28 Kasım Salı günü İstanbul'da yaklaşık 600 katılımcıyla gerçekleşen 18. SteelOrbis Çelik Konferansı - "Çelik Piyasalarında Yeni Ufuklar"'da konuşan Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan geçtiğimiz iki yıl içerisinde dünya çelik sektörünün gerilediğini ve bu gerilemenin kaynağının kendi büyümesinde de yavaşlama görülen Çin olduğunu ifade etti.
Yayan, Türkiye’nin ham çelik üretiminin ise ilk 10 ay itibarıyla %8,8 gerilediğini, bahsedilen gerileme geçen yılın aynı dönemine kıyasla daha hafif olsa da bunun baz etkisinden kaynaklandığını ifade etti. Türkiye’nin dünya ham çelik üretiminde 2022 yılını sekizinci sırada kapattığını ve bu yılın ilk 10 ayında Almanya’nın ardından yine sekizinci sırada yer aldığını söyleyen Yayan, kapasite kullanım oranlarının aynı dönemde %55 seviyesine gerileyerek 2014-2015 yıllarında görülen duruma benzer bir durumun ortaya çıktığını ifade etti.
Türkiye’de inşaat sektörünün önceki beş yıl gerileme gösterip bu yılın ilk yarısında %5,3 büyüme kaydettiğini belirten TÇÜD yetkilisi, inşaat sektöründeki büyümenin en büyük nedeninin 6 Şubat depreminin ardından ortaya çıkan yeniden yapılanma ihtiyacı sonucunda artan talep olduğunu ve Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde de bina yenileme çalışmaları devam ettiği için bu büyümenin süreceğini belirtti.
Öte yandan yılın ilk dokuz ayında Türkiye’nin çelik tüketimi %18,5 artışla 29 milyon mt oldu. Ancak bu tüketimin büyük bir kısmının ithalat yoluyla karşılandığı, ithalatın tüketim içindeki payının da yılın ilk 9 ayında önceki yılın aynı dönemine kıyasla neredeyse yatay seyrederek %49,7 seviyesinde kaydedildiği görülüyor. Yayan ithalatın geldiği nokta konusunda “Şimdiye kadar hiç ithalat yapmadığımız Mısır’dan bile serbest ticaret anlaşmaları sayesinde 230.000 mt ithalat yapar duruma geldik, Endonezya’da filmaşin konusunda bir ihracat atağı var, bu ihracatın bir kısmı da orada yerleşik Çinli firmalardan geliyor,” yorumunu yaptı.
Nihai ürün üretiminde yassı ürünün payının giderek daha fazla ağırlık kazanmaya başladığını belirten Yayan, yassı ve uzun mamul üretimi arasındaki farkın geçen yıla göre biraz daha büyük olduğunu, yassı mamulün toplam üretimdeki ağırlığını artırmaya devam edeceğini söyledi. Yayan, özellikle yassı mamul segmentinde devreye girecek yeni kapasitelerin 2024 yılında ithalat yoğunluğunu azaltma yönünde pozitif etki etmesinin ümit edildiğini ifade etti.
Vergi soruşturmaları sonucunda ithalatın azalması halinde kapasite kullanım oranlarının nasıl etkileneceği sorusuna cevaben, TÇÜD yetkilisi, tüketim miktarına bakıldığında kapasite kullanım oranlarının aslında %75-80 civarında dalgalanması gerektiğini ifade etti. Yayan, “Tüketimin yılın tamamında 38-40 milyon mt’a ulaşması %10’un üzerinde bir artış anlamına gelir, bu da üretime yansırsa üretim 45 milyon mt civarında gerçekleşir ve kapasite kullanım oranı %75 olur,” şeklinde konuştu.