ABD merkezli çelik üreticisi Insteel Industries, Inc., 28 Haziran 2025’te sona eren 2025 mali yılı üçüncü çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı.
Şirketin üçüncü çeyrek net kârı, geçen yılın aynı dönemindeki 6,6 milyon $’dan 15,2 milyon $’a yükseldi. Insteel yaptığı açıklamada, bu artışta beton donatı ürünlerine yönelik sevkiyatlardaki yükselişin ve satış fiyatları ile hammadde maliyetleri arasındaki marjların genişlemesinin etkili olduğunu ancak satış giderleri ile genel ve idari giderlerdeki artışın, özellikle de prim giderlerinin kâra kısmen olumsuz yansıdığını belirtti.
Açıklamaya göre söz konusu dönemde şirketin net satışları, geçen yılın aynı dönemindeki 145,8 milyon $’dan %23,4 artışla 179,9 milyon $’a çıktı. Bu artışta ortalama satış fiyatlarındaki %11,7’lik yükseliş ve sevkiyatların %10,5 oranında artması etkili oldu. Şirket, sevkiyatlardaki artışın yılın başında tamamlanan satın almaların getirdiği ek hacim ve inşaat sektöründeki talep iyileşmesinden kaynaklandığını bildirdi. Önceki çeyreğe kıyasla sevkiyatlar %3,5, ortalama satış fiyatları ise %8,2 artış gösterdi.
Insteel CEO’su H.O. Woltz III, “Daha önce de belirttiğimiz gibi, üçüncü çeyrekte temel hammaddemiz olan filmaşinin yurt içindeki üretiminin azalması nedeniyle tedarik sorunları yaşadık. Yerel arzın azalması üretim programlarımızı aksattı, teslim sürelerini uzattı ve müşteri taleplerini tam karşılayamamamıza neden oldu. Beklendiği üzere bu açığı kapatmak için dış piyasalara yöneldik. Bu adım, dördüncü çeyrek yaklaşırken arz tarafındaki sıkışıklığı hafifletecek. Ancak hem yurt içinde hem de yurt dışında filmaşin fiyatlarının hızla artması, bu süreci daha da zorlaştırdı. Fiyatlardaki bu artışta, hükümetin çelik ithalatına uygulanan 232. Madde vergilerini iki katına çıkarma kararı da etkili oldu. Bu durum, ithalat maliyetlerini artıracak ve bunu telafi etmek için fiyat politikamızı belirlerken daha dikkatli olmamızı gerektirecek,” dedi.
Woltz, “Tüm bu zorluklara rağmen iyimserliğimizi koruyoruz. Yıl içinde gerçekleştirdiğimiz satın almalar, sevkiyat hacmini artırarak ve belirli bölgelerde rekabet gücümüzü geliştirerek performansımıza önemli katkı sağlıyor. Müşterilerimiz genel olarak işlerinin geleceği konusunda iyimser ve talepte bir iyileşme var. Ancak inşaat faaliyetlerine ilişkin makroekonomik göstergeler, daha temkinli bir ortamı işaret ediyor. Bu noktada maliyetlerimizi yönetmeye odaklanıyor ve uzun vadeli rekabet gücümüze güveniyoruz,” diye konuştu.
