Geçtiğimiz haftanın sonunda yapılan bağlantılarla birlikte Türkiye hurda piyasası yukarı yönlü seyretti. Avro-dolar kuru nedeniyle toplama maliyetleri satıcıların Türkiye’ye satışlarında indirim yapmasını engellerken, Türk üreticilerin nihai mamul satışı yapamadığı için fiyatlarını artıramaması hurda alım fiyatlarını korumalarına yol açtı. Ancak ay sonunun yaklaşmasıyla birlikte üreticilerin fiyatları biraz artırmak isteyebileceği görülüyor.
İzmir merkezli bir üretici ABD çıkışlı hurda bağlantısında 22.000 mt HMS I/II 80:20 kalite hurdayı 345$/mt CFR’dan, 3.000 mt P&S kalite hurdayı 365$/mt CFR’dan satın aldı ve yine Cuma günü yapılan önceki ABD çıkışlı bağlantıya kıyasla 3$/mt artış gözlendi.
Öte yandan Marmara merkezli bir üreticinin gerçekleştirdiği bağlantıda Danimarka çıkışlı HMS I/II 80:20 kalite hurda 341$/mt CFR’dan, busheling hurda ise 370$/mt CFR’dan el değiştirdi. Baltık çıkışlı HMS I/II 80:20 kalite hurda fiyatları böylece 1,25$/mt artış gösterdi.
İskenderun merkezli bir üreticinin yaptığı üçüncü bağlantıda ise Hollanda çıkışlı HMS I/II 80:20 kalite hurda 336$/mt CFR’dan satın alındı ve AB çıkışlı hurda fiyatları 0,5$/mt gevşedi.
Türkiye ithal hurda piyasası Haziran ayının büyük bir bölümünde sessiz kaldı. Türk üreticilerin kapasite kullanım oranını korumak ve Temmuz sevkiyatları için daha fazla hurda alımı yapmak istemesi durumunda içinde bulunduğumuz hafta daha canlı geçebilir. Çoğu kaynak yaz sezonunun en iyi ihtimalle durgun geçeceğini düşünüyor. Bir üretici, “Sadece Orta Doğu’daki yeni savaş değil, ticaret açısından da çok fazla belirsizlik var. Türkiye inşaat demiri piyasası fiyatlar ve satışlar açısından toparlanamıyor” dedi. Türkiye ithal hurda piyasasının 335-345$/mt CFR aralığında sıkışması bekleniyor. Bir satıcı, “Türk üreticilerin Temmuz sevkiyatları için daha fazla hurda alması gerekiyor. Bu nedenle [üreticiler] fiyatlarda hafif bir artış kabul etmek zorunda kalacak. Öte yandan AB'nin elinden hemen çıkarmak istediği kargolar 335-340$/mt CFR'dan alıcı bulabilir," ifadelerini kullandı.
Piyasa kaynakları, İran’da yoğunlaşan askeri faaliyetlerin endişe yarattığını bildirmeye devam etti. ABD’nin 22 Haziran günü erken saatlerde İran’ın üç önemli nükleer tesisini bombalamasının ardından İran parlamentosu küresel petrol taşımacılığı ve ticareti için hayati önem taşıyan Hürmüz Boğazı’nı kapatma yönünde ilk adımı attı. Parlamento’nun, 22 Haziran tarihinde gerçekleştirdiği oturumda boğazın kapatılması yönündeki teklifi onaylamasıyla dikkatler şimdi de İran’ın en üst düzey güvenlik organı olan Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’ne çevrildi. Al Arabiya’nın haberine göre Hürmüz Boğazı’nın kapatılıp kapatılmayacağına ilişkin nihai karar söz konusu konsey tarafından verilecek. Avrupa Birliği’nin üst düzey diplomatı Kaja Kallas, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatmasının tehlikeli olacağını ve “kimseye yararı olmayacağını” söyledi. Küresel günlük petrol tüketiminin yaklaşık %20’sinin geçtiği Hürmüz Boğazı, petrol ve doğal gaz taşımacılığı bakımından dünyanın en kritik geçitlerinden biri olarak öne çıkıyor. Boğaz, Basra Körfezi’ni Umman Denizi’ne bağlayarak Suudi Arabistan, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi büyük üreticilerin enerji ihracatı için hayati bir güzergâh oluşturuyor. Buradan yapılan sevkiyatlarda meydana gelecek herhangi bir aksama, küresel enerji fiyatlarının yükselmesine ve uluslararası ticaretin etkilenmesine neden olabilir.
