Taranto’da bulunan eski Ilva çelik tesisinin karbonsuzlaşma planı, Roma’daki Castel Romano bölgesinde bulunan Hydra tesisindeki endüstriyel test merkezi sayesinde bir adım daha ilerledi. Bakan Adolfo Urso’nun tesisi ziyaret etmesiyle birlikte İtalya’nın düşük karbonlu çelik üretimi projesinde somut bir adım atıldı.
RINA Group tarafından geliştirilen Hydra, çelik üretiminin tüm süreçlerinde hidrojen kullanımını test etmek üzere tasarlanmış bir elektrik ark ocaklı tesis niteliği taşıyor. Projenin merkezinde ise hidrojenle faaliyet gösteren doğrudan indirgenmiş demir üretimi bulunuyor. Elektrik ark ocaklarında kullanılabilen doğrudan indirgenmiş demir, Taranto tesisinin tamamen karbondan arındırılmasında büyük bir rol oynayacak. Bakana göre Hydra’da yapılacak testlerden elde edilecek sonuçlar “grubun ve Taranto tesisinin yeniden canlandırılmasına doğrudan etki edecek”.
Avrupa Komisyonu ve İtalya Sanayi Bakanlığı tarafından onaylanan 110 milyon € değerindeki Hydra projesi, yaklaşık 120 mühendisten oluşan bir ekibin çalışmalarıyla yürütülüyor. Proje aynı zamanda hidrojen depolama ve kullanımı üzerine uzmanlaşmış özel bir eğitim merkezi de içeriyor.
Taranto tesisi için anlaşma
2025 yılı Ağustos ayının sonunda eski Ilva tesislerinin tamamen karbondan arındırılmasına ilişkin bir anlaşma taslağı imzalandı. Anlaşma, kömür bazlı yüksek fırın üretiminin durdurulmasını ve düşük emisyonlu elektrikli eritme teknolojilerine geçişi öngörüyor. Ancak taslak, dönüşüm için bir takvim ya da indirgenmiş demir tedariki için gerekli olan doğrudan indirgenmiş demir merkezinin kesin konumunu henüz belirtmiyor.
Apulia Bölgesi Başkanı Michele Emiliano’nun ifadesiyle plan, İtalya çelik sektörü için “yeni bir sayfa” niteliğinde ve “on yıldır beklenen bir dönüm noktası” olarak görülüyor.
Hydra’nın Taranto için stratejik önemi
Hydra kapsamında hayata geçirilen gelişmeler, İtalya çelik sektörünün tamamı için somut bir açık inovasyon platformu oluşturması açısından kritik önem taşıyor. Taranto’da henüz faaliyette olan bir doğrudan indirgenmiş demir merkezi bulunmaması (veya söz konusu merkezin nihai konumuna ilişkin kararın açıklanmamış olması) nedeniyle Castel Romano’daki elektrik ark ocaklı tesis, ölçeklenebilir ve tamamen yeşil bir üretim modelinin uygulanabilirliğini gösterecek temel bir test sahası olarak öne çıkıyor.
SteelOrbis’in daha önce bildirdiği üzere kömür bazlı yüksek fırınların yerine elektrik ark ocaklarına geçiş, tesisin çevresel sürdürülebilirliğini sağlamanın ve istihdamı korumanın temel taşını oluşturuyor.
Ancak doğrudan indirgenmiş demir üretim merkezinin kesin yerinin belirlenmemiş olması ve dönüşüm takvimine ilişkin belirsizlikler süreci zora sokmaya devam ediyor. Bu çerçevede Hydra’da yapılan testlerden elde edilecek sonuçlar tüm planın güvenilirliği açısından belirleyici olabileceğinden sektör temsilcileri, kurumlar ve potansiyel yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.
