SteelOrbis tarafından 2011 yılından beri düzenlenen Piyasa Sohbetleri’nin bu yılki son ayağı 13 Ekim Perşembe günü İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleşti. Türkiye demir çelik sektöründen 100’ün üzerinde piyasa temsilcisinin bir araya geldiği toplantıda, global piyasalarda çelik ve hammadde fiyatlarını etkileyen gelişmeler ve gelecek döneme ilişkin beklentiler ele alındı.
Burçak Odabaşı Alpman: “Cevher fiyatları bu yıl daha istikrarlı bir seyir izledi”
SteelOrbis Genel Müdürü Murat Eryılmaz’ın açılış konuşmasının ardından yapılan birinci oturumda, çelik ve hammadde sektörlerindeki mevcut durum ve gelecek beklentileri paylaşıldı. SteelOrbis Hammadde Analisti Burçak Odabaşı Alpman, bu yıl demir cevheri fiyatlarının 2015 yılına kıyasla daha istikrarlı bir seyir izlediğini belirterek, “Piyasa koşulları geçtiğimiz yılla hemen hemen paralel giderken, cevher fiyatlarının daha istikrarlı bir seyir izlemesinin en büyük sebebi, Çinli çelik üreticilerinin agresif fiyat politikaları izlemek yerine fiyatlarını bu yıl daha güçlü tutmaları. Öte yandan, çelik borsaları ve cevher borsalarındaki yükseliş de cevher fiyatlarına destek sağladı. Bu yılın kalanında cevher fiyatlarının 50-55$/mt aralığında dalgalı bir seyredeceğini düşünüyoruz” dedi.
Alpman, hurda fiyatlarındaki son duruma da değinerek, Kurban bayramı sonrasında iç ve dış piyasalarda bekledikleri hareketliliği bulamayan ve bu yüzden hurda alımlarını ertelemiş olan Türk çelik üreticilerinin ekim ayının başından beri hurda alımlarını hızlandırdığını ve hurda fiyatlarının yükselişte olduğunu belirtti.
Nazlı Keseli: “Türk üreticiler ithal kütük alımlarında daha temkinli davranıyor”
Toplantıda söz alan SteelOrbis Yassı Ürünler Analisti Nazlı Keseli, şu anki fiyat seviyeleri dikkate alındığında inşaat demiri üretiminde BDT çıkışlı kütük fiyatlarının vergisiz haliyle halen ithal hurdaya kıyasla bir miktar avantajını koruduğunu, fakat üreticilerin seçimlerinde belirleyici etkenin alınan hammaddenin hangi pazarda kullanılacağı olması gerektiğini söyledi. Keseli, Türk üreticilerin kütüğü %22,5 oranındaki ithalat vergisi hariç ithal edebilmek için ihracat garantisi vermesi gerektiğini ve bu durumun geçtiğimiz yıllarda ciddi sıkıntılara yol açtığını ifade ederek, halihazırda ihracat pazarlarında sıkıntı yaşayan üreticilerin üretimlerinde yine hurda kullanmalarının daha avantajlı olacağını belirtti.
Global piyasalarda yassı mamul fiyatlarının kaydettiği sıçrayışlara açıklama getiren Keseli; “Çin’in kapasite kısarak arzı daraltacağına yönelik açıklamaları ve büyük şirket birleşmeleriyle borsaları hareketlendirmesi, yassı mamul fiyatlarına ciddi bir artış getirdi. Bu artış BDT’li üreticileri de tetikledi ve Türkiye iç piyasasında da fiyatlar yükseldi. Sonraki günlerde Çin’deki arzın fiyatları arttıracak kadar daralmadığı ve cevherin bu kadar yükselmesi gerekmediği açıklamalarıyla, fiyatlarda tekrar bir gerileme görülse de, şu sıralar fiyatlar iyi gidiyor. Yanı başımızdaki Avrupa’da Çin, Ukrayna ve İran’a sıcak rulo ithalatı için dava açılmış durumda ve bu durum Türkiye’ye avantaj sunarak Avrupa’ya sıcak sac ihracatı yapabilen bir ülke yapıyor. Böylelikle iç piyasamız da güçlü kalıyor. Fiyatlar artışa devam etmek yerine mevcut seviyelerinde gittiği ve Çin tarafında önemli bir gelişme olmadığı sürece, yassı mamul piyasalarında bu olumlu havanın devam edeceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.