KPMG Türkiye’nin yayımladığı “Çelik Sektörel Bakış 2022” raporuna göre, 2021 yılında küresel ham çelik üretimi Çin’in üretimini azaltma ve kendi iç piyasasına odaklanma kararına rağmen %4,7 artış gösterirken, Çin’deki düşüş diğer büyük üretici ülkelerde kaydedilen artışlarla dengelendi. Söz konusu yılda Türkiye’nin ham çelik üretimi ise pandeminin etkisiyle 2020 yılının Haziran ayından itibaren kaydedilen üretim düşüşlerinin ardından piyasadaki kısmi canlanmayla yıllık %12,7 artışla 40,4 milyon mt seviyesine yükseldi. Ülke 2020 yılında olduğu gibi 2021 yılında da dünya genelindeki yedinci sırasını ve Avrupa’nın en büyük çelik üreticisi konumunu korudu.
Asya’nın ham çelik üretimi 2021 yılında sadece 60 baz puan artarken, Çin’in ham çelik üretimi %3 düşüş gösterdi. Üretimleri artan ülkelere bakıldığında ise, 2021 yılında pandeminin küresel ekonomi üzerindeki etkilerinin azalmasıyla Hindistan üretimini %17,8, Japonya %14,9 ve Güney Kore %5,2 artırdı. AB ve ABD’nin ham çelik üretimi sırasıyla yıllık %15,4 ve %18 artış gösterdi.
Öte yandan Türkiye çelik sektörü 2022 yılına hem yurt içi ve hem de yurt dışından gelen yüksek taleple girdi. Özellikle Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve Rusya’ya uygulanan yaptırımlar sonucunda Avrupa’nın Türkiye’de üretilen çeliğe yönelik talebi artış gösterdi. Bu yılın ilk altı ayında çelik fiyatlarında görülen artışla Türkiye’nin ihracatı yıllık yaklaşık %25-30 yükseldi. Bunun aksine, yılın ilk yarısında ülkenin çelik üretimi yıllık %4,6 düşüşle 18,9 milyon mt seviyesinde yer aldı. Küresel ham çelik üretimi, Çin’de devam eden sıkı karantina önemleri ve inşaat sektöründeki yavaşlama, Ukrayna’daki savaşın küresel yansımaları, ABD’deki resesyon endişeleri ve Avrupa kaynaklı talep daralmaları nedeniyle yılın ilk yarısında yıllık %5,5 geriledi.
Dünya genelindeki karbonsuz çelik üretimi gerçekleştirme hedefleri konusunda yorum yapan KPMG Türkiye Metal ve Maden Sektör Lideri Burak Yıldırım, Çin, ABD, AB ve Rusya’nın önümüzdeki yıllarda hurdayı iç pazarda tutma gayreti göstermesini, hurda ticaretine kısıtlamalar getirmesini ve büyük fiyat artışları bekliyor. Bu durum Türkiye’nin rekabet gücünün olumsuz etkilenmesine ve yurt içi çelik üretiminde sıkıntılara sebep olabilir. Burak Yıldırım önümüzdeki dönemde Türkiye’nin hammadde kaynaklarını ve çeşitliğini nasıl artırabileceğine odaklanması gerektiğini belirtti.