SteelOrbis 2010 Güz Konferansı ve 63. IREPAS Toplantısı'nda Türkiye'nin kütük ve inşaat demiri piyasalarını değerlendiren Çolakoğlu Metalürji Genel Müdürü Uğur Dalbeler, bu yıl Türkiye'nin inşaat demiri yerine daha çok kütük ihraç ettiğini, ülkenin inşaat demiri ihracatının, yılın ilk dokuz ayında %40-45 azaldığını belirtti. Dalbeler, 2009 yılıyla yapılan karşılaştırmada, önceki yıllarda Türkiye'nin kilit pazarı olan BAE'nin yerini Mısır'ın almış olmasının dikkate değer olduğunu söyledi.
Uğur Dalbeler, 2008 yılında Türkiye'nin kendi kütük üretimine ek olarak yaklaşık 2,5 milyon mt kütük ithal ettiğine, bununla birlikte ülkedeki yaklaşık 250 küçük haddehanenin 150 kadarının aktif olduğuna, tüm üretimin de herhangi bir ihracat pazarında satılabildiğine dikkat çekti. Bununla birlikte, Dalbeler, dünya mali kriziyle birlikte talep yapısının ciddi ölçüde değiştiğini, BAE pazarının da bir istisna olmadığını belirterek, bu küçük üreticilerin azalan üretim ve talebe paralel olarak piyasadan çekildiklerini belirtti.
Dalbeler, İran, Libya, Batı ve Doğu Afrika ve son beş yıldır aktivitenin görülmediği Singapur pazarlarının ortaya çıktığını kaydetti ve Suudi Arabistan'ın bu yıl Türkiye'den yaptığı çelik ithalatının, 2008 yılı ithalatının üzerinde olduğunu sözlerine ekledi.
Nucor Trading SA'dan Michael Setterdahl'ın sorduğu, Türkiye'nin hurda ithalatının belirli bir aşamaya ulaşıp, iç piyasa tedarikine eklenerek dengeye ulaşıp ulaşmayacağı sorusuna karşılık olarak Dalbeler, Türkiye'nin halihazırda hurda ithalatının 18 milyon mt seviyesinde yer aldığını, 2009 yılında Türkiye'nin 3 milyon mt'dan fazla kütüğü, inşaat demiri haddeleme maliyetlerini aşağı çekmek için, diğer ülkelere göre ithalat konusunda daha avantajlı olduğu Karadeniz pazarından aldığını belirtti ve bu yıl, Rusya ve Ukrayna'nın kütük ihracatlarını, güçlenen yerel pazarları nedeniyle düşürdüklerini sözlerine ekledi. Bununla birlikte Dalbeler, bu yıl içerisinde devreye alınan projelerin de ülkenin çelik üretiminde artışa neden olduğunu, bunun da hurda ithalatını artıracak faktörlerden biri olduğunu açıkladı.
Türkiye'nin çelik üretimiyle ilgili uzun vadeli görünümüne ilişkin olarak Dalbeler, bu yıl Türkiye'nin uzun çelik üretiminde kısıtlı bir artış görüldüğünü, esas kayda değer artışın yassı ürünlerde görüldüğünü belirtti. Türkiye'de kişi başına düşen çelik tüketimin halen dünya ortalamasının ve olması gereken seviyenin altına olduğuna dikkat çeken Dalbeler, çelik tüketiminin de artmasıyla gelecek beş yıl içinde yıllık 30 milyon mt çelik üretimine ulaşılabileceğinin, ancak bu sefer bunun ülkenin kendi ihtiyacına yönelik olacağının altını çizdi.