İtalyan hurda, hammadde ve çelik distribütörleri birliği Assofermet’e göre AB’nin yeni önlemlerinin 2026 yılında yürürlüğe girmesiyle Avrupa metal ve çelik tedarik zinciri ciddi bir krize girme riskiyle karşı karşıya. Birlik, 15 Eylül tarihinde yayımladığı bir açıklamada bu önlemlerin son kullanıcılar üzerindeki olası etkisi konusunda ciddi endişelerini dile getirdi.
Birliğe göre; Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının (SKDM) yürürlüğe girmesi, mevcut korunma önlemlerinin sona ermesiyle bunların yerine yeni bir mekanizmanın getirilmesi olasılığı ve mamullerin iç piyasada eritilip dökülmesi prensibi gibi birçok faktör Avrupa çelik sektörü üzerinde baskı yaratıyor. Yeni önlemler devreye girerse haddeciler, servis merkezleri, işleyiciler ve tüccarlar bu durumdan olumsuz etkilenecek.

Assofermet tarafından vurgulanan başlıca kritik konular:
• Çelik ithalatına ilişkin gelecekteki maliyetlerin ve kuralların ne olacağı konusunda belirsizlik sürüyor.
• 2026 gibi erken bir tarihe kadar bütçe planlaması yapamayacak durumda olan işletmeciler için daha büyük bir mali risk söz konusu.
• Cansız iç talep ve düşük tüketim, Avrupa imalat sanayisi için ek rekabet gücü kaybı riski yaratıyor.
• Eşdeğer önlemlere tabi olmayan AB dışındaki üreticilerin yarattığı rekabet baskısı, Avrupalı şirketlerin küresel pazarlardaki paylarını korumasını zorlaştırıyor.
• Şimdiye kadar önlemlerden muaf tutulan alüminyumun koruma önlemleri kapsamına dahil edilmesi durumu daha da kötüleşebilir.
Assofermet, bu dinamiklerin çelik ve alüminyum ithalatında ciddi bir düşüşe yol açabileceğini ve bunun, halihazırda ABD’nin vergileri ve zayıf makroekonomik koşulların baskısı altında olan AB imalat sanayisi üzerinde “yıkıcı etkilere” neden olabileceğini vurguladı.
Birlik, “Tüm sanayi sektörlerinin sürdürülebilirliği artık ciddi bir tehdit altında,” dedi ve 29 Temmuz’da Avrupa Komisyonu ve İtalyan hükümetine, tartışılan politikaların acilen yeniden değerlendirilmesini talep ettiği bildiriyi hatırlattı. Assofermet, hedefin “çevresel sürdürülebilirlik, rekabet gücü ve tüm Avrupa metal ile çelik tedarik zincirinin korunması arasında bir denge sağlamak” olması gerektiğini ifade etti.