Polonya Metalurji Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Piotr Ślusarz ile AB çelik piyasasındaki son gelişmeleri konuştuk.
AB çelik piyasasında başlıca sektörlerde (inşaat, otomotiv, makine vb.) mevcut çelik talebini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Avrupa’daki belirgin ekonomik yavaşlama çelik talebini ve dolayısıyla hurda talebini olumsuz etkiliyor. Düşük çelik talebi, AB dışı kaynaklardan gelen çelik ve yarı mamul ürün ithalatının baskısı altında. Polonya ekonomisine en büyük zararı özellikle Ukrayna’dan yapılan ithalat veriyor.
Yüksek enerji fiyatları üretimi, yatırımı ve rekabet gücünü nasıl etkiliyor?
Ne yazık ki Polonya, AB’deki en yüksek elektrik fiyatlarına sahip ülkelerden biri. Bu durum, düşük marjlara ve çoğu zaman çelik üretimi veya hurda geri dönüşümü gibi sektörlerde kârlılığın sağlanamamasına yol açıyor.
Avrupa çelik endüstrisinde daha fazla konsolidasyon veya yeniden yapılanma bekliyor musunuz?
Eğer hurda ticaretine yönelik kısıtlamalar devam ederse Polonya’da yalnızca çelik fabrikalarına ait tesislerin hurda işleyebilmesi mümkün olacak.
Jeopolitik gelişmeler ticaret rotalarını nasıl etkiliyor?
Atık Sevkiyat Yönetmeliği’nde getirilen kısıtlamalar, hurda ticaret rotalarını etkileyecek ve ülke ekonomisinin GSYH üretimi açısından kilit sektörlerde geri dönüşüm ve geri kazanım oranlarının sağlanmasından sorumlu hurda endüstrisini ciddi biçimde zayıflatacak.
Kısa ve orta vadede çelik talebi ve fiyatları için beklentileriniz neler?
AB’deki gidişata bakıldığında sektör, Avrupa’daki hurda fiyatlarında aylardır süren düşüşten ve hurda talebindeki azalma sebebiyle büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor.
AB çelik sektörünün orta vadeli rekabet gücü konusunda iyimser misiniz yoksa temkinli mi?
Çelik ve hurda geri dönüşüm sektörlerinin rekabet gücü, yüksek elektrik fiyatları (özellikle Polonya’da) ve önemli maliyet yüklerinden ciddi şekilde etkileniyor.
AB’nin koruma politikasıyla ilgili son duyurusunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
AB, yalnızca çelik endüstrisini değil, geri dönüşüm sektörünü de desteklemeli ve korumalı. Hurda endüstrisi olmadan çelik sanayisi, AB sanayisinin gereksinimlerini ve beklentilerini karşılayamaz.
Bu ticaret önlemleri adil rekabeti sağlamakta etkili mi, yoksa rekabeti bozuyor mu?
Asıl odak, rekabet eksikliğinin nedenlerini çözmek olmalı. Yalnızca düzenleme yoluyla çelik endüstrisinin rekabet sorununu çözmek mümkün değil. Mevcut üretim kapasitesinin yetersiz, enerji altyapısının eksik ve AB’nin ithalata bağımlı olduğu bir ortamda, düzenlemeler tek başına etkili olamaz.
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın ana zorlukları nelerdir ve ticaret akışlarına nasıl etki edeceğini öngörüyorsunuz?
Ticaret akışlarının sıkı biçimde kontrol edilmesi gerekiyor, özellikle doğudan (Ukrayna, Rusya) AB’ye üçüncü ülkeler üzerinden giren mamul ve yarı mamullerin tespit edilmesi büyük önem taşıyor.
Mevcut AB finansman mekanizmaları yeşil dönüşümü desteklemeye yeterli mi?
Destek mekanizmaları yalnızca belirli kriterleri karşılayan çelik tesisleri için geçerli. Bu mekanizmanın etkili olabilmesi için hurda endüstrisi dâhil olmak üzere tüm tedarik zincirini kapsaması gerekiyor.
Çevresel hedeflerle küresel rekabet gücü arasındaki dengeyi nasıl görüyorsunuz?
Çevresel hedeflere ulaşmak için rekabet gücünü destekleyecek piyasa koşullarının oluşturulması gerekiyor. Bu koşullar sağlanmadan çevresel hedeflere ulaşmak, AB içindeki yerel sanayiden vazgeçmek anlamına gelir.
