Alacero tarafından yayımlanan rapora göre, Latin Amerika, salgından etkilenmesinin ardından kademeli olarak iyileşme işaretleri gösteriyor. Bölgedeki çelik sektörü bu durumun bir yansıması olarak fırınlarını yeniden faaliyete başlatıyor ve faaliyet alanlarını genişletiyor. Şimdiye kadar bazı ülkelerde iyileşme V şeklinde olsa da, Covid-19 salgını öncesindeki seviyelere dönmek için daha çok zaman var.
Ağustos ayında Latin Amerika’nın ham çelik üretimi aylık %7,9 artarak toplam 4,81 milyon mt seviyesinde kaydedildi.
Ağustos ayında üretim başlıca Brezilya, Meksika ve Arjantin’in katkısıyla artsa da, genel sonuç geçen yılın Ağustos ayına kıyasla %2,4 düşük kaldı. Söz konusu ayda uzun mamul üretimi %9,5 ve yassı mamul üretimi %15,9 artarken, dikişsiz boru üretimi hala düşük. Üretim geçen aya kıyasla %17,9 artmış olsa da, geçen yılın Ağustos ayına kıyasla hala %63 düşük seviyede.
Temmuz ayında Latin Amerika’nın çelik tüketimi, çoğunlukla Arjantin, Kolombiya, Meksika ve söz konusu ayda bu yılın en iyi sonucunu açıklayan Brezilya’nın performansları sayesinde, bir önceki aya kıyasla %2,9 arttı. Bununla birlikte tüketim, geçen yılın Temmuz ayına kıyasla %19,7 ve geçen yılın Ocak-Temmuz dönemine kıyasla da %15,4 düşüş kaydetti.
Söz konusu ayda ithalattaki düşüş ticaret dengesinin iyileşmesini sağlayarak, 2011 yılının Ekim ayından beri en düşük mali açık seviyesinin kaydedilmesini sağladı. Alacero Genel Müdürü Francisco Leal yaptığı açıklamada, “Çelik sektörü talepteki artışı karşılayabilmek için, daha fazla üretim, fırınların yeniden faaliyete sokulması ve çelik üretiminin artırılmasıyla bir geri dönüş yapıyor,” ifadelerini kullandı.
ABD hükümetinin Çin ile yaşanan ticari gerilim nedeniyle daha sıkı bir politika uygulaması ve artan üretim maliyetleri sebebiyle ülkelerin kendi içinde üretim yapması sonucu, küresel değer zincirlerinin bölünmesi hızlandı. Bu durum göz önüne alındığında, Alacero, Latin Amerika ülkeleri için fırsatların doğduğu böyle kritik bir zamanda, hükümetlerin görevinin yatırım çekmek için rekabetçiliğini, kuruluşlarını ve altyapısını tanıtması olduğunu belirtti.
Bu bağlamda Meksika, ABD pazarına olan yakınlığı ve ABD ile Kanada’yla yapılmış olan T-MEC anlaşması nedeniyle, tedarik anlaşmaları yapılması için mantıklı bir seçenek. Kolombiya da elverişli saat diliminin ve orta seviyedeki ekonomik gelişim beklentisinin avantajını görebilir.
Alacero’ya göre, bölgenin imkanlarından ve gelişim fırsatlarından yararlanmak için, hükümetlerin tanıtım, teşvik, ekonomik istikrar ve hukukun egemenliğine saygı gibi unsurlar aracılığıyla yerli ve yabancı yatırımcıları teşvik etmesi gerek.
