Tatmetal Endüstri Satış Grubu Satış Direktörü Egemen Akbulut ile dergimizin odak konu bölümü için boyalı ve galvanizli sektörünün mevcut durumunu ve geleceğini konuştuk.
Standart ürün gamınız ve hedef sektörleriniz nelerdir?
Türkiye’nin lider yassı sac üreticilerinden biri olarak, TATÇELİK markası adı altında üretimini gerçekleştirdiği asitlenmiş sıcak sac, soğuk haddelenmiş sac, galvanizli sac, boyalı sac ürünlerini, başta İnşaat ve Dağıtım Kanalları ile birlikte, Otomotiv, Beyaz Eşya, Isıtma-Soğutma-İmalat gibi pek çok farklı endüstriyel üretim yapan sektörlerin kullanımına sunmaktadır. TATMETAL, yurt içi satışların yanında, 50'den fazla ülkeye gerçekleştirdiği ihracatıyla bir dünya markası olma yolunda hızlı ve emin adımlarla yürümektedir.
Hizmet verdiğiniz sektörlerde mevcut talebi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dünya Bankası’nın “Küresel Ekonomik Görünüm” raporunda, küresel büyüme tahmininin 2019 için %3’ten %2,9’a ve 2020 için %2,9’dan %2,8’e çekildiği belirtiliyor. Yine Dünya Bankası'nın “Küresel Ekonomik Görünüm” raporunda, Türkiye’nin 2018 yılına ilişkin büyüme beklentisinin 1 puanlık azalışla %3,5’e, 2019'da 2,4 puanlık düşüşle %1,6’ya çekildiği, 2020 yılında 1 puanlık azalışla %3'e çekildiği, 2021 yılı ekonomik büyümesinin ise %4,2 seviyesine yükselmesinin öngörüldüğü kaydedilmişti. Global gelişmelerin ülke ekonomimize günlük öngörülemeyen etkileri ve iç piyasamızdaki kırılgan yapı, genel itibari ile yurt içi tüketim talepleri incelendiğinde, çelik alıcılarında ihtiyacın kadar al, kısa dönem bağlantı yap stratejisi içinde olduğu gözlenmektedir. Sektörel olarak baktığımızda ise Türk beyaz eşya sektörü, 25 milyon adetlik üretimi ile Avrupa’nın 1 numaralı üreticisi konumunda olup, satışlarının yüzde 75’inin sayısı 150’yi bulan farklı ülkeye ihracat olduğunu görmekteyiz. Sektördeki üreticilerinden elde ettiğimiz bilgilerde son zamanlarda daralan iç pazar etkilerini azaltmak için ihracat oranlarını %90 seviyelerine çıkardıklarını görmekteyiz. Bu sebepten beyaz eşya sektöründeki talebi diğer sektörlere göre nispeten daha yüksek görmekteyiz.
Otomotiv sektöründe iç piyasa satışlarda daralma %50 seviyelerinin üzerine çıktı. Üretim tarafında ise bir önceki senenin ilk 6 ayı ile karşılaştırdığımızda ise %16,8’lik bir düşüşün olduğu raporlanmaktadır. Firmaların daha önceki bağlantılarından kalan stokları sebebiyle yeni taleplerinde düşüş olduğu gözlenmektedir. İhracat, otomotiv sektöründeki üretim kayıplarını belli bir seviyede tutmaya devam etmektedir. Tat Metal olarak büyüme motivasyonumuz olduğu otomotiv sektöründe ana sanayileri ile onay süreçlerimiz hızla devam etmektedir. Genel endüstriye baktığımızda da tablo farklı bir resim çizmemektedir. İhracata dayalı ürün üreten firmalarda nispeten önceki seneye göre daha az kayıp olduğu görülmektedir. Özellikle yapı sektörüne çalışan endüstriyel imalat yapan müşterilerimizdeki talepte dikkate değer bir azalma gözlenmektedir.
Galvaniz ve boyalı sac fiyatlarının nasıl bir seyir izleyeceğini düşünüyorsunuz?
Galvaniz ve boyalı sac grubundaki tüketim ülkemizde her yıl artarak devam etmektedir. 60 farklı sektörün kullandığı galvanizli ve boyalı saclar her bir sektör kullanıcısı için çok farklı kriterler içermektedir. Kalite, kaplama kalınlığı, kaplama çeşidi, en, boy ve zamanlama talebi gibi unsurlardaki farklılık ve bir de alım yapılacak üretici alternatifine göre tedarikçilerden farklı fiyatlamalar gelebilmektedir. Eylül ve aralık ayları sezonluk talebin ve tüketimin arttığı bir dönem olup, firmaların yıllık hedef, ciro ve karlılık rakamlarına ulaşmak için hızlandığı son düzlüktür. Ancak dünyadaki ticaret savaşlarını, ekonomik göstergeleri ve siyasi çatışmaları göz önünde bulundurduğumuzda geçmiş yıllardaki fiyat artışlarının yerini yine fiyat dalgalanmalarına bırakacağını öngörmekteyiz.
Sizce Türkiye’de galvanizli sektörünün öncelikli olan ve çözülmesi gereken sorunları neler?
Galvaniz, çelik üreticileri gözünde katma değerli ürün olarak addedilmektedir. Yeni oyuncuların kapasitelerinin devreye girmesi ve iç pazarda yer edinebilmesi veya kendi markalarını kabul ettirebilmeleri için, maliyet unsurları bir tarafa bırakılarak piyasayı düşük fiyat sarmalına çektiğini görmekteyiz. Bu yeni kapasitelerin ihracat düşünülerek yatırıma dönüştüğü ancak ihracat pazarlarının azaldığı bu dönemde, iç piyasanın taleplerinin bu kapasiteleri doyurmaması rekabet şartlarını tüm oyuncular için zor bir hale sokmuştur.
Galvanizli ürünün tek başına bir katma değer yaratmadığı, üretilecek yeni kaliteler ve ebatlar ile fark yaratacak firmaların, bu sıkıntılı pazarda bir adım öne geçeceği aşikardır.
Son zamanlarda dünya genelinde artan korumacılığı düşündüğünüzde galvanizli ve boyalı sac için dış piyasalarda rekabeti nasıl değerlendiriyorsunuz?
Azalan talep karşısında ABD ve AB ülkeleri kendi üretim potansiyellerini daha verimli kullanmak adına, diğer ülkelerde fiyatı daha uygun olan ürünlere ulaşımı zorlaştırmak için stratejiler geliştirmişlerdir. ABD’ye Türkiye’den ithal edilen tüm ürünlere ek vergi geldikten sonra hız verdiğimiz AB pazarında özellikle boyalı satışlarında ciddi artış yaşanmıştır. Ancak geçmiş yıllarda gerçekleşen yüklü ihracattan dolayı kıl payıyla Türkiye ülke kotasına takılmıştır.
Kotaların kapanma tarihine yakın boyalı sac pazarında büyük rekabet yaşanmış ve AB’deki ithalatçılar bu rekabetten fazlasıyla yararlanarak yüklü alımlar gerçekleştirmişlerdir. Bu dönemde boyalı sac ihracatında yıkıcı bir rekabet yaşanmasına sebep olmuştur.
2019’un ilk yarısı nasıl geçti, yılın devamı için beklentileriniz neler?
Her ne kadar iç ve dış piyasalarda genel durum, önceki senelere göre daha karamsar bir tablo çizse de, Tat Metal yapmış olduğu yatırımlara paralel olarak, 2019 yılı üretim ve satışlarını artırmayı hedeflemektedir. Bu doğrultuda, bulunduğumuz seneki üretim ve satış hedefimizi bir önceki senenin %45 üzerinde olacak şekilde gerekli hazırlıklarımızı yapmış bulunmaktayız. İlk 6 ayda bu hedeflere paralel bir süreç yaşadık. Yeni tandem hattımızın ilk etabı olan asitleme hattı ve geçen sene devreye giren, otomotiv ve beyaz eşya sektörüne hitap eden yeni galvaniz hattımızdaki denemelerin olumlu sonuçlar vermesi, üretim ve satışlarımıza ivme katacaktır. 2019’un ikinci yarısı ve 2020 yılında katma değerli ürün gamımızı ve çeşitliliğimizi artırmak için otomotiv ve beyaz eşya sektöründeki deneme süreçlerimize yoğunlaşacağız, bu sektörde kabul gören, sürdürülebilir kalite ve tedarik konusunda hedeflerimize ulaşmak, en önemli motivasyonumuz olacaktır.