aldı.
2021’de çelik tüketiminin Çin’de %5,4 gerilerken diğer dünya pazarlarında artmasının ardından, ülkenin tüketiminin 2022’de %4 daha gerilemesi bekleniyor. Bunun sebebi ise küresel pazarların iyileşmesi ve Çin’in üretim kapasitesi fazlalığını azaltmak adına küresel piyasada karşılaştığı baskı.
2023 için beklentileriniz nedir?
2022 ortası için %1,7 oranında beklenen gerçek bölgesel iyileşme bu yıl görülecek. Bölgenin ihtiyacı olan yapısal reformların uygulanmasını olumsuz etkileyebilecek politik belirsizlikler de olası engeller yaratabilir.
Esas belirsizlikler, Latin Amerika ile etkileşim içerisinde olan ticaret bloklarını kısmen değiştiren, yabancı yatırım ile yerel tüketimi olumsuz etkileyen ve bölgedeki yapısal kriz ile sağlık krizini şiddetlendiren Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte başladı.
Bu nedenle 2023 yılında Latin Amerika pazarları için en büyük zorluklar artan enflasyon baskısı, ekstra parasal daralma görülmesi ve politik belirsizlikler olarak sıralanıyor. Yurt dışı pazarlar yönelik öne çıkan konular ise küresel büyümenin yavaşlamasına dair beklentiler ve daha elverişsiz küresel ekonomik koşullar oldu. Dolayısıyla, salgın sonrası dönemde tedarik zincirindeki sorunların yavaşça düzelmesi çelik tüketici sektörlerde büyümeyi destekleyebilir.