Tatmetal Genel Müdürü Remzi Örnek ile pandemi sürecini nasıl geçirdiklerini ve önümüzdeki döneme yönelik planlarını konuştuk.
Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
1984 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde lisans eğitimimin ardından Edinburgh Napier Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Yüksek lisansımda alanım doğrultusunda CAD/CAM Software Engineering konusunda çalışmalar gerçekleştirdim. Polikim Kimya A.Ş. ve Arçelik A.Ş.’de başladığım kariyerime, Galsan Plastik A.Ş., Assan-Hanil Otomotiv A.Ş. ve Assan Alüminyum A.Ş.’de Genel Müdür olarak devam ettim. Ocak 2020’den bu yana da Tatmetal Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de Genel Müdür olarak görev yapıyorum. Farklı sektörlerde görev alsam da üretimin benim için heyecan verici olduğunu söylemek mümkün. Tatmetal üretim faaliyetlerinin harikulade koordinasyonunun sağlandığı bir fabrika olduğu için buradaki deneyim ve tecrübelerimiz çok değerli.
Geçtiğimiz sene PLTCM yatırımınızın ilk bölümü olan asitleme hattını devreye almıştınız. Bu yılın ilk çeyreğinde de tandem haddeleme hattınızı devreye almayı planlıyordunuz. Planlarınız beklendiği şekilde gerçekleşti mi?
Tandem haddeleme hattımız, tam da planlandığı gibi Mart ayı ile birlikte ilk üretimlerini gerçekleştirerek devreye girdi. O günden bugüne de planladığımız hızlanma planının ötesine geçerek performans ve etkinliğimizi katlayarak büyümeye devam etmekteyiz. Tabi yaklaşık 1,5 milyon ton civarında bir yıllık haddeleme kapasitesine sahip bu güçlü hattın, verimliliğimize ve ürün kalitemize büyük katkı sağlayacağından hiç şüphemiz yok. Birbiriyle başarılı bir şekilde entegre edilmiş sürekli asitleme ve tandem soğuk haddeleme hattından oluşmuş bir PLTCM hattının getireceği avantajları fiilen yaşamaya başladığımız bugünlerde; gelecekte bu yatırımın bizi hayalini kurduğumuz yerlere taşıyacağını görüyor ve daha da büyük bir heyecanla gelecek günlere hazırlanıyoruz. Diğer taraftan planlanmış yatırımlarımızın başarıyla tamamlanması ve devreye alınması bizleri yeni yatırımlar yapma konusunda cesaretlendirdi.
Pandemi sürecinde üretim ve satışlarınız nasıl etkilendi?
Pandemi dönemi zorlayıcı bir dönem olmasına rağmen üretim ve sevkiyatlarımızda hiçbir sorun yaşamadık ve süreçlerimizi de sekteye uğratmadık. Genel itibarıyla sonuçlarımızı etkilemese de değişen dünya düzeni doğrultusunda, bizim de iş yapış yöntemlerimizde değişiklikler olduğunu söyleyebiliriz. Pandemi dönemindeki zorlukları; yetkin ekibimiz ve hızlı karar alma kabiliyetimiz sayesinde sorunsuz şekilde atlatabildik. Ekibimiz bu zorlu dönemde gösterdikleri performansla gurur verici bir tablo çizdiler. Halihazırda proaktif bir yaklaşımı benimseyen tüm ekibimiz; çevik bir anlayış ile sonuç odaklı faaliyetler gerçekleştirdi ve bu sayede süreci başarıyla yürütebildik. Tüm bu süreçler doğrultusunda Covid-19 ile mücadeleye yönelik standartlara uygun yürütülen faaliyetlerimizden dolayı Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından yapılan denetimler neticesinde “Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi” almaya hak kazanan ilk firmalar arasındayız. Yaşanabilecek herhangi bir olumsuzluğa fiilen ve zihnen hazırlıklı ve dirençliyiz. Buna yönelik üretim ve satış stratejilerimiz güçlü bir şekilde tüm yönetim kademelerinde detaylandırılmakta ve ekibimizin yetki ve sorumluluğuna devredilmektedir.
Mevcut koşullarda talep ve fiyatın gidişatı hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Önümüzdeki dönemde geciken ve bekleyen taleplerin devreye girmesi ve endüstrideki toparlanma ile birlikte talep tarafında artış olabileceğini öngörmekteyiz. Pandemi sonrası üretim sektöründe faaliyet gösteren bir firma olarak, talep ve fiyata yön veren değişkenlerin tespitine yönelik çalışmalarımızı daha da artırdığımızı söylemek isterim.
Bu süreçte ülkeler kendilerini dışarıya daha da kapama eğilimine girdi. AB’nin ithalat kotalarında yaptığı değişikliklerin yanı sıra diğer ülkeler de kendi pazarlarını korumak için art arda önlemler almaya başladı. Korumacılığın yeniden yükselmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Korumacılık her sektörü etkilediği gibi çelik sektörünü de etkilemektedir. Pandemi ile birlikte bu önlemler doğal olarak artarak devam etmektedir. Önlemlerle birlikte firmaların ihracat pazarlarında hızlı şekilde değişiklik yapıp yeni duruma hızlıca uyum sağlamaları gerekliliği ortaya çıkmıştır. Çeşitli önlemler ile karşılaştığımız bugünlerde pazar dengeleri hızlı değişim gösterebilmektedir. Bu değişen koşullara hızlı adaptasyon sağlamak, firmalar için hayati önem arz eder hale gelmiştir. Her önlem aslında dünya ticaretindeki akışın yönünü değiştirmekte ve yeni önlemleri tetiklemektedir. Bu nedenle önümüzdeki günlerde gündeme gelebilecek yeni önlemler ve kısıtlamalara karşılık farklı konumlandırmalar ile devamlılığımızı sağlayabilecek bir yapı kurduk.
Sizin başlıca ihracat pazarlarınız hangileri ve önümüzdeki dönem için ihracata yönelik beklentileriniz neler?
İhracatımızın içinde en büyük bölümü Avrupa Birliği ülkeleri almasına rağmen geniş bir coğrafyaya hizmet vermekteyiz. İhracat pazarlarımızı geçtiğimiz dönemlerde çeşitlendirme yoluna gittik. Bu sayede bir coğrafyada oluşabilecek olumsuzluğu diğer bölgelerde giderme şansına sahip olabiliyoruz. Önümüzdeki yıllar içinde benzer stratejilerle ihracat rakamlarımızı artırmayı hedefliyoruz. Çeşitlendirme stratejilerimizin yanında farklılaşma ve odaklanma stratejilerimiz bize çok doğal olarak büyümeyi getirmektedir. Büyüme stratejilerimizi belirleme konusunda üst yönetim olarak; pazarlara yönelik araştırmaları sadece gerektiğinde değil, sürekli olarak gerçekleştirmekteyiz.
2020 şimdiye kadar nasıl geçti, yılın geri kalanı için beklentileriniz neler?
Pandemi döneminin tüm sektörlere ders veren bir nitelikte olduğunu söyleyebiliriz. Dünyayı etkisi altına aldığı için önümüzdeki dönemler bazı sektörler için belirsiz bir görünüm içeriyor olabilir. Yapılan araştırmalara göre 2020 yılı tüm insanlık için olumsuz bir konumlandırmaya sahip görünüyor. Üzücü durumların ardı ardına gerçekleştiği 2020 yılının yerini huzur, barış, sağlık ve mutluluğa bırakması en büyük temennimizdir. Bu temennimizin yanında başarılarımız milletimiz ve ülkemizi günden güne güçlendirmektedir. Başarıların en büyük kanıtlayıcısı olan ISO’nun her yıl hazırladığı “Türkiye’nin İlk 500 Sanayi Şirketi” sıralaması Temmuz ayında açıklandı. 2018 yılında 81. sıradaki yerimizi bu yıl 74. sıraya çıkarmayı başardık. Genel anlamda yaşanan olumsuzluklara rağmen belirlediğimiz hedeflerimizi ilk 6 ayda gerçekleştirmiş bulunuyoruz. İkinci yarıyılda piyasada çok ciddi bir sıkıntı ile karşılaşmaz isek bu yılı hedeflerimiz doğrultusunda kapatarak, “Türkiye’nin ilk 500 Sanayi Şirketi” sıralamasındaki istikrarlı yükselişimizi de sürdüreceğimizi düşünüyorum.