Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (IEEFA) çelik üretiminin karbondan arındırılmasına yönelik artan çabaların önde gelen dört demir cevheri madencisini farklı stratejiler izlemeye sevk ettiğini belirtti. Brezilya merkezli Vale, Avustralya merkezli Rio Tinto ve Fortescue yeşil hidrojen bazlı doğrudan indirgenmiş demir üretimine yönelik yüksek kaliteli demir cevheri arzını artırmaya odaklanırken, Avustralyalı madenci BHP Billiton ise uzun süredir düşük performans gösterdiği görülmesine rağmen karbon yakalama, kullanma ve depolama teknolojisine odaklanmaya devam ediyor.
Demir cevheri görünümünün büyük bir kısmı en büyük demir cevheri ithalatçısı olan Çin’deki kısa vadeli ekonomik performansa ve çelik talebine bağlı şekilleniyor. Çin Avustralya’nın demir cevheri ihracatının %85’ini oluşturuyor. Uzun vadeli çelik talebinin azalması ve hurda geri dönüşümünün artırılmasına yönelik planların yanı sıra yeşil hidrojen bazlı doğrudan indirgenmiş demir de Çin’de görülen başka bir trend oldu. Ancak doğrudan indirgenmiş demir üretimi yüksek fırınlarda kullanılana kıyasla daha yüksek tenörlü (%67 ve üzeri) demir cevheri gerektiriyor. IEEFA küresel çelik sektörünün yüksek fırın bazlı üretimden doğrudan indirgenmiş demir rotasına geçişinin ticari demir cevheri kalitelerinde büyük bir değişime yol açacağını belirtti.
Küresel çelik üretim teknolojisinin hızla yüksek fırınlardan uzaklaşması uygun demir cevheri talebinde önemli bir artışa yol açacak. Pilbara’da üretilen %62 tenörlü demir cevherinin mevcut doğrudan indirgenmiş demir bazlı üretim süreçleri için uygun olmadığını ve son on yılda üretilen cevher kalitesinin düştüğünü bildiren IEEFA, söz konusu sorunun bir kısmının doğrudan indirgenmiş demir bazlı çelik üretiminde yüksek fırın kalite demir cevheri kullanılmasına olanak tanıyan teknolojiler kullanılarak çözülebileceğini ifade etti.