İtalya çelik piyasasında AB’nin koruyucu önlemleri, Ilva konusu ve üretimin genişletilmesi bazı önemli gündem maddelerini oluşturuyor ve başka konular da var. SteelOrbis, İtalya yerel çelik ve hurda distribütörleri birliği Assofermet’in başkanı Riccardo Benso ile birliğin çelik biriminin başkanı Tommaso Sandrini ile bu konuları masaya yatırdı.
Assofermet, Eurofer ve İtalya çelik üreticileri birliği Federacciai’nin çelik ithalatına yönelik uygulanan koruyucu önlemlerle ilgili görüşlerine ve önlemlerin normalde 30 Haziran 2021 tarihindeki bitiş tarihinden daha da uzatılması fikrine kesinlikle katılmıyor. Tommaso Sandrini, “Bunun bir sonuca varmasını umuyoruz,” diyerek uygulanmasının zor olduğunu ve “tedarik zincirinde sadece belirli bir kesimini koruma altına alan bu sisteminin sadece belirli bir süre geçerliliği olabileceğini” söyledi. Sandrini, önlemlerin uzatılması halinde kullanıcı sektörlerde bunun ciddi anlamda etkilerinin görüleceğini ve bu sektörlerin halihazırda önlemlerden dolayı hammadde tedarikinde sıkıntı yaşadıklarını ifade etti. Öte yandan, AB Ticaraet Temsilcisi Vladis Dombrovskis’in birkaç önce uyardığı gibi, ticari ortakların ciddi misillemeleriyle karşı karşılanabileceğini belirtti. Çelik üreticileri mevcut koruyucu önlemlerin yokluğunda yaşanabilecek ticari zorlukların herhangi bir misillemeden daha kötü olacağını iddia etse de, çelik distribütörleri buna “Avrupalı üreticilerin üretim açısından ihtiyaçları yeterince karşılayamadıkları bir dönemde ithalattan kaynaklanabilecek riskleri konuşmanın çelişkili olduğunu,” söyleyerek yanıt verdi.
Öte yandan Sandrini’ye göre, “Antidamping vergilerinin olduğu bir sistemi etkisiz olarak adlandırmak yanlış bir tanımlama. Rusya’dan ithal sıcak saca uygulanan ve sadece Rus çelik üreticisi Severstal’i etkileyen istisnai durumlar dışında, soruşturmaya tabi olan ülkelerden veya üreticilerden yapılan ithalat sıfırlandı. Aynı durumu Avrupalı çelik üreticileri şimdi Türkiye’den yapılan sıcak sac ithalatı için de istiyor. Türkiye son yıllarda kısıtlı miktar satış yapmasına rağmen net ithalatçı konumundan net ihracatçı konumuna geldi ve bu yüzden Avrupalı çelik üreticileri Türkiye’yi bir düşman olarak görüyor.” Yine de, Assofermet başkanı Riccardo Benso, “Ticarette ithalat ihracat dengesini çok konuşmuyoruz. AB-28 ülkelerinde yassı ürünlerde dökme çelik için bu denge %5’in altında. Bu çok önemli bir oran değil. Değer bazından bakıldığında ihracat ve ithalat dengesi tatmin edici bir noktada ve bu normal. İthalat yapıyoruz ve katma değeri daha yüksek olan ürünler ihraç ediyoruz” şeklinde konuştu. Ticari önlemlerden etkilenenlerin imalat yapmak için çeliğe ihtiyaç duyanlar olduğu düşünüldüğünde, Benso bu üreticilerin global pazarda en iyi şekilde rekabet edebiliyor olması gerektiğinin altını çizdi.
Risk altında olan istihdamdan bahsederken, dağıtım sektörünün de yakından izlediği Ilva tesisinin durumunu atlamak mümkün değil. Assofermet Başkanı, hükümet ve tesisi işletmekte olan ArcelorMittal arasındaki görüşmelerin nihai sonuçlarından “pek emin değil”. Benso, daha önce hükümetin müdahalesinin doğru olmayacağını düşünürken, artık en iyi çözümün bu olduğuna inandığını söyledi. Tesiste yılda 4 milyon mt’dan az çelik üretimi yapılırken, tesisin sipariş yükümlülüklerini yerine getirmekte zorlandığı ifade ediliyor.
Bu yılki piyasa trendlerini yorumlayan Benso ve Sandrini, aylar süren karantinalardan sonr,a Haziran ayında olumlu bir süreç başladığını dağıtım sektörünün tamamında çok iyi sipariş seviyeleri görüldüğünü ifade etti. Yaz aylarında olumlu performans görüldüğünü söyleyen Sandrini, bunun sebebinin sadece stok ihtiyacı olmadığını, önceden bekleyen siparişlerin de duruma katkı sağladığını belirtti. Sandrini, Asya piyasadaki güçlü teşviklerin ve Çin’in net ithalatçı hale gelmesinin fiyatlarda önemli artışlara sebep olarak çelik üreticileri için memnun edici seviyelere gelmesini sağladığını söyledi. İthalat kaynaklarının kapanmasıyla piyasada arz konusunda sıkıntı yaşandığını hatırlatan Sandrini, önümüzdeki dönem sorunun fiyattan ziyade, ürünleri son kullanıcıların talep ettiği sürede temin edememekten kaynaklanacağının altını çizdi. Ayrıca, Avrupa’daki bazı tesislerin kısa vadede yeniden faaliyete başlayamaması da sorun yaratıyor. Sandrini, “İthalat olmazsa iç piyasada arz sıkıntısı hep olacaktır,” dedi.
Benso, özellikle otomotiv sektörü için başlıca unsurun malzeme bulunurluğu olduğuna inanıyor. Çelik kullanarak yüksek teknolojili ürünler üreten üreticilerin adil ticaret çerçevesinde istedikleri şekilde alım yapmasına izin verilmesi gerektiğini söyleyen Benso, böylece bu üreticilerin maliyetlerini küresel rekabete uygun şekilde ayarlayabileceklerini ifade etti. Assofermet, ithalata karşı engeller konulması fikrinden vazgeçilmesi gerektiğini bir kez daha tekrar ederken, “Avrupa, piyasadaki arzı, tüketime göre hızlı bir şekilde ayarlamak konusunda zorluklar yaşaması bir risk oluşturuyor,” dedi